48. Fetih Suresi 25. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Ki onlar, inkar ettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden inkar edenleri acı bir azab ile azablandırırdık.
هُمُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَصَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَالْهَدْيَ مَعْكُوفاً اَنْ يَبْلُغَ مَحِلَّهُۜ وَلَوْلَا رِجَالٌ مُؤْمِنُونَ وَنِسَٓاءٌ مُؤْمِنَاتٌ لَمْ تَعْلَمُوهُمْ اَنْ تَطَؤُ۫هُمْ فَتُص۪يبَكُمْ مِنْهُمْ مَعَرَّةٌ بِغَيْرِ عِلْمٍۚ لِيُدْخِلَ اللّٰهُ ف۪ي رَحْمَتِه۪ مَنْ يَشَٓاءُۚ لَوْ تَزَيَّلُوا لَعَذَّبْنَا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَاباً اَل۪يماً
Humullezine keferu ve saddukum anil mescidil harami vel hedye ma'kufen en yebluga mahıllehu, ve lev la ricalun mu'minune ve nisaun mu'minatun lem ta'lemuhum en tetauhum fe tusibekum minhum maarratun bi gayri ilm, li yudhılallahu fi rahmetihi men yeşau, lev tezeyyelu le azzebnellezine keferu minhum azaben elima.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Fetih suresi 25. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ki onlar, inkar ettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden inkar edenleri acı bir azab ile azablandırırdık.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Onlar o kimselerdir ki; hakikat bilgisini inkar ederler, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular, bekletilen hedy kurbanlarının yerlerine ulaşmasına mani oldular. . . Şayet orada (onların arasında) kendilerini henüz bilmediğiniz için çiğneyip ezeceğiniz ve bu bilmeyerek yapılan iş yüzünden üzüleceğiniz iman eden erkekler ve iman eden kadınlar olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). . . Dilediğini rahmetine sokmak içindi bu. . . Eğer birbirlerinden (iman edenlerle - kafirler) ayrılmış olsalardı, onlardan inkara sapanları elbette elim bir azap ile azaplandırırdık. (Salihlerin bulundukları yere gazabı ilahi inmez. . . 8. Enfal: 33 ve 29. Ankebut: 32)
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İnkar edenler, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar, kurbanların yerlerine ulaşmasına engel olanlardır. Eğer Mekke'de bulunan inanmış erkekler ve kadınlardan tanımadıklarınızı öldürüp bu yüzden bilmeden günaha girmeniz söz konusu olmasaydı, Allah savaşı önlemeyecekti. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer inananlarla kafirler iç içe olmasalardı, inkar edenleri acıklı bir azap ile cezalandırırdık.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onlar, inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah, Mekke'ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkar edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar inkar edenlerdir, sizi Kutsal Mescitten ve kurbanları yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadığınız için inciteceğiniz inanan erkekler ve inanan kadınlar bulunmasaydı ve böylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi üzmeniz ihtimali olmasaydı... Böylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karışmış halde olmasalardı onlardan inkar edenleri acı bir azapla cezalandırırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlar o küfredip de sizi Mescidi haramdan ve durdurulmakta bulunan hediyyeleri mahalline varmaktan men'eden kimselerdir, eğer kendilerini bilmediğiniz bir takım mü'min erkekler ve mü'mine kadınları bilmiyerek çiğneyip de şanınıza o yüzden şeyn gelecek olmasa idi, Allah dilediğini rahmetine koyacağı için, eğer onlar çekilebilselerdi elbette içlerinden o küfredenleri elim bir azaba düçar ederdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onlar, o küfredip de sizi Mescidi Haram'dan alıkoyanlar ve durdurulmakta olan kurbanlık hediyeleri yerine varmaktan men'eden kimselerdir. Eğer kendilerini tanımadığınız bir takım inanan erkeklerle inanan kadınları bilmeyerek çiğneyip de o yüzden şanınıza bir leke dokunması ihtimali olmasaydı (Allah size fetih için izin verirdi). Allah dilediğini rahmetine koyacağı için, eğer çekilebilselerdi elbette içlerinden o küfredenleri acı bir azaba uğratırdık.
