42.
Şura Suresi
37. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,
وَالَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَـبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَۚ
Vellezine yectenibune kebairel ismi vel fevahışe ve iza ma gadıbuhum yagfirun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,
Türkçe Kur'an Çözümü
Onlar ki suçun büyüklerinden (şirk, iftira) ve açık çirkinliklerden kaçınırlar; öfkelendiklerinde bağışlarlar. . .
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıklarında da hataları bağışlarlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şura (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar ki büyük günahlardan çirkin işlerden kaçınırlar ve kızdıkları zaman bağışlarlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve onlar ki günahın büyüklerine ve açık çirkinliklere uzak bulunurlar ve her gadablandıkları vakıt da onlar kusur örterler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(36-37-38-39) Size verilen şey dünya hayaatının (geçici birer) faidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) iman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günahlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhid ve ibadete aid da'vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha taat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur.
Kur'an Mesajı
bağışlanmaz günahlardan ve hayasızlıktan kaçınanlar ve öfke bastığında da kolayca affedenler (için);
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Günahın büyüğünden ve ahlaksızlıklardan kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlarlar.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Onlar öyle kimselerdir ki büyük günahlardan ve hayasız çirkin işlerden kaçınırlar, kızdıkları zaman öfkelerini yutar, karşıdakinin kusurlarını affederler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlar büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da onlar, affederler.
Kur'an-ı Kerim Meali
Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur.
Hayat Kitabı Kur’an
İşte onlar, büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan kaçınırlar, dahası öfkeli zamanlarında bile affetme (erdemini) gösterirler.
Kerim Kur'an
Onlar, büyük günahlardan ve fahşadan[1] kaçınan ve öfkelendikleri zaman bağışlayan kimselerdir.
Kerim Kur'an
Onlar, günahların büyüğünden ve hayasızlıktan kaçınan ve öfkelendikleri zaman bağışlayan kimselerdir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onlar, büyük suçlardan ve sağtöreye uygun olmayan edimlerde bulunmaktan kaçınırlar; öfkelendiklerinde de bağışlarlar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Onlar, büyük günahlardan ve fuhuş çeşitlerinden[1] uzak duran kimselerdir. Öfkelendikleri zaman da affederler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar ki büyük günahlardan çirkin işlerden kaçınırlar ve kızdıkları zaman bağışlarlar.
Kur’an Meal-Tefsir
Onlar büyük günahlardan ve çirkinliklerden kaçınır;[1] kızdıkları zaman da bağışlarlar.[2]
The Quran: A Monotheist Translation
And those who avoid major sins and immorality, and when they are angered, they forgive.
Quran: A Reformist Translation
Those who avoid gross sins and lewdness, and when they are angered, they forgive.
Tafhim commentary
who eschew grave sins and shameful deeds,[1] and whenever they are angry, forgive;[2]
Al- Muntakhab
Who are disposed to avoid major and deadly sins and the willful and deliberate violation of moral principles, and when angered they forgive and do not entertain the thoughts of ill will,
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And those who avoid the major sins and immoralities, and when they are angry, they forgive,