42.
Şura Suresi
48. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.
فَاِنْ اَعْرَضُوا فَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَف۪يظاًۜ اِنْ عَلَيْكَ اِلَّا الْبَلَاغُۜ وَاِنَّٓا اِذَٓا اَذَقْنَا الْاِنْسَانَ مِنَّا رَحْمَةً فَرِحَ بِهَاۜ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ اَيْد۪يهِمْ فَاِنَّ الْاِنْسَانَ كَفُورٌ
Fe in a'redu fe ma erselnake aleyhim hafiza, in aleyke illel belagu, ve inna iza ezaknal insane minna rahmeten feriha biha, ve in tusibhum seyyietun bi ma kaddemet eydihim fe innel insane kefur.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.
Türkçe Kur'an Çözümü
Eğer yüz çevirirlerse (keyifleri bilir); seni onlara bekçi olarak irsal etmedik! Sana düşen yalnızca bildirimdir! Doğrusu insana bizden bir rahmet tattırdığımızda, onunla mutlu olur. . . Eğer ellerinin getirisi dolayısıyla kendilerine bir bela isabet ederse, muhakkakki insan çok nankördür!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Eğer yüz çevirirlerse, bilesin ki biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen sadece tebliğ etmektir. Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse, işte o zaman insan pek nankördür.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa, o zaman da insan pek nankördür.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Yüz çevririrlerse, biz seni onlara bir bekçi olarak göndermedik. Sana düşen sadece bildirmektir. Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinir; ama kendi yaptıklarının bir sonucu olarak başlarına bir kötülük gelse, o zaman insan nankörleşir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yine aldırmıyorlarsa biz de seni üzerlerine mürakıb göndermedik a, sana düşen ancak tebliğdir fakat biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımız vakıt onunla ferahlanır ise de kendi ellerinin takdim ettiği sebeblerle başlarına bir fenalık gelirse o vakıt insan hepsini unutan bir nankördür.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Eğer onlar (imandan) yine yüz çevirirlerse biz seni (zaten) onların üzerine bir bekçi göndermedik ya. Sana aid olan (vazife), tebliğden başkası değildir. Hakıykat biz insana tarafımızdan bir ni'met tatdırdığımız vakit o, bununla ferahlanır. Eğer onlara, kendi ellerinin öne sürdükleri (ihtiyarlariyle irtikab etdikleri) şeyler (günahlar) yüzünden, bir fenalık isaabet ederse o zaman da insan cidden bir nankördür.
Kur'an Mesajı
Ama onlar, (ey Peygamber, senden) yüz çevirip uzaklaşırlarsa (bil ki) Biz seni onların bekçisi olarak göndermedik. Sana düşen, yalnız (emanet edilen) mesajı iletmektir. Ve bakın, (Bizim mesajlarımıza yüz çevirmek, insan tabiatının zayıflığı ve kaypaklığından kaynaklanır; böylece,) Biz insana rahmetimizi tattırdığımız zaman onunla övünç duyar, ama kendi eliyle yaptıklarının sonucu olarak başına bir bela gelirse, o zaman, şükürden ne kadar uzak olduğunu gösterir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Eğer sırt çevirirlerse, seni onlara bekçi olarak göndermedik. Sana düşen ancak tebliğ etmektir. Biz insana kendimizden bir rahmet tattırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer, kendi eliyle işledikleri sebebiyle bir kötülük dokunursa, insan hemen nankör kesilir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Eğer bu çağrıya sırtlarını dönerlerse, hoş biz de seni üzerlerine bekçi göndermedik ya! Senin görevin sadece tebliğdir. Biz insana tarafımızdan bir nimet tattırırsak o ferahlar, şımarır. Ama başlarına, yine kendi işledikleri hatalar sebebiyle bir sıkıntı gelirse insan hemen nankörleşir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Eğer yüz çevirirlerse (üzülme); biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, yalnız duyurmaktır. Biz insana, bizden bir rahmet taddırdığımız zaman ona sevinir. Ama ellerinin (yapıp) öne sürdüğü işlerden dolayı başlarına bir kötülük gelirse, insan hemen nankör olur.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yüz çevirirlerse, biz seni onlar üzerine bekçi göndermemişiz. Sana düşen, tebliğden başkası değildir. Biz insana, bizden bir rahmet tattırdığımızda, onunla sevinip şımarır. Kendi ellerinin hazırladığından bir kötülük başlarına sarılınca, bakarsın insan, alabildiğine nankörleşmiştir.