Gültekin Onan
Ki onlar, küfrettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları) yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz inançlı erkekleri ve inançlı kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması) Tanrı'nın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan müminler) seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden küfredenleri acı bir azab ile azablandırırdık.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onlar, küfreden, sizi Mescid-i haramdan ve alıkonulmuş hediyyelerin mahalline ulaşmasından men' edenlerdir. Eğer (Mekkede) kendilerini henüz tanımadığınız mü'min erkeklerle mü'min kadınları bilmeyerek çiğneyib de o yüzden size bir vebal isaabet edecek olmasaydı (Allah size feth için elbette izin verirdi). (Bunu) kimi dilerse onu rahmetine kavuşdurmak için (yapdı). Eğer onlar seçilib ayrılmış olsalardı biz onlardan küfredenleri muhakkak elem verici bir azaba giriftar etmişdik bile.
İbni Kesir
Onlar; küfretmiş olanlardır. Sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve bekletilmekte olan kurbanlıklarınızı da mahalline ulaşmaktan men'edenlerdir. Eğer orada henüz bilmediğiniz mü'min erkekler, mü'min kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı; Allah, savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah, böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı; o küfredenleri elim bir azabla azablandırırdık.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Düşmanlarınızı sizin elinizden almam, onların hatırı için değildir, çünkü) onlar, hakikati inkara şartlanmış olan, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyan ve kurbanlarınızın yerine ulaşmasına engel olanlardır. İstemeden çiğneyip geçebileceğiniz ve bilmeden, kendileri yüzünden büyük bir hata işleyebileceğiniz (Mekke'deki) mümin erkekler ve kadınlar olmasaydı (evet, eğer bunlar olmasaydı şehre savaşarak girmenize izin verilirdi ama savaşmanız yasaklandı) ki Allah (zamanı geldiğinde) dilediğine rahmetini ihsan edebilsin. Eğer onlar, (Bizim rahmetimizi hak edenler ile gazabımıza uğrayanlar, sizin tarafınızdan) ayırt edilebilselerdi içlerinden hakikati inkar edenleri (sizin elinizle) acıklı bir azaba çarptırırdık.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Küfreden/kafir olan, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar ve kurbanlıkları tutarak yerine ulaşmasına imkan vermeyenler onlardır. Eğer bilmeden kendilerini öldüreceğiniz ve bu sebeple de bir takım güçlüklere uğrayacağınız, tanımadığınız mü'min erkekler ve mü'min kadınlar olmasaydı... (Allah savaşa engel olmazdı.) Bu, Allah dilediğini rahmetine girdirsin, diyedir. Eğer (birbirlerinden) ayrılmış olsalardı, onlardan inkarcı olanları acı bir azapla cezalandırırdık.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
İnkarda ısrar edip sizi Mescid-i Haram'ı ziyaret etmekten ve bekletilmekte olan hediye kurbanlıkları yerine ulaştırmaktan geri çevirenler onlardır. Eğer orada kendilerini tanımadığınız için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü zor durumda kalacağınız mümin erkekler ve mümin kadınlar olmasaydı, Allah ellerinizi birbirinizden çekmez, savaşmanıza engel olmazdı. Dilediği kimseleri rahmetine nail etmek için Allah böyle takdir buyurdu. Şayet onlar birbirlerinden seçilip ayrılmış olsalardı, elbette kafirleri gayet acı bir cezaya çarptırırdık.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlar öyle kimselerdir ki inkar ettiler, sizin Mescid-i Haram'ı ziyaret etmenize ve bekletilen kurbanların yerlerine varmasına engel oldular. Eğer orada, kendilerini bilmediğiniz için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü, kınanacağınız inanmış erkekler ve inanmış kadınlar olmasaydı (Allah sizin savaşmanıza engel olmazdı. Böyle yaptı) ki Allah, dilediğini rahmetine soksun. Şayet (inananlar ve inanmayanlar) birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkar edenleri, acı bir azaba çarptırırdık.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Onlar o kişilerdir ki, küfre sapıp sizi Mescid-i Haram'dan geri çevirdiler, bekletilen kurbanlık hediyelerin, yerlerine ulaşmasına engel oldular. Eğer kendilerini tanımadığınız için çiğneyeceğiniz ve bu bilgisizlik yüzünden üzüntü ve kınayışla karşılaşacağınız inanmış erkeklerle inanmış kadınlar olmasaydı, iş başka türlü olurdu. Böyle olması, Allah'ın, dilediğini rahmetine sokması içindir. Onlar birbirlerinden ayrılmış olsalardı, inkara sapanları acıklı bir azapla cezalandırırdık.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
