53.
Necm Suresi
28. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanna uymaktadırlar. Oysa gerçekte zan, haktan yana hiçbir yarar sağlamaz.
وَمَا لَهُمْ بِه۪ مِنْ عِلْمٍۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّۚ وَاِنَّ الظَّنَّ لَا يُغْن۪ي مِنَ الْحَقِّ شَيْـٔاًۚ
Ve ma lehum bihi min ilm, in yettebiune illez zann, ve innez zanne la yugni minel hakkı şey'a.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanna uymaktadırlar. Oysa gerçekte zan, haktan yana hiçbir yarar sağlamaz.
Türkçe Kur'an Çözümü
Oysa bu hususta onların bir ilmi (delilleri) yoktur. . . Onlar ancak zanna uyuyorlar! Muhakkak ki zan, gerçeği yansıtmaz!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Halbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise asla gerçeği ifade etmez.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onların bu konuda bir bilgileri yoktur, sadece sanıları izlemektedirler ve sanılar gerçeğin yerini tutmaz.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Maamafih ona dair bir bilgileri olduğundan değil sırf zanne tabi' oluyorlar, halbuki zann haktan hiçbir şey'i muğni olmaz.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Halbuki onların buna dair de bilgisi yokdur. Onlar kuruntudan başkasına tabi' olmazlar. Kuruntu ise, şübhesiz, hakdan hiç birşey'i ifade etmez.
Kur'an Mesajı
ve onların bu konuda hiçbir bilgileri olmadığından yalnızca zannın ardından giderler ama zan, hiçbir zaman gerçeğin yerini tutmaz.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Oysa, bu konuda bir bilgileri yoktur. Sadece zanna tabi oluyorlar. Zan ise gerçekten bir şey ifade etmez.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur. Sadece ve sadece zanna tabi oluyorlar. Oysa zan, hakikat karşısında ne ifade eder ki!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise haktan hiçbir gerçek kazandırmaz. (Zan ile gerçeğe ulaşılmaz.)
Kur'an-ı Kerim Meali
Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Yalnızca sanıya uyuyorlar. Sanı ise haktan hiçbir şey kazandırmaz.
Hayat Kitabı Kur’an
Ama onların bu konuda hiçbir bilgisi bulunmamakta, sadece zannın peşine düşmekteler: şu da bir gerçek ki, zan asla gerçeğin yerini tutamaz.
Kerim Kur'an
Oysaki onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar yalnızca zanna uyuyorlar. Oysaki zan, "gerçekten" yana hiçbir değer taşımaz.
Kerim Kur'an
Oysaki onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar yalnızca zanna uyuyorlar. Oysa ki zan "gerçekten" yana hiçbir değer taşımaz.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Oysa bu konuda bilgileri yoktur; yalnızca yakıştırıyorlar. Aslında, yakıştırmak, gerçek hakkında hiçbir yarar sağlamaz.
Süleymaniye Vakfı Meali
Bu konuda ellerinde bir bilgi de yoktur, sadece varsayımlarıyla hareket ederler. Varsayım, gerçeğin yerini tutamaz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onların bu konuda bir bilgileri yoktur, sadece sanıları izlemektedirler ve sanılar gerçeğin yerini tutmaz.
Kur’an Meal-Tefsir
Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Zandan başka bir şeye uymuyorlar. Şüphesiz ki zan, gerçeklik bakımından hiçbir şey ifade etmez.[1]
The Final Testament
They had no knowledge about this; they only conjectured. Conjecture is no substitute for the truth.
The Quran: A Monotheist Translation
While they had no knowledge about this; they only followed conjecture. And conjecture is no substitute for the truth.
Quran: A Reformist Translation
While they had no knowledge about this; they only followed conjecture. Conjecture is no substitute for the truth.
The Clear Quran
although they have no knowledge ˹in support˺ of this. They follow nothing but ˹inherited˺ assumptions. And surely assumptions can in no way replace the truth.
Tafhim commentary
although they have no knowledge regarding that. They only follow their conjecture[1] and conjecture can never take the place of the Truth.
Al- Muntakhab
Yet they lack the knowledge giving firm belief of what is true on sufficient grounds, and they follow an emotion, they imagine, will direct them to the attainment and possession of the object from which, in their view, satisfaction is expected. But never does an unverified supposition or an opinion offered on insufficient presumptive evidence replace the truth or conformity with fact.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they have thereof no knowledge. They follow not except assumption, and indeed, assumption avails not against the truth at all.