40.
Mümin Suresi
77. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şu halde sen sabret, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır. Sonunda ya onlara va'd ettiğimiz (azab)ın bir kısmını sana göstereceğiz ya da senin hayatına son vereceğiz. Nihayet onlar bize döndürülecekler.
فَاصْبِرْ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّۚ فَاِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعْضَ الَّذ۪ي نَعِدُهُمْ اَوْ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَاِلَيْنَا يُرْجَعُونَ
Fasbir inne va'dallahi hakk, fe imma nuriyenneke ba'dallezi neıduhum ev neteveffeyenneke fe ileyna yurceun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şu halde sen sabret, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır. Sonunda ya onlara va'd ettiğimiz (azab)ın bir kısmını sana göstereceğiz ya da senin hayatına son vereceğiz. Nihayet onlar bize döndürülecekler.
Türkçe Kur'an Çözümü
Sabret! Muhakkak ki Allah'ın vaadi Hak'tır! Onlara vadettiğimizin bazısını sana göstersek de yahut (görmeden) seni vefat ettirirsek de (farketmez); (nasıl olsa) onlar bize rücu ettirilecekler.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sıkıntılara karşı sabırlı ol; çünkü Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Şu kafirlere hazırladığımız cezayı sana ister gösterelim, ister seni ondan önce öldürelim, onlar bize döndürüleceklerdir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sen sabret! Şüphesiz Allah'ın verdiği söz gerçektir. Onları tehdit ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de (ya da göstermeden önce) seni vefat ettirsek de, sonunda onlar bize döndürüleceklerdir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Öyleyse sabret; ALLAH'ın sözü gerçektir. Onlara söz verdiğimiz (cezalandırmanın) bir kısmını sana göstersek de, ondan önce hayatına son versek de, onlar bize döndürüleceklerdir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onun için sabret! Allahın va'di haktır, muhakkak olacaktır. Artık onlara ettiğimiz vaidin ba'zısını sana göstersek de yahud seni kendimize alsak da onlar mutlak döndürülüp bize getirilecekler.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onun için sen (Habibim) sabret. Şübhesiz Allahın va'di bir gerçekdir. Binnetice ya onlara etmekde olduğumuz tehdidi (n tehakkukunu) kısmen sana göstereceğiz, yahud seni kendimize alacağız. Nihayet onlar ancak bize döndürülüb getirileceklerdir.
Kur'an Mesajı
Sen, sıkıntılara karşı sabırlı ol, çünkü Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Ve şu (hakikati inkar ede)nler için hazırladıklarımızı sana ister (bu dünyada) gösterelim, ister (bunların gerçekleşmesinden önce) seni ölüme götürelim, (unutma ki, sonunda,) onlar Bize döndürüleceklerdir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sabret, kuşkusuz Allah'ın vaadi haktır. Biz onlara vaat ettiğimiz azabın bir kısmını ya sana gösteririz, ya da seni vefat ettiririz. Ama neticede onlar, bize döndürüleceklerdir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Sabret! Çünkü Allah'ın vadi gerçektir. Biz onlara vad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, yahut senin ruhunu yanımıza alsak da, onlar mutlaka sonunda dönüp huzurumuza geleceklerdir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sabret, Allah'ın sözü gerçektir. Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını ya sana gösteririz yahut seni daha önce vefat ettiririz. (Sonunda) onlar bize döndürüleceklerdir.
Kur'an-ı Kerim Meali
Sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını belki sana gösteririz, belki de seni vefat ettiririz. Sonunda onlar bize döndürülecekler.
Hayat Kitabı Kur’an
Şu halde dirençli ol! Zira Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. İmdi, onlara yönelttiğimiz tehditlerin bir kısmının gerçekleştiğini ister sana gösterelim, isterse senin için ölümü takdir edelim; er geç, onlar Bize döndürülecekler.
Kerim Kur'an
O halde sabret. Kuşkusuz Allah'ın yaptığı uyarı gerçektir. Onlara yaptığımız uyarılardan bir kısmını sana göstersek de göstermeden seni vefat ettirsek de sonunda onlar yalnızca Bize döndürüleceklerdir.
Kerim Kur'an
O halde sabret. Kuşkusuz Allah'ın yaptığı uyarı gerçektir. Onlara yaptığımız uyarılardan bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onlar yalnızca Bize döndürüleceklerdir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Artık, dirençli ol. Allah'ın sözünü verdiği kesinlikle gerçektir. Böylece, onlara sözünü verdiğimizin bir bölümünü sana gösteririz veya senin yaşamına son veririz. Sonunda, Bize döndürüleceklerdir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Sabret; Allah'ın sözü yerine gelecektir. Ya onlara yaptığımız tehdidin bir kısmını sana gösteririz veya seni vefat ettiririz. Dönüş Bizedir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Öyleyse sabret; ALLAH'ın sözü gerçektir. Onlara söz verdiğimiz (cezalandırmanın) bir kısmını sana göstersek de, ondan önce hayatına son versek de, onlar bize döndürüleceklerdir.
Kur’an Meal-Tefsir
Sabret! Şüphesiz ki Allah'ın vaadi gerçektir.[1] Onlara vadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya seni daha önce vefat ettiririz. Sadece bize döndürüleceklerdir.[2]
The Final Testament
You shall be patient, for GOD's promise is truth. Whether we show you some of (the retribution) we have promised for them, or terminate your life before that, they will be returned to us.
The Quran: A Monotheist Translation
So be patient, for the promise of God is true. So, if We show you some of what We promise them, or We terminate your life, then it is to Us that they will be returned.
Quran: A Reformist Translation
So be patient, for the promise of God is true. Either We will show you some of what We have promised them, or We will let you die, then it is to Us that they will be returned.
The Clear Quran
So be patient ˹O Prophet˺. Surely Allah’s promise is true. Whether We show you some of what We threaten them with, or cause you to die ˹before that˺, to Us they will ˹all˺ be returned.
Tafhim commentary
So be patient,[1] (O Prophet). Surely Allah's promise is true. Whether We show them a part of the woeful consequences against which We warn them (while you are still in their midst) or We recall you (from this world) before that, eventually it is to Us that they shall be brought back.[2]
Al- Muntakhab
Therefore in patience O Muhammad you possess your soul; the promise of Allah, your Creator, is the absolute truth. We either show you, in your life time, some part of the retributive punishment We have promised them, or cause you to die before you witness this punishment, then to Us they are destined to return.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So be patient, [O Muúammad]; indeed, the promise of Allah is truth. And whether We show you some of what We have promised them or We take you in death, it is to Us they will be returned.