(Doğrudur), inkarda direnenler, sizi Mescid-i Haram'a girmekten alıkoyanlar ve kurbanlarınızın yerine ulaşmasını engelleyenler hep onlardır; ama keşke şu istemeden (haklarını) çiğneme ve bilmeden kendileri yüzünden büyük bir yanlışa düşme ihtimaliniz bulunan, üstelik henüz tanımadığınız mü'min erkekler ve kadınlar (Mekke'de) olmasalardı; Allah dilediğini rahmetiyle kuşatmak için böyle yaptı; eğer onlar seçilip ayrılsalardı, elbet onlar içerisinden küfürde direnenleri (sizin elinizle) şiddetli bir cezaya çarptırırdık.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onlar, Kafirlerdir[1]. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyan, ayrılmış kurbanların yerine ulaşmasını engelleyen kimselerdir. Eğer Mü'min erkeklerden ve kadınlardan olup da kendilerini henüz tanımadığınız için bilmeden onlara zarar vermeniz ve böylece vebale girmeniz söz konusu olmasaydı, onlarla savaşmanıza izin verilirdi. Allah, dilediğini rahmetine alır. Eğer birbirlerinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan Kafir olanları acı veren bir azapla cezalandırırdık.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onlar, gerçeği yalanlayan nankörlerdir. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyan, ayrılmış kurbanların yerine ulaşmasını engelleyen kimselerdir. Eğer inanan erkeklerden ve kadınlardan olup da kendilerini henüz tanımadığınız için bilmeden onlara zarar vermeniz ve böylece vebale girmeniz söz konusu olmasaydı, onlarla savaşmanıza izin verilirdi. Allah, dilediğini rahmetine alır. Eğer birbirlerinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan gerçeği yalanlayan nankörleri acı veren bir azapla cezalandırırdık.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onlar, nankörlük ettiler. Üstelik Kutsal Yakarış Evi'nden ve kurbanlarınızın yerine ulaşmasından sizi alıkoydular. Kendilerini tanımadığınız için, bilgisizlik yüzünden büyük bir yanlışlık yaparak, çiğneyip geçebileceğiniz, inanan erkekler ve inanan kadınlar olmasaydı? Böylece, Allah, dilediğini rahmetinin içine alır. Birbirlerinden ayırt edilebilecek durumda olsalardı, onlardan nankörlük edenleri, acı bir cezayla cezalandırırdık.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Ayetleri görmezlikten gelenler de onlar; sizin Mescid-i Haram'a girmenize, bekletilen kurbanların varacağı yere ulaşmasına engel olanlar da onlardır. Onların arasındaki tanımadığınız mümin erkekler ile mümin kadınları bilmeden çiğneme ve ondan dolayı üzüntü çekme ihtimaliniz olmasaydı (Mekke'yi fethederdiniz). Ama Allah, doğru tercihte bulunanları ikramı ile kuşatmak için böyle yaptı. Eğer ayrılmış olsalardı onlardan kendini doğrulara kapatanları acıklı bir azaba çarptırırdı[1].
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar inkar edenlerdir, sizi Sınırlanmış Mescitten ve kurbanları yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadığınız için inciteceğiniz gerçeği onaylayan erkekler ve gerçeği onaylayan kadınlar bulunmasaydı ve böylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi üzmeniz ihtimali olmasaydı... Böylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karışmış halde olmasalardı onlardan inkar edenleri acı bir azapla cezalandırırdık.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Onlar, kâfir olan ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını engelleyenlerdir. (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek ezmeniz sebebiyle üzüntüye kapılma ihtimaliniz olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Allah dilediğini (layık olanı) rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Birbirinden ayrılmış olsalardı, elbette onlardan kâfir olanlara elem verici bir şekilde azap ederdik.
