43.
Zuhruf Suresi
47. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Fakat onlara ayetlerimizle geldiği zaman, bir de ne görsün, onlar bunlara (alay edip) gülüyorlar.
فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ بِاٰيَاتِنَٓا اِذَا هُمْ مِنْهَا يَضْحَكُونَ
Fe lemma caehum bi ayatina izahum minha yadhakun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Fakat onlara ayetlerimizle geldiği zaman, bir de ne görsün, onlar bunlara (alay edip) gülüyorlar.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlara mucizelerimizi getirince mucizelere gülüvermişlerdi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(Musa) mucizelerimizi kendilerine getirince, bir de bakmışsın, o mucizelere gülüyorlar!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Vakta ki onlara böyle ayetlerimizle vardı, birdenbire onlar bunlara gülüverdiler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Fakat onlara ayetlerimiz gelince bir de ne görsünler, onlar bu (ayetlere) gülüyorlar!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlara ayetlerimizi getirince onlar o ayetlerle alay edip gülmeğe başladılar.
Hayat Kitabı Kur’an
Fakat ardından, onların önüne mucizevi ayetlerimizi sürünce, onlar hemen alay etmeye başladılar.
Al- Muntakhab
But when he presented them with Our signs and displayed to them acts of a miraculous nature, they laughed them to scorn.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But when he brought them Our signs, at once they laughed at them.