54. Kamer Suresi 3. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Yalanladılar ve kendi heva (istek ve tutku)larına uydular; oysa her iş 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır.'
وَكَذَّبُوا وَاتَّبَعُٓوا اَهْوَٓاءَهُمْ وَكُلُّ اَمْرٍ مُسْتَقِرٌّ
Ve kezzebu vettebeu ehvaehum ve kullu emrin mustekırr.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kamer suresi 3. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Yalanladılar ve kendi heva (istek ve tutku)larına uydular; oysa her iş 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır.'
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Yalanladılar ve hevalarına (nefslerine hoş gelen şeylere, sonu boş arzularına) tabi oldular! (Oysa) her hükmün gereği açığa çıkacaktır!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar yalanladılar ve kendi arzularına uydular. Oysa her işin varacağı bir yeri vardır.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Peygamberi yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş, (Allah nasıl takdir ettiyse öylece) gerçekleşecek (değişmeyecek)tir.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Yalanladılar; arzularına ve tümüyle statükoya uydular.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yalan dediler, hevalarına uydular, halbuki her emir müstekır
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yalan dediler, arzularına uydular. Halbuki, her iş (Allah takdirinde) yerini almıştır.
Gültekin Onan
Yalanladılar ve kendi hevalarına uydular; oysa her buyruk 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır'.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Peygamberi) tekzibetdiler. Heva (ve heves) lerine uydular. Halbuki (hayr-u şer) her iş bir gaayeye bağlıdır.
İbni Kesir
Ve yalanlayıp kendi heveslerine uyarlar. Ve her iş kararlaşmıştır.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
çünkü onlar kendi arzu ve heveslerine uyarak bunu yalanlamaya şartlanmışlardır. Ama her şeyin doğruluğu sonunda ortaya çıkacaktır.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Yalanlayıp, heveslerine uydular. Oysa her iş kararlaştırılmıştır.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Onlar hakkı yalan saydılar, heva ve heveslerine uydular. Halbuki her iş gibi bu nübüvvetin de kararlaştırılmış bir sonu elbette vardır.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yalanladılar, nefislerinin heveslerine uydular. Halbuki her iş, yerini bulacaktır (Allah'ın kararına kimse engel olamaz).
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Yalanladılar; kendi heves ve kuruntularına uydular. Oysaki her iş ve oluş karara, ölçüye ve düzene bağlanmıştır.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
zaten hep yalanlıyorlar ve önyargılarının peşine düşüyorlar. Sonuçta, her hakikatin ortaya çıkmak (gibi bir huyu) var.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Ve yalanladılar. Kendi tutkularına uydular. Oysa her şey kararlaştırılmıştır.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Ve yalanladılar. Kendi tutkularına uydular. Oysa her şey kararlaştırılmıştır.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yalanladılar; kendi isteklerine ve tutkularına kapıldılar. Oysa tüm işler için yargı verilmiştir.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
(Ayetler karşısında) yalana sarılıp, keyiflerine uyarlar. Ama her işin bir sonucu vardır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Yalanladılar; fantezilerine ve her statükoya uydular.[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Kendi arzularına uyarak (gerçeği) yalanladılar. (Oysa) her iş amacına ulaşacaktır.
Əlixan Musayev
Onlar (Peyğəmbəri) yalançı saydılar və öz nəfslərinin istəklərinə tabe oldular. Halbuki hər bir iş bərqərar olacaqdır.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onlar (ayın parçalanmasını, digər möcüzələri və Peyğəmbər əleyhissəlamı) təkzib etdilər və öz nəfslərinin istəklərinə uydular. Halbuki hər bir iş qərarlaşdırılmışdır! (Əzəldən müəyyən edilmiş hər bir iş, o cümlədən islam dini və Muhəmməd əleyhissəlamın peyğəmbərliyi bərqərar olacaqdır!)
Ələddin Sultanov
Onlar (Quranı) yalanladılar və öz nəfslərinin arzularına uydular. Halbuki hər bir işin (Allah tərəfindən) qərarlaşdırılmış bir vaxtı vardır.
Rashad Khalifa The Final Testament
They disbelieved, followed their opinions, and adhered to their old traditions.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And they disbelieved, and followed their desires, and every old tradition.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
They rejected, and followed their desires, and every old tradition.
Mustafa Khattab The Clear Quran
They rejected ˹the truth˺ and followed their own desires—and every matter will be settled—
Al-Hilali & Khan
They belied (the Verses of Allâh - this Qur’ân), and followed their own lusts. And every matter will be settled (according to the kind of deeds: good deeds will take their doers to Paradise, and similarly evil deeds will take their doers to Hell).
Abdullah Yusuf Ali
They reject (the warning) and follow their (own) lusts but every matter has its appointed time.
Marmaduke Pickthall
They denied (the Truth) and followed their own lusts. Yet everything will come to a decision
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
They also gave the lie to (the splitting asunder of the moon) and only followed their desires.[1] Yet everything is destined to reach an end. [2]
Taqi Usmani
They have rejected (the Truth) and followed their desires, while every matter has to settle (at some time).
Abdul Haleem
They reject the truth and follow their own desires––everything is recorded––
Mohamed Ahmed - Samira
And deny, and follow their own vain desires; but every matter is determined at its time.
Muhammad Asad
for they are bent on giving it the lie, being always wont to follow their own desires. Yet everything reveals its truth in the end.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
They denied the truth when it was presented to them and treated the Messenger as one who passes himself off as someone other than he is and they followed their own lustful course and a religion of a sensuous character. But every event has its determined time and place.
Progressive Muslims
And they disbelieved, and followed their desires, and every old tradition.
Shabbir Ahmed
For they adamantly belie the Truth and follow their desires. Yet, everything moves to its destination in stages.
Syed Vickar Ahamed
They reject (the warning) and follow their (own) desires and every matter has its appointed time.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they denied and followed their inclinations. But for every matter is a [time of] settlement.
Ali Quli Qarai
They denied, and followed their own desires, and every matter has a setting [appropriate to it].
Bijan Moeinian
They deny the Lord and follow their own (low worldly) desires. Every prescribed event, however, will take place when its time arrives.
George Sale
And they accuse thee, O Mohammed, of imposture, and follow their own lusts: But every thing will be immutably fixed.
Mahmoud Ghali
And they have cried lies and closely followed their prejudices; and every Command is settled.
Amatul Rahman Omar
They have cried lies (even to this sign) and have followed their low desires. Yet every decree (of God) shall certainly come to pass.
E. Henry Palmer
And they call it a lie and follow their lusts; but every matter is settled!
Hamid S. Aziz
And they call it a lie, and follow their own low desires; but every affair has its appointed term.
Arthur John Arberry
They have cried lies, and followed their caprices; but every matter is settled.
Aisha Bewley
They have denied the truth and followed their whims and desires, but everything has its time.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And they denied, and followed their vain desires; but every matter is settled.
Эльмир Кулиев
Они сочли лжецами посланников и потакали своим желаниям, но каждый поступок утвердится (творения получат вознаграждение за добро и наказание за зло).