Əlixan Musayev
Onlar kafirlər, sizi Məscidul-Hərama buraxmayan və qurbanlıq heyvanlarını qurbangaha gedib çatmağa qoymayan kimsələrdir. Əgər (Məkkədə) tanımadığınız mömin kişi və mömin qadınları bilmədən tapdalayıb əzmək və onların ucbatından günaha batmaq təhlükəsi ilə qarşılaşmasaydınız, (Allah ora zorla girməyinizə izin verərdi.) Lakin Allah istədiyini Öz mərhəmətinə qovuşdursun deyə (buna izin vermədi.) Əgər onlar bir-birindən seçilsəydilər, Biz onlardan kafir olanlara ağrılı-acılı bir əzab verərdik.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Küfr edənlər də, sizin Məscidülhərama daxil olmağınıza maneçilik törədənlər də, qurbanlıqları öz yerinə (qurbangaha) gedib çatmağa qoymayanlar da məhz onlardır (Məkkə müşrikləridir). Əgər (Məkkədə) tanımadığınız mömin kişi və qadınları bilmədən ayaq altına alıb əzmək və bundan dolayı sizə günah gəlmək ehtimalı olmasaydı (Allah siz möminlərin hamılıqla Məkkəyə daxil olmasına izin verərdi). Amma Allah istədiyini Öz mərhəmətinə qovuşdursun deyə (o zaman buna izin vermədi). Əgər onlar (möminlərlə kafirlər) bir-birindən seçilib ayrılmış olsaydılar, Biz onlardan (Məkkə əhlindən) kafir olanları şiddətli bir əzaba düçar edərdik!
Ələddin Sultanov
Onlar kafir olub sizin Məscidi-haramı ziyarət etməyinizə və gözlədilən qurbanlıqların qurbangaha çatmasına mane olanlardır. Əgər (Məkkədə) özlərini hələ tanımadığınız üçün bilmədən tapdalayıb əzməyiniz (öldürməyiniz) səbəbilə günaha girəcəyiniz mömin kişi və qadınlar olmasaydı, (Allah döyüşməyinizə izin verərdi). Allah istədiyi kimsəni Öz rəhmətinə daxil etmək üçün belə etmişdir. Əgər onlar bir-birindən ayrılmış olsaydılar, əlbəttə, onlardan kafir olanlara acı bir əzab verərdik. (Hüdeybiyyədə qüreyşlilər müsəlmanların Məkkəyə girmələrinə, Məscidi-haramı ziyarət etmələrinə və gətirdikləri qurbanlıq heyvanları Minada kəsmələrinə mane olmuşdular. Bundan sonra müsəlmanlara döyüş izni verilməməsinin səbəbi də Məkkədə müsəlman olduqlarını gizli saxlayanların olması idi. Həmin müsəlmanlar Qüreyş kafirlərindən seçilmədikləri üçün Məkkənin fəthi təxirə salınmışdı.)
Rashad Khalifa The Final Testament
It is they who disbelieved and barred you from the Sacred Masjid, and even prevented your offerings from reaching their destination. There were believing men and women (within the enemy camp) whom you did not know, and you were about to hurt them, unknowingly. GOD thus admits into His mercy whomever He wills. If they persist, He will requite those among them who disbelieve with a painful retribution.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
They are the ones who rejected and barred you from the Restricted Temple, and barred your donations from reaching their destination. And there had been believing men and believing women whom you did not know, and you may have hurt them, and on whose account you would have incurred a sin unknowingly. God will admit into His mercy whoever He wills. Had they become separated, We would then have punished those from them who rejected with a painful retribution.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
They are the ones who rejected and barred you from the Restricted Temple, and barred your donations from reaching their destination. There had been acknowledging men and women whom you did not know, and you may have hurt them, and on whose account you would have committed a sin unknowingly. God will admit into His mercy whomever He wills. Had they become separated, We would then have punished those of them who rejected with a painful retribution.
Mustafa Khattab The Clear Quran
They are the ones who persisted in disbelief and hindered you from the Sacred Mosque, preventing the sacrificial animals from reaching their destination.[1] ˹We would have let you march through Mecca,˺ had there not been believing men and women, unknown to you. You might have trampled them underfoot, incurring guilt for ˹what you did to˺ them unknowingly. That was so Allah may admit into His mercy whoever He wills.[2] Had those ˹unknown˺ believers stood apart, We would have certainly inflicted a painful punishment on the disbelievers.
Al-Hilali & Khan
They are the ones who disbelieved (in the Oneness of Allâh - Islâmic Monotheism) and hindered you from Al-Masjid-al-Harâm (at Makkah) and detained the sacrificial animals from reaching their place of sacrifice. Had there not been believing men and believing women whom you did not know, that you may kill them and on whose account a sin would have been committed by you without (your) knowledge, that Allâh might bring into His Mercy whom He wills - if they (the believers and the disbelievers) had been apart, We verily would have punished those of them who disbelieved with painful torment.
Abdullah Yusuf Ali
They are the ones who denied Revelation and hindered you from the Sacred Mosque and the sacrificial animals, detained from reaching their place of sacrifice. Had there not been believing men and believing women whom ye did not know that ye were trampling down and on whose account a crime would have accrued to you without (your) knowledge, (Allah would have allowed you to force your way, but He held back your hands) that He may admit to His Mercy whom He will. If they had been apart, We should certainly have punished the Unbelievers among them with a grievous Punishment.
Marmaduke Pickthall
These it was who disbelieved and debarred you from the Inviolable Place of Worship, and debarred the offering from reaching its goal. And if it had not been for believing men and believing women, whom ye know not - lest ye should tread them under foot and thus incur guilt for them unknowingly; that Allah might bring into His mercy whom He will - If (the believers and the disbelievers) had been clearly separated We verily had punished those of them who disbelieved with painful punishment.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
They are the ones who disbelieved and barred you from the Inviolable Mosque and prevented the animals you had designated for sacrifice from reaching the place of their offering.[1] If it had not been for the believing men and believing women (who lived in Makkah and) whom you did not know, and had there not been the fear that you might trample on them and unwittingly incur blame on their account, (then fighting would not have been put to a stop. It was stopped so that) Allah may admit to His Mercy whomsoever He pleases. Had those believers been separated from the rest, We would certainly have inflicted a grievous chastise-ment on those of them [i.e. the Makkans) who disbelieved.[2]
Taqi Usmani
They are those who disbelieved and prevented you from the Sacred Mosque (Al-Masjid-ul-Harām ), and (prevented) the sacrificial animals that were detained from reaching their due place. And (Allah would have allowed you to fight,) had there not been believing men and believing women whom you did not know that you might have trampled them, and thus a painful situation might have arisen for you because of them unknowingly; (This situation was avoided) so that Allah may admit to His mercy whom He wills.And if they (the believing men and women) had moved (from Makkah), We would surely have punished those of them who disbelieved with a painful punishment.
Abdul Haleem
They were the ones who disbelieved, who barred you from the Sacred Mosque, and who prevented the offering from reaching its place of sacrifice. If there had not been among them, unknown to you, believing men and women whom you would have trampled underfoot, inadvertently incurring guilt on their account- God brings whoever He will into His mercy- if the [believers] had been clearly separated, We would have inflicted a painful punishment on the disbelievers.
Mohamed Ahmed - Samira
It were those who disbelieved who hindered you from (going to) the Holy Mosque, preventing your offerings from arriving at the place of sacrifice. Had it not been for (the presence of) believers, men and women, (among the unbelievers) of whom you were unaware, and whom you might have trampled and thus incurred guilt unknowingly on account of them, (the matter would have been settled). (But this was not done) so that God may admit into His favour whom He willed. If these (believers) had been separated from them, He would have inflicted a grievous punishment on the unbelievers.
