Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
Ahmed HulusiTürkçe Kur'an Çözümütr
Onların mallarında talep eden ve sıkıntıda olan için bir hak vardı.
Bayraktar BayraklıYeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Mealitr
Mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı.
Diyanet İşleriKur'an-ı Kerim Türkçe Mealitr
Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.
Edip Yüksel (Eski Baskı)Mesaj: Kuran Çevirisitr
Paralarında, isteyenler ve yoksullar için bir pay vardı.
Elmalılı Hamdi YazırKur'an-ı Kerim ve Yüce Mealitr
Ve mallarında sail ve mahrum için bir hak vardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş)tr
Mallarında dilenen ve yoksul için bir hak vardı.
Gültekin Onantr
Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
Hasan Basri ÇantayKur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerimtr
Onların mallarında sailin ve (kemal-i iffetinden dolayı dilencilik etmeyen) yoksulun da bir hakkı vardı.
İbni Kesirtr
Onların mallarında yoksullar ve muhtaçlar için de bir hak vardır.
Muhammed EsedKur'an Mesajıtr
ve sahip oldukları her şeyden, (yardım) isteyenlere ve sıkıntı içinde bulunanlara bir pay (ayırırlardı).
Şaban PirişKur'an-ı Kerim Türkçe Anlamıtr
Onların mallarında isteyen ihtiyaç sahipleri için de bir hak vardı.
Suat YıldırımKuran-ı Kerim ve Mealitr
Mallarında isteyenlerin ve yoksulların hakkını ayırırlardı.
Süleyman AteşKur'an-ı Kerim ve Yüce Mealitr
Mallarında dilenci ve yoksul için hak vardı.
Yaşar Nuri ÖztürkKur'an-ı Kerim Mealitr
İhtiyaç sahibi için, yoksul için bir hak vardı mallarında onların.
Mustafa İslamoğluHayat Kitabı Kur’antr
servetlerinde, isteyebilen ve isteyemeyen muhtaçların da bir payı vardı.
Erhan AktaşKerim Kur'antr
Mallarından -istesin, istemesin- ihtiyaç sahipleri için bir pay ayırırlardı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı)Kerim Kur'antr
Mallarından –istesin, istemesin- ihtiyaç sahipleri için bir pay ayırırlardı.
Ali Rıza SafaKur'an-ı Kerim Gerçektr
İsteyenler ve yoksullar için de mallarından bir pay ayırmışlardı.
Süleymaniye VakfıSüleymaniye Vakfı Mealitr
Mallarından, isteyenlere ve yoksullara pay ayırırlar.
Edip YükselMesaj: Kuran Çevirisitr
Paralarında, isteyenler ve yoksullar için bir pay vardı.
Mehmet OkuyanKur’an Meal-Tefsirtr
Mallarında açıktan isteyen ve açıktan isteyemeyen kişiler için hak vardır.[1]
Əlixan Musayevaz
Onların mal-dövlətində dilənçinin və yoxsulun payı vardır.
Bünyadov-Məmmədəliyevaz
Mallarında da dilənçinin və (abrına qısılıb dilənməyən) yoxsulun haqqı (payı) var idi.
Ələddin Sultanovaz
Mallarında da dilənçinin və yoxsulun haqqı (payı) var idi.
Rashad KhalifaThe Final Testamenten
A portion of their money was set aside for the beggar and the needy.
The Monotheist GroupThe Quran: A Monotheist Translationen
An in their money was a portion for the beggar and the needy.
Edip-LaythQuran: A Reformist Translationen
And in their money was a portion for the needy and the deprived.
Mustafa KhattabThe Clear Quranen
And in their wealth there was a rightful share ˹fulfilled˺ for the beggar and the poor.
Al-Hilali & Khanen
And in their properties there was the right of the Sâ’il (the beggar who asks) and the Mahrûm (the poor who does not ask others)[1].
Abdullah Yusuf Alien
And in their wealth and possessions (was remembered) the right of the (needy,) him who asked, and him who (for some reason) was prevented (from asking).
Marmaduke Pickthallen
And in their wealth the beggar and the outcast had due share.
Abul A'la MaududiTafhim commentaryen
and in their wealth there was a rightful share for him who would ask and for the destitute.[1]
Taqi Usmanien
and in their wealth, there was a right for one who asks and for one who is deprived.
Abdul Haleemen
giving a rightful share of their wealth to the beggar and the deprived.
Mohamed Ahmed - Samiraen
In whose wealth the suppliant and the deprived had a share.
Muhammad Asaden
and [would assign] in all that they possessed a due share unto such as might ask [for help] and such as might suffer privation.
Abdel Khalek HimmatAl- Muntakhaben
And they apportioned a determinate share of their wealth to distribute among the needy who make requests for aid, and among those without the means of bare subsistence and among the faint souls past corporal toil.
Progressive Muslimsen
An in their money was a portion for the beggar and the needy.
Shabbir Ahmeden
And in their wealth was the Divine Right of the requester and the deprived (6:142).
Syed Vickar Ahameden
And in their wealth and possessions (were remembered) the right of the (needy) he who asked and he who was prevented (from asking).
Sahih International(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)en
And from their properties was [given] the right of the [needy] petitioner and the deprived.
Ali Quli Qaraien
and there was a share in their wealth for the beggar and the deprived.
Bijan Moeinianen
And gave a part of their wealth to the needy ones (whether the latter asked for it or not) realizing that what they own is not completely theirs.
George Saleen
And a due portion of their wealth was given unto him who asked, and unto him who was forbidden by shame to ask.
Mahmoud Ghalien
And in their riches, the beggar and the dispossessed have what is truthfully their due.
Amatul Rahman Omaren
And in their wealth and belongings was a rightful share for those who asked (for help) and for those who could not.
E. Henry Palmeren
And in their wealth was what was due to him who asked, and him who was kept back from asking.
Hamid S. Azizen
And in their wealth a portion was allotted for him who asked (the needy) and to him who was denied (the outcast, the deprived person or the one who could not ask).
Arthur John Arberryen
and the beggar and the outcast had a share in their wealth.
Aisha Bewleyen
And beggars and the destitute received a due share of their wealth.
Sam GerransThe Qur'an: A Complete Revelationen
And in their wealth was a due for the one who asked, and the one deprived.
Эльмир Кулиевru
Они выделяли известную долю своего имущества для просящих и обездоленных.