50.
Kaf Suresi
27. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
قَالَ قَر۪ينُهُ رَبَّنَا مَٓا اَطْغَيْتُهُ وَلٰكِنْ كَانَ ف۪ي ضَلَالٍ بَع۪يدٍ
Kale karinuhu rabbena ma etgaytuhu ve lakin kane fi dalalin baidin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
Türkçe Kur'an Çözümü
Onun karini ("insan" olarak hitap bilince olup; karini, beden olarak da anlaşılabilir veya cinn dostu) dedi ki: "Rabbimiz, onu ben tuğyan ettirmedim (azdırmadım), ne var ki o (inanç olarak) uzak bir sapkınlık içinde idi. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Arkadaşı diyecek ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Arkadaşı (olan şeytan) der ki: "Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Arkadaşı, 'Rabbim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi,' der.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Arkadaşı der: Ya rabbena onu ben azdırmadım velakin kendisi uzak bir dalal içinde idi.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Arkadaşı (olan şeytan) "Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Fakat o, (zaten hakdan) uzak bir sapıklık içinde idi" dedi (ler),
Kur'an Mesajı
İnsanın öteki kişiliği: "Ya Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini kötülüğe bulaştıran ben değilim; (hayır,) ama o (kendi yüzünden) sapıklığa düştü!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Yanındaki der ki: -Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Ama o, uzak bir sapıklık içindeydi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Yanındaki arkadaş: "Ya Rabbi," der, "onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yanındaki arkadaşı dedi ki: "Rabbimiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Kur'an-ı Kerim Meali
Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
Hayat Kitabı Kur’an
Güdümüne girdiği (şeytani öteki kişilik): "Rabbimiz!" der, "Onu azdırıp saptıran ben değildim; kaldı ki o zaten derin bir sapıklığın içindeydi."
Kerim Kur'an
Onun yakını: "Rabb'imiz! Onu ben azdırmadım, fakat o derin bir sapkınlık içindeydi." der.
Kerim Kur'an
Onun yakını: "Rabb'imiz! Onu ben azdırmadım, fakat o derin bir sapkınlık içindeydi." der.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onun yanındaki, şöyle der: "Efendimiz! Onu, ben azdırmadım; zaten derin bir sapkınlık içindeydi!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Beraberinde olan (suç ortağı) der ki: "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, ama o derin bir sapıklıktaydı".
Mesaj: Kuran Çevirisi
Arkadaşı, "Efendim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi" der.
Kur’an Meal-Tefsir
Yakınındaki (şeytan): "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapkınlık içindeydi." diyecektir.[1]
The Quran: A Monotheist Translation
His associate said: "Our Lord, I did not corrupt him, but he was already far astray."
Quran: A Reformist Translation
His constant companion said, "Our Lord, I did not corrupt him, but he was already far astray."
The Clear Quran
One’s ˹devilish˺ associate will say, "Our Lord! I did not make them transgress. Rather, they were far astray ˹on their own˺."
Tafhim commentary
His companion said:" I did not incite him to rebel; he was far gone into error of his own accord."[1]
Al- Muntakhab
His satanic friend or companion will say: "My Creator, I never incited him to evil; he was already and thus early an opinionated man who had erred and strayed from your ways like lost sheep".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
His [devil] companion will say, "Our Lord, I did not make him transgress, but he [himself] was in extreme error. "