48.
Fetih Suresi
12. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır, siz Peygamberin ve mü'minlerin, ailelerine ebedi olarak bir daha dönmeyeceklerini zannettiniz; bu, kalplerinizde çekici kılındı ve kötü bir zan ile zanda bulundunuz da, yıkıma uğramış bir topluluk oldunuz.
بَلْ ظَنَنْتُمْ اَنْ لَنْ يَنْقَلِبَ الرَّسُولُ وَالْمُؤْمِنُونَ اِلٰٓى اَهْل۪يهِمْ اَبَداً وَزُيِّنَ ذٰلِكَ ف۪ي قُلُوبِكُمْ وَظَنَنْتُمْ ظَنَّ السَّوْءِۚ وَكُنْتُمْ قَوْماً بُوراً
Bel zanentum en len yenkaliber resulu vel mu'minune ila ehlihim ebeden ve zuyyine zalike fi kulubikum ve zanentum zannes sev'i ve kuntum kavmen bura.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır, siz Peygamberin ve mü'minlerin, ailelerine ebedi olarak bir daha dönmeyeceklerini zannettiniz; bu, kalplerinizde çekici kılındı ve kötü bir zan ile zanda bulundunuz da, yıkıma uğramış bir topluluk oldunuz.
Türkçe Kur'an Çözümü
Aslında siz Rasul ve iman edenlerin, ailelerine asla geri dönmeyeceklerini zannettiniz! Bu fikir bilincinize güzel göründü de, böylece kötü zanda bulundunuz; helakı haketmiş bir topluluk oldunuz!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Doğrusu siz, Peygamberin ve inananların, ailelerine bir daha asla dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu durum gönüllerinize hoş gösterildi,kötü duygulara kapıldınız. Siz,helaki hak etmiş bir toplum oldunuz."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helaki hak eden bir kavim oldunuz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Aslında siz, elçinin ve inananların ebedi olarak ailelerine dönmeyeceklerini sandınız ve bu düşünce gönlünüze hoş gelmişti. Kötü hayaller kurup durdunuz ve sonunda bayağı bir topluluk oldunuz.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Doğrusu siz, Peygamber ve mü'minler ebeden ailelerine dönemiyecekler zannettiniz ve bu, kalblerinizde allandı pullandı kötü zanna düştünüz de düşkün bir kavm oldunuz a.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Daha doğrusu siz peygamberin de, mü'minlerin de ailelerine temelli dönemeyeceklerini sandınız. Bu, sizin kalblerinizde süslen (ib kökleş) di. Kötü zanda bulundunuz. (Bu yüzden Allah indinde) helake mahkum bir kavm oldunuz.
Kur'an Mesajı
Siz zannettiniz ki Elçi ve müminler bir daha ailelerine ve akrabalarına dönemeyecekler ve bu, kalplerinize güzel göründü. Siz (bu tür) haince düşüncelere kapıldınız, çünkü her zaman güzelliklerden yoksun bir topluluk oldunuz!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Oysa siz, peygamberin ve müminlerin daha ebedi olarak ailelerine dönmeyeceğini sandınız. Bu, kalblerinize çekici kılındı. Siz, kötü bir zanna kapıldınız ve bozguncu bir topluluk oldunuz.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Aslında siz Peygamberin ve müminlerin ailelerine artık geri dönemeyeceklerini düşündünüz. Bu hayal, gönüllerinizde allanıp pullandı ve yerleşti. Kötü zanlara düştünüz ve helaki hak etmiş kimseler oldunuz.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Herhalde siz sandınız ki Elçi ve mü'minler, bir daha ailelerine dönmeyecekler. Bu (düşünce) gönüllerinizde süslendirildi, (size güzel gösterildi,) kötü zanda bulundunuz ve helaki hak etmiş bir topluluk oldunuz.
Kur'an-ı Kerim Meali
Siz sanmıştınız ki, resul de müminler de ailelerine bir daha asla dönmeyecekler. Bu düşünce kalplerinizde süslendi de çirkin bir sanıya saplandınız ve mahvolmuş bir topluluk haline geldiniz.
Hayat Kitabı Kur’an
Aksine sizler, Rasul'ün ve mü'minlerin bir daha asla ailelerine kavuşamayacaklarını zannetmiştiniz; ve böyle düşünmek size pek cazip görünmüştü. İşte böyle berbat bir zanna kapıldınız da, sonunda kredisi tükenmiş bir toplum olup çıktınız.
Kerim Kur'an
Hayır! Siz, Resul ve inananların asla ailelerine dönemeyeceklerini sanmıştınız. Bu zan, kalplerinize güzel göründü. Kötü bir zanla, zanda bulundunuz. Siz, yok olmayı hak eden bir halk oldunuz.
Kerim Kur'an
Hayır! Siz, Rasul ve inananların asla ailelerine dönemeyeceklerini sanmıştınız. Bu zan, kalplerinize güzel göründü. Kötü bir zanla, zanda bulundunuz. Siz, yok olmayı hak eden bir toplum oldunuz.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Hayır! Siz sanmıştınız ki, elçi ve inananlar, ailelerine bir daha asla dönemeyecekler. Bu düşünce, yüreklerinize çekici gösterildi; kötü düşüncelere kapıldınız ve güzelliklerden yoksun bir toplum oldunuz.
Süleymaniye Vakfı Meali
Aslında siz, bu Elçi'nin ve müminlerin, ailelerinin yanına bir daha dönemeyeceklerini tahmin etmiştiniz. Bu, içinizi sevinçle doldurmuştu. Kötü düşüncelere kapılıp kendini bitirmiş bir topluluk haline geldiniz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Aslında siz, elçinin ve iman edenlerin ebedi olarak ailelerine dönmeyeceklerini sanmıştınız ve bu düşünce gönlünüze hoş gelmişti. Kötü hayaller kurup durdunuz ve sonunda bayağı bir topluluk oldunuz.
Kur’an Meal-Tefsir
Aslında siz Elçinin ve müminlerin ailelerine asla dönemeyeceğini sanmıştınız. Bu, sizin kalplerinize güzel görünmüştü; kötü zanda bulunmuş ve helaki (cezalandırılmayı) hak etmiş bir topluluk olmuştunuz.
The Final Testament
You secretly believed that the messenger and the believers will be defeated and never come back to their families, and this was firmly established in your hearts. You harbored evil thoughts and turned into wicked people.
The Quran: A Monotheist Translation
Alas, you thought that the messenger and the believers would not return to their families, and this was deemed pleasant in your hearts, and you thought the worst thoughts; you were a wicked people!
Quran: A Reformist Translation
Alas, you thought that the messenger and those who acknowledge would not return to their families, and this was deemed pleasant in your hearts, and you thought the worst thoughts; you were a wicked people.
The Clear Quran
The truth is: you thought that the Messenger and the believers would never return to their families again. And that was made appealing in your hearts. You harboured evil thoughts ˹about Allah˺, and ˹so˺ became a doomed people."
Tafhim commentary
(But the truth is not what you say.) You had imagined that the Messenger and the believers would never return to their families, and this notion was embellished in your hearts.[1] You harboured an evil thought, and you are an immensely evil people."[2]
Al- Muntakhab
In effect you people thought that the Messenger together with the faithful believers should be caught in the jaws of death and never would they return back safe to their people. This mental anticipation allured your hearts by hopes of relief, and you hugged this evil thought to your hearts and you were a morally depraved people.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But you thought that the Messenger and the believers would never return to their families, ever, and that was made pleasing in your hearts. And you assumed an assumption of evil and became a people ruined."