52.
Tur Suresi
20. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve Biz onları iri, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişiz.
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى سُرُرٍ مَصْفُوفَةٍۚ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ ع۪ينٍ
Muttekiine ala sururin masfufeh, ve zevvecnahum bi hurin inin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve Biz onları iri, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişiz.
Türkçe Kur'an Çözümü
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslananlar olarak. . . Onları (bilinçleri) Hur-i Iyn (her şeyi net, akı ak karayı kara gören özelliğe sahip bedenler) ile eşleştirdik. (Dişi huri kızı diye yorumlanan bu anlatımlar tümüyle diğer cennet yaşamı anlatımları gibi bir temsili, sembolik anlatımdır. {"Meselül cennetilletiy" = CENNETİN TEMSİL (misal - benzetme) yollu anlatımı} 13. Ra'd: 35 ve 47. Muhammed: 15. . . {Sahih Hadis: Allah buyurur ki; Salih kullarım için, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir aklın kavramadığı şeyler hazırladım! Buhari, Müslim ve Tırmızi} A. H. )
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
- Onlara şöyle denecektir: "Dizili koltuklara yaslanarak, yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyiniz, içiniz!" Onlara çok güzel eşler de veririz.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(19-20) Onlara, "Dünya'da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için" denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dayanarak, sıra sıra dizilmiş a'la koltuklara, eş etmişizdir de kendilerine güzel iri gözlü hurileri
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
"Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslananlar olarak". Biz onlara şahin gözlü huurileri eş yapdık.
Kur'an Mesajı
sıra sıra dizilmiş (mutluluk) sedirlerine uzanarak!" (denilecek.) Ve (cennette) saf ve temiz, güzel gözlü eşler ile onları evlendireceğiz.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Özenle dizilmiş tahtlarda arkalarına yaslanmışlar ve onları iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(19-20) Ve onlara denilir ki: "Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü: "Yiyin, için, afiyetler olsun!" Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
"Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak." Onları, iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
Kur'an-ı Kerim Meali
Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir.
Hayat Kitabı Kur’an
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak.."Bir de cennette onları kusursuz bakışlı temiz eşlerle denkleştirip eşleştireceğiz.
Kerim Kur'an
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak. Biz, onları temiz, "güzel bakışlı" hurilerle[1] eşleştirmişizdir.
Kerim Kur'an
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak. Biz, onları temiz, "güzel bakışlı" hurilerle[1] eşleştirmişizdir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sıralar biçiminde dizilmiş sedirlere uzanırlar. Güzel gözlü eşlerle onları evlendiririz.[457]
Süleymaniye Vakfı Meali
Sıra sıra dizilmiş sedirlere yaslanırlar. Onlara, iri siyah gözlü kadınları (hurileri) hizmetçi olarak[1] veririz.
Kur’an Meal-Tefsir
(19, 20) (Onlara) "Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak afiyetle yiyip için!" (denecektir). Onları, güzel gözlü hurilerle eşleştirmiş (olacağ)ız.[1]
The Quran: A Monotheist Translation
They recline on arranged beds, and We married them to wonderful companions.
Quran: A Reformist Translation
They recline on arranged furnishings, and We coupled them with wonderful companions.
The Clear Quran
They will be reclining on thrones, ˹neatly˺ lined up ˹facing each other˺. And We will pair them to maidens with gorgeous eyes.
Tafhim commentary
The God-fearing shall be reclining on couches facing each other, and We shall wed them to maidens with large, beautiful eyes.[1]
Al- Muntakhab
Reclining on throne - like lounges ranked in rows which each is destined to ascend, and Allah will wed them to beauties whose eyes radiate splendour that no one could have conceived in life.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They will be reclining on thrones lined up, and We will marry them to fair women with large, [beautiful] eyes.