Hayat Kitabı Kur’an
Ne ki eğer onlar yüz çevirirlerse, unutma ki seni onların muhafızı olarak göndermedik: sana düşen sadece mesajı ulaştırmaktır. Ve Biz ne zaman insana katımızdan ikramda bulursak onunla gurur duyar, ne zaman da yaptıkları yüzünden başına bir musibet gelse, bu kez de insan kıymet bilmez bir nankör olup çıkar.
Kerim Kur'an
Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse, Biz, seni onların üzerine bekçi olarak göndermedik. Senin üzerine düşen yalnızca çağrıda bulunmaktır. Biz, insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman, insan ona sevinir. Kendi yaptıklarından dolayı başına bir kötülük gelse, işte o zaman insan kafir[1] kesilir.
Kerim Kur'an
Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse, Biz, seni onların üzerine bekçi olarak göndermedik. Senin üzerine düşen yalnızca çağrıda bulunmaktır. Biz, insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman, insan ona sevinir. Kendi yaptıklarından dolayı başına bir kötülük gelse, işte o zaman insan kafir[1] kesilir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yine de yüz çevirirlerse, seni, onların üzerine gözetmen olarak göndermedik. Senin görevin, yalnızca bildirmektir. Aslında, insan, Bizden bir rahmet tattırdığımızda onunla sevinir. Fakat kendi elleriyle yaptıklarının sonucu olarak bir kötülük dokunduğunda, insan, kesinlikle çok nankörleşir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Yüz çevirirlerse çevirsinler; seni onları koruyasın diye göndermedik. Sana düşen, açık açık anlatmaktır. Biz insana ikramımızdan tattırırsak onunla rahatlar. Kendi elleriyle yaptıklarından ötürü başlarına bir sıkıntı gelse, o insan, yapılan iyilikleri görmezlikten gelir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Yüz çevririrlerse, biz seni onlara bir bekçi olarak göndermedik. Sana düşen sadece bildirmektir. Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman onunla sevinir; ama kendi yaptıklarının bir sonucu olarak başlarına bir kötülük gelse, o zaman insan nankörleşir.
Kur’an Meal-Tefsir
Yüz çevirirlerse, biz seni onların üzerine bekçi olarak göndermedik.[1] Sana düşen (görev), sadece tebliğdir.[2] Biz insana katımızdan bir rahmet (bolluk) tattırdığımız zaman ona sevinir. Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse,[3] şüphesiz ki insan çok nankördür![4]
The Final Testament
If they turn away, we did not send you as their guardian. Your sole mission is delivering the message. When we shower the human beings with mercy, they become proud, and when adversity afflicts them, as a consequence of their own deeds, the human beings turn into disbelievers.
The Quran: A Monotheist Translation
But if they turn away, then We did not send you as their guardian. You are only required to deliver. And when We let man taste a mercy from Us, he becomes happy with it; and when adversity afflicts them for what their hands have delivered, then man becomes rejecting!
Quran: A Reformist Translation
But if they turn away, then We did not send you as their guardian. You are only required to deliver. When We let the human being taste compassion from Us, he becomes happy with it, and when adversity afflicts them because of what their hands have done, the human being becomes rejecting.
The Clear Quran
But if they turn away, We have not sent you ˹O Prophet˺ as a keeper over them. Your duty is only to deliver ˹the message˺. And indeed, when We let someone taste a mercy from Us, they become prideful ˹because˺ of it. But when afflicted with evil because of what their hands have done, then one becomes totally ungrateful.[1]
Tafhim commentary
(O Prophet), if they turn away from the Truth, know that We did not send you to them as their overseer.[1] Your task is only to convey (the Message). Indeed when We give man a taste of Our Mercy, he exults in it. But if any misfortune afflicts them on account of their deeds, man is utterly ungrateful.[2]
Al- Muntakhab
And If they should turn a deaf ear, nonetheless, We did not send you O Muhammad to watch over their innocence and folly; you are only responsible for relating to them Our message. Yet if We should extend Our mercy to mankind and make them taste Our benediction, they rejoice beyond a common joy, and if a misfortune or a calamity befalls them in consequence of their wrongful or unclean hands, man looks for the how and the why and the wherefore and becomes sour and in bitterness he turns his worst side outwards.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But if they turn away - then We have not sent you, [O Muúammad], over them as a guardian; upon you is only [the duty of] notification. And indeed, when We let man taste mercy from us, he rejoices in it; but if evil afflicts him for what his hands have put forth, then indeed, man is ungrateful.