41.
Fussilet Suresi
5. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalblerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz."
وَقَالُوا قُلُوبُنَا ف۪ٓي اَكِنَّةٍ مِمَّا تَدْعُونَٓا اِلَيْهِ وَف۪ٓي اٰذَانِنَا وَقْرٌ وَمِنْ بَيْنِنَا وَبَيْنِكَ حِجَابٌ فَاعْمَلْ اِنَّـنَا عَامِلُونَ
Ve kalu kulubuna fi ekinnetin mimma ted'una ileyhi ve fi azanina vakrun ve min beynina ve beynike hicabun fa'mel innena amilun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalblerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz."
Türkçe Kur'an Çözümü
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı bilinçlerimiz koza içindedir, kulaklarımızda bir ağır işitme var; bizimle senin aranda da bir perde mevcut! Artık yap elinden geleni; muhakkak ki biz de yapmaktayız. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar, "Bizi çağırdığın şeye karşılık kalplerimiz perdelenmiştir. Kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda da bir perde vardır. Sen istediğini yap, biz de istediğimizi yapacağız" dediler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Dediler ki: "(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O halde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki: 'Senin bizi çağırdığın şeye karşı sabit fikirliyiz, kulaklarımızda ağırlık ve bizimle sizin aranızda bir perde vardır. İstediğini yap, biz de yapacağız.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve şöyle demektedirler: kalblerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim aramızdan bir gerki çekilmiştir, haydi yap yapacağını, çünkü biz yapıyoruz.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onlar "Bizi kendisine da'vet edegeldiğin şeyden kalblerimiz örtüler içindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. O halde sen (dinince) amel (ve hareket) et. Biz de şübhesiz (dinimize göre) amel (ve hareket) ediciyiz" derler.
Kur'an Mesajı
ve "(Ey Muhammed!)" derler, "Kalplerimiz bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır. Öyleyse, sen (ne istersen) yap, unutma ki biz de (her zaman yaptığımızı) yine yapacağız!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimizde örtüler, kulaklarımızda ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda da bir perde vardır. Sen çalış, biz de çalışacağız, dediler.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Ve derler ki: "Senin bizi davet ettiğin inançlara karşı kalplerimiz kapalıdır, örtüler içindedir; kulaklarımızda da ağırlık bulunmaktadır. Hem aramızda bir perde çekilmiştir. Artık bu durumda yapacağın bir şey varsa yap, biz de bildiğimiz gibi yapmaya devam edeceğiz!"
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dediler ki: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kılıflar içinde, kulaklarımızda bir ağırlık ve seninle bizim aramızda bir perde var. Sen (istediğini) yap, biz de (istediğimizi) yapıyoruz."
Kur'an-ı Kerim Meali
Dediler ki: "Bizi çağırdığı o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde var. O halde, sen işini yap, muhakkak biz de işimizi yapacağız."
Hayat Kitabı Kur’an
Bir de dönüp derler ki: "Kalplerimiz bizi çağırdığın şeye kapalıdır, kulaklarımızda kurşun vardır; dahası aramızda aşılmaz bir engel vardır. Şu halde sen (elinden geleni) yap, unutma ki biz de (elimizden ne geliyorsa onu) yapacağız!
Kerim Kur'an
"Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı, kalplerimiz örtülü, kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, bildiğini yap, biz de bildiğimizi yapacağız." dediler.
Kerim Kur'an
"Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı, kalplerimiz örtülü, kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, bildiğini yap, biz de bildiğimizi yapacağız." dediler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Dediler ki: "Bizi çağırdığın şeye karşı yüreklerimiz kapalıdır; kulaklarımızda ağırlık ve aramızda bir perde vardır. Yap bakalım; aslında, biz de yapmaya devam edeceğiz!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Şunu söylerler: "Senin çağrına gönlümüz kapalı, kulaklarımız tıkalıdır; aramızda da perde var. Bizim işimiz yolunda; sen kendi işine bak."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki: "Senin bizi çağırdığın şeye karşı sabit fikirliyiz, kulaklarımızda ağırlık ve bizimle sizin aranızda bir perde vardır. İstediğini yap, biz de yapacağız."
Kur’an Meal-Tefsir
(İnkârcılar) şöyle demişlerdi: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir (s)ağırlık vardır.[1] Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. (Sen istediğini) yap; biz de yapanlarız!"
The Final Testament
They said, "Our minds are made up, our ears are deaf to your message, and a barrier separates us from you. Do what you want, and so will we."
The Quran: A Monotheist Translation
And they said: "Our hearts are sealed from what you invite us to, and in our ears is a deafness, and there is a barrier between us and you. So do what you will, and so will we."
Quran: A Reformist Translation
They said, "Our hearts are sealed from what you invite us to, in our ears is deafness, and there is a barrier between us and you. So do what you will, and so will we."
The Clear Quran
They say, "Our hearts are veiled against what you are calling us to, there is deafness in our ears, and there is a barrier between us and you. So do ˹whatever you want˺ and so shall we!"
Tafhim commentary
They say: "Our hearts are securely wrapped up against what you call us to,[1] and in our ears is a heaviness, and between you and us there is a veil.[2] So act; we too are acting."[3]
Al- Muntakhab
And they say: "Our hearts O Muhammad are shielded against what you induce us to accept as a matter of fact, and our ears are deaf and in fact you might say there is a screen interposed between us and you, and so, you just proceed as you have begun; we are doing what we will".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they say, "Our hearts are within coverings from that to which you invite us, and in our ears is deafness, and between us and you is a partition, so work; indeed, we are working. "