Muhammad Asad
[It was not for your enemies sake that He stayed your hands from them: for] it was they who were bent on denying the truth, and who debarred you from the Inviolable House of Worship and prevented your offering from reaching its destina­tion. And had it not been for the believing men and believing women [in Mecca], whom you might have unwittingly trampled underfoot, and on whose account you might have become guilty, without knowing it, of a grievous wrong-: [had it not been for this, you would have been allowed to fight your way into the city: but you were forbidden to fight] so that [in time] God might admit to His grace whomever He wills. Had they [who deserve Our mercy and they whom We have condemned] been clearly discernible [to you], We would indeed have imposed grievous suffering [at your hands] on such of them as were bent on denying the truth.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
These Meccans are they who have persistently denied Allah and stood in your way to obstruct your course to the Sacrosanct Mosque and the offering to where it be scarified; Had it not been for treading injuriously, unawares, upon the faithful believers -men and women-residing among these Meccans, which believers you did not know nor could you recognize, and the error of injuring them would be a crime, We would have allowed you to make a march for Macca; Allah extends His mercy to whom He will. Had they- the unknown believers- been dissimilar in appearance We would have afflicted the infidels among them -the Meccans- with a condign punishment.
Progressive Muslims
They are the ones who rejected and barred you from the Restricted Temple, and barred your donations from reaching their destination. And there had been believing men and women whom you did not know, and you may have hurt them, and on whose account you would have committed a sin unknowingly. God will admit into His mercy whomever He wills. Had they become separated, We would then have punished those of them who rejected with a painful retribution.
Shabbir Ahmed
These are the very people who denied the Message, and debarred you from the Sacred Masjid, and prevented your offerings from reaching their destination. Therein were believing men and believing women whom you did not know, and you could have harmed them. And on their account you could have carried guilt without knowing it. Thus Allah admits into His Grace whoever seeks it. Now if the rejecters persist in aggression, We shall indeed clearly separate them (from the believers) and punish them with an awful doom.
Syed Vickar Ahamed
They are the ones who disbelieved the Message and stopped you from the Sacred Mosque (at Makkah) and detained the sacrificial animals from reaching their place of sacrifice. If there were no believing men and believing women whom you did not know, that you were pushing aside and killed, and on whose account a crime would have resulted from you without (your) knowledge, (Allah would have allowed you to force your way, but He withheld your hands) that He may admit to His Mercy whom He will. If they were identified, We, certainly would have punished the unbelievers among them with a painful punishment.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They are the ones who disbelieved and obstructed you from al-Masjid al-îaram while the offering was prevented from reaching its place of sacrifice. And if not for believing men and believing women whom you did not know - that you might trample them and there would befall you because of them dishonor without [your] knowledge - [you would have been permitted to enter Makkah]. [This was so] that Allah might admit to His mercy whom He willed. If they had been apart [from them], We would have punished those who disbelieved among them with painful punishment
Ali Quli Qarai
They are the ones who disbelieved and barred you from the Sacred Mosque, and kept the offering from reaching its destination. And were it not for [certain] faithful men and faithful women, whom you did not know —lest you should trample them, and thus blame for [killing] them should fall on you unawares; [He held you back] so that Allah may admit into His mercy whomever He wishes. And had they been separate, We would have surely punished the faithless among them with a painful punishment.
Bijan Moeinian
The disbelievers prevented you from performing your pilgrimage and sacrificing the animals, where they should be sacrificed. Had there not been certain believing men and women (in Mecca), whom you do not know, and the possibility of you killing them unintentionally at the midst of the confusion of the war, God would not have stopped your victorious capture of Mecca. God prevented the war [among other reasons, to give more time to disbelievers to weight it out and] to admit into His Mercy whoever He desires. If the believers were not in the middle of disbelievers, God would have severely punished the disbelievers.
George Sale
These are they who believed not, and hindered you from visiting the holy temple, and also hindered the offering, being detained, that it should not arrive at the place where it ought to be sacrificed. Had it not been that ye might have trampled on divers true believers, both men and women, whom ye knew not, being promiscuously assembled with the infidels, and that a crime might therefore have lighted on you on their account, without your knowledge, He had not restrained your hands from them: But this was done, that God might lead whom He pleaseth into his mercy. If they had been distinguished from one another, we had surely chastised such of them as believed not, with a severe chastisement.
