40.
Mümin Suresi
47. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ateşin içinde, iddialar öne sürüp karşılıklı tartışırlarken zayıf olanlar, büyüklenen (müstekbir)lere derler ki: "Gerçekten biz, size uymuş (teb'anız) olan kimselerdik. Şimdi siz, ateşten bir parçasını olsun, bizden uzaklaştırabilir misiniz?"
وَاِذْ يَتَحَٓاجُّونَ فِي النَّارِ فَيَقُولُ الضُّعَفٰٓؤُ۬ا لِلَّذ۪ينَ اسْتَكْـبَرُٓوا اِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعاً فَهَلْ اَنْتُمْ مُغْنُونَ عَنَّا نَص۪يباً مِنَ النَّارِ
Ve iz yetehaccune fin nari fe yekulud duafau lillezinestekberu inna kunna lekum tebean fe hel entum mugnune anna nasiben minen nar.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ateşin içinde, iddialar öne sürüp karşılıklı tartışırlarken zayıf olanlar, büyüklenen (müstekbir)lere derler ki: "Gerçekten biz, size uymuş (teb'anız) olan kimselerdik. Şimdi siz, ateşten bir parçasını olsun, bizden uzaklaştırabilir misiniz?"
Türkçe Kur'an Çözümü
Hani (o vakit) Nar içinde birbirleriyle tartışırlar da, zayıf olanlar büyüklük taslayanlara der ki: "Doğrusu biz sizin tabilerinizdik. . . Şimdi siz ateşi biraz olsun bizden uzaklaştırabilir misiniz?"
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kafirler, o gün ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, "Biz size uymuştuk: Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz?" diyecekler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, "Biz size uymuş kimselerdik. Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?" derler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ateşte tartışırlarken, güçsüzler, büyüklük taslamış olanlara, 'Biz sizin izleyicileriniz idik, öyleyse bu ateşin bir parçasını olsun bizden savabilir misiniz?' derler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve hele ateş içinde biribirlerine (ıhticac) protesto ederlerken: o vakıt zuafa kısmı o büyüklük taslıyanlara diyorlardır: hani bizler sizin tebeanız idik, şimdi siz bizden bir ateş nevbetini savabiliyor musunuz?
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Kafirler) ateşin içinde birbiriyle hüccetler göster (erek çekiş) irlerken zaif olanlar o büyüklük taslayanlara "Biz, sizin tebeanızdık. Şimdi siz ateşden bir cüz'ünü olsun bizden savabilir misiniz?" der(ler).
Kur'an Mesajı
Onlar, (hayatta iken hakikati inkar etmiş olanlar, içine atıldıkları öteki dünyanın) ateşi ortasında birbirleriyle tartışacaklar; ve zayıf olanlar küstahça böbürlenenlere: "Doğrusu biz sadece size uymuