41. Fussilet Suresi 17. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Semud'a gelince; Biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Böylece kazandıkları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi.
وَاَمَّا ثَمُودُ فَهَدَيْنَاهُمْ فَاسْتَحَبُّوا الْعَمٰى عَلَى الْهُدٰى فَاَخَذَتْهُمْ صَاعِقَةُ الْعَذَابِ الْهُونِ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَۚ
Ve emma semudu fe hedeynahum festehabbul ama alel huda fe ehazethum saıkatul azabil huni bima kanu yeksibun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Fussilet suresi 17. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Semud'a gelince; Biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Böylece kazandıkları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Semud'a (Salih'in halkına) gelince, biz onlara hidayet ettik de onlar amalığı (körlüğü) sevip, hüdaya (hakikate) tercih ettiler. . . Bu halleri yüzünden kazandıkları ile horlayıcı - alçaltıcı azabın yıldırımı kendilerini yakaladı.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Semud kavmine gelince, onlara yol gösterdik, fakat onlar körlüğü, doğru yolu bulmaya tercih ettiler. Böylece yaptıkları yüzünden alçaltıcı azap yıldırımı onları yakaladı.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Semud kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik. Ama onlar körlüğü hidayete tercih etmişler ve yaptıklarına karşılık, alçaltıcı azap yıldırımı onları çarpmıştı.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Semud'a gelince, onlara yolu gösterdik. Ne var ki onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Sonunda, kazandıklarına karşılık, onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakaladı.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Semude gelince; biz onlara yolu gösterdik de onlar hidayete karşı körlüğü sevmek istediler, derken ve kendilerini kesibleri sebebiyle o hor azab saıkası alıverdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Semud'a gelince, Biz onlara yolu gösterdik de onlar, hidayete karşı körlüğü sevmek istediler, derken yaptıkları yüzünden kendilerini o hor azap yıldırımı alıverdi.
Gültekin Onan
Semud'a gelince; biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Böylece kazandıkları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Semuuda gelince: Biz onlara da doğru yolu gösterdik. Amma onlar körlüğü hidayete tercih etdiler. Onun için kendilerini, kazanageldikleri (şirk ve meaasi) yüzünden, o horlayıcı azab yıldırımı tutuverdi.
İbni Kesir
Semud'a gelince; onlara hidayeti göstermiştik, ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler ve yaptıkları yüzünden onları horlayıcı azabın yıldırımı çarptı.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Semud (kavmine) gelince, onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Ve böylece, yaptıkları (kötülükler)in bir karşılığı olarak onların üzerine alçaltıcı bir azap yıldırımı düştü.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Semud'a gelince, onlara doğru yolu göstermiştik. Onlar ise körlüğü kılavuza tercih ettiler. Bu sebeple onları, yaptıklarına karşılık zelil edici bir azabın sarsıntısı tutmuştu.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Semud halkına gelince, Biz onlara da doğru yolu gösterdik fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Derken işledikleri işler sebebiyle alçaltıcı bir azap yıldırımı onları alıverdi.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Semud (kavmin)e gelince onlara yol gösterdik fakat onlar, körlüğü doğru yolu bulmağa yeğlediler. Böylece yaptıkları yüzünden alçaltıcı azab yıldırımı onları yakaladı.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Semud'a gelince, biz onlara kılavuzluk ettik ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Bunun üzerine, kazandıkları yüzünden, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Semud kavmine gelince... Nitekim Biz onlara da yol göstermiştik, fakat onlar doğru yolu görmektense körlüğü tercih ettiler: Sonuçta yapa geldikleri şeylere karşılık, onları onur kırıcı azabın yıldırımı çarptı.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Semud halkına gelince, onlara doğru yolu göstermiştik. Fakat onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Bunun üzerine, yaptıkları şeyler nedeniyle, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Semud kavmine gelince, onlara doğru yolu göstermiştik. Fakat onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Bunun üzerine, yaptıkları şeyler nedeniyle, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ve Semud'a gelince; onlara da doğru yolu gösterdik. Yine de körlüğü doğru yola yeğlediler. Sonunda, yaptıklarına karşılık, alçaltıcı ceza yıldırımı onları yakaladı.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Semud halkına da doğru yolu gösterdik ama onlar doğruyu değil, körlüğü tercih edince yaptıklarına karşılık gökten gelen alçaltıcı bir azaba çarpıldılar.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Semud'a gelince, onlara yolu gösterdik. Ne var ki onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Sonunda, kazandıklarına karşılık, onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakaladı.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Semûd'a gelince, onlara doğru yolu göstermiştik ama onlar körlüğü doğru yola tercih etmişlerdi.[1] Böylece yapmakta oldukları kötülükler yüzünden küçük düşürücü azabın yıldırımı onları yakalayıp çarpmıştı.
Əlixan Musayev
Səmud (xalqına) gəldikdə isə, Biz onlara doğru yol göstərdik, onlar isə korluğu doğru yoldan üstün tutdular və onları qazandıqları (günahlar) üzündən alçaldıcı əzab ildırımı yaxaladı.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Səmud qövmünə gəlincə, Biz onlara haqq yolu göstərdik, amma onlar korluğu (küfrü) doğru yoldan üstün tutdular. Beləliklə, onları qazandıqları günahların ucbatından zəliledici ildırım əzabı yaxaladı.