Mahmoud Ghali
They are (the ones) who disbelieved and barred you from the Inviolable Mosque and (barred) the consecrated offering (also) from reaching its lawful destination. And had it not been for (some) believing men and (some) believing women whom you did not know, (for fear) that you should trample (i.e., kill them) them, and so dishonor would afflict you on their account without (your) knowing it, that Allah may cause whomever He decides to enter into His mercy. If they (i.e., believers and disbelivers) had been made clearly distinct, indeed We would have tormented the ones who disbelieved among them with a painful torment.
Amatul Rahman Omar
These (your Makkan enemies) were the people who disbelieved and prevented you from the Holy Mosque while even the sacrificial animals were stopped from reaching their destination (- the place of sacrifice). Had not there been (at Makkah) some believing men and believing women as were unknown to you, and had there been no danger that (in case of war) you might have trodden them down and thus you might have incurred some harm unknowingly on their account, (We would have allowed you to invade Makkah but We did not allow this) so that Allâh might show His mercy to him who wishes (to be shown mercy). Had these (believers living in Makkah) left from there (and had been separated from them), We would have surely punished these of them (-the Makkans) who disbelieved, with a woeful punishment.
E. Henry Palmer
Those who misbelieved and turned (you) away from the Sacred Mosque, and (turned away) the offering, kept from arriving at its destined place; and had it not been for believing men and believing women whom ye knew not, whom ye might have trampled on, and so a crime might have occurred to you on their account without your knowledge - that God may make whomsoever He pleases enter into His mercy. Had they been distinct from one another, we would have tormented those of them who misbelieved with grievous woe.
Hamid S. Aziz
It is they who disbelieved and turned you away from the Sacred Mosque and prevented the offering from reaching its destined place. Were it not for the believing men and the believing women (in Mecca), whom you knew not that you were trampling, thereby incurring guilt for yourselves on their account unknowingly (He would have allowed the war). (But he held you back) so that Allah may bring into His mercy whom He will. Had they been clearly separated one from another, We would surely have punished those who disbelieved from among them with a painful doom.
Arthur John Arberry
They are the ones who disbelieved, and barred you from the Holy Mosque and the offering, detained so as not to reach its place of sacrifice. If it had not been for certain men believers and certain women believers whom you knew not, lest you should trample them, and there befall you guilt unwittingly on their account (that God may admit into His mercy whom He will), had they been separated clearly, then We would have chastised the unbelievers among them with a painful chastisement.
Aisha Bewley
They are those who were kafir and debarred you from the Masjid al-Haram and prevented the sacrifice from reaching its proper place, and had it not been for some men and women who are muminun, whom you did not know and might trample underfoot, and so unknowingly incur blame on their account – so that Allah might admit into His mercy those He wills – and had those among them who are kafir been clearly distinguishable, We would have punished them with a painful punishment.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Those are they who disbelieved, and turned you away from the inviolable place of worship, and the offering was prevented from reaching its place of sacrifice. And were it not for believing men and believing women whom you knew not whom you might have trampled[...] — then had dishonour befallen you on their account without knowledge — that God might make enter into His mercy whom He wills. Had they been separate, We would have punished those who ignore warning among them with a painful punishment.
Эльмир Кулиев
Они — те, которые не уверовали, не впустили вас в Заповедную мечеть и задержали жертвенных животных, не позволив им достичь места заклания. И если бы в Мекке не было верующих мужчин и верующих женщин, которых вы не знали и могли затоптать по незнанию так, что они поставили бы вас в затруднительное положение (или вы бы оказались опозорены перед ними; или вы совершили бы грех перед ними), то Аллах позволил бы вам вторгнуться в Мекку, но Он не сделал этого, чтобы ввести в Свою милость тех, кого пожелает. Но если бы они отделились друг от друга, то Мы подвергли бы неверующих из них мучительным страданиям.