Ələddin Sultanov
Səmud qövmünə də haqq yolu göstərdik. Ancaq onlar korluğu (küfr yolunu) haqq yoldan üstün tutdular. Beləcə, qazandıqları günahlar səbəbilə alçaldıcı ildırım əzabı onları yaxaladı.
Rashad Khalifa The Final Testament
As for Thamoud, we provided them with guidance, but they preferred blindness over guidance. Consequently, the disastrous and shameful retribution annihilated them, because of what they earned.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And as for Thamud, We gave them the guidance, but they preferred blindness over guidance. Consequently, the blast of humiliating retribution annihilated them, because of what they earned.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
As for Thamud, We provided them with guidance, but they preferred blindness over guidance. Consequently, the blast of humiliating retribution annihilated them, because of what they earned.
Mustafa Khattab The Clear Quran
As for Thamûd, We showed them guidance, but they preferred blindness over guidance. So the blast of a disgracing punishment overtook them for what they used to commit.
Al-Hilali & Khan
And as for Thamûd, We showed and made clear to them the Path of Truth (Islâmic Monotheism) through Our Messenger, (i.e. showed them the way of success), but they preferred blindness to guidance; so the Sâ‘iqah (a destructive awful cry, torment, hit, a thunderbolt) of disgracing torment seized them because of what they used to earn.
Abdullah Yusuf Ali
As to the Thamud, We gave them Guidance, but they preferred blindness (of heart) to Guidance: so the stunning Punishment of humiliation seized them, because of what they had earned.
Marmaduke Pickthall
And as for Thamud, We gave them guidance, but they preferred blindness to the guidance, so the bolt of the doom of humiliation overtook them because of what they used to earn.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
As for Thamud, We bestowed guidance upon them, but they preferred to remain blind rather than be guided. At last a humiliating scourge overtook them on account of their misdeeds.
Taqi Usmani
As for Thamūd, We showed them the way, but they preferred blindness to the guidance. Therefore, they were seized by the bang of the abasing punishment because of what they used to earn.
Abdul Haleem
As for Thamud, We gave them guidance but they preferred blindness, so they were struck by a blast of humiliating punishment for their misdeeds.
Mohamed Ahmed - Samira
As for the (tribe of) Thamud, We tried to guide them, but they preferred blindness to guidance; then they were seized by the torment of a humiliating punishment as requital for their misdeeds;
Muhammad Asad
And as for [the tribe of] Thamud, We offered them guidance, but they chose blindness in pre­ference to guidance: and so the thunderbolt of shame­ful suffering fell upon them as an outcome of all [the evil] that they had wrought;
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
But as to Thamud -The Thamudites-, they preferred to close their minds' eyes than to open their hearts' ears and lift to Allah their inward sight, and so they were seized by a thunderbolt stunning them with disgrace and humiliation in requital of their deeds of iniquity.
Progressive Muslims
And as for Thamud, We provided them with guidance, but they preferred blindness over guidance. Consequently, the blast of humiliating retribution annihilated them, because of what they earned.
Shabbir Ahmed
And as for Thamud, We showed them the Way, but they preferred blindness over the light of Guidance. So the thunder of a degrading punishment seized them for what they used to earn.
Syed Vickar Ahamed
And as for the Samood (Thamud people), We gave them the guidance, but they preferred blindness (of heart) to Guidance: So the sudden punishment of humiliation got them, because of what they had earned.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And as for Thamud, We guided them, but they preferred blindness over guidance, so the thunderbolt of humiliating punishment seized them for what they used to earn.
Ali Quli Qarai
As for [the people of] Thamūd, We guided them, but they preferred blindness to guidance. So the bolt of a humiliating punishment seized them because of what they used to earn.
Bijan Moeinian
As for the Thamud, I offered them the right path but they chose to stay blind rather than opening their eyes to my light of guidance. Consequently I humiliated them by sending a disastrous thunderbolt which they really deserved it.
George Sale
And as to Thamûd, We directed them; but they loved blindness better than the true direction: Wherefore the terrible noise of an ignominious punishment assailed them, for that which they had deserved;
Mahmoud Ghali
And as for Thamûd, so We guided them, yet they showed love for blindness above guidance; so the (stunning) thunderbolt of the torment of degradation took them (away) for whatever they used to earn.
Amatul Rahman Omar
As for (the tribe of) Thamûd, We gave them guidance, but they preferred misguidance to guidance so the scourge of a humiliating punishment seized them on account of the (bad) deeds they had done.
E. Henry Palmer
And as for Thamud we guided them; but they preferred blindness to guidance, and the thunder-clap of the torment of abasement caught them for what they had earned;
Hamid S. Aziz
And as to Thamud, We showed them the right way, but they chose blindness (of heart) above guidance, so there overtook them the stunning (like a bolt of lightening) punishment of humiliation for what they earned.
Arthur John Arberry
As for Thamood, We guided them, but they preferred blindness above guidance, so the thunderbolt of the chastisement of humiliation seized them for that they were earning.
Aisha Bewley
As for Thamud, We guided them, but they preferred blindness to guidance. So the lightning-bolt of the punishment of humiliation seized them on account of what they earned.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And as for Thamūd: We guided them, but they preferred blindness over guidance, so the thunderbolt of the punishment of humiliation seized them for what they earned.
Эльмир Кулиев
Что же касается самудян, то Мы указали им на прямой путь, но они предпочли слепоту верному руководству, и их постигла погибель от унизительных мучений за то, что они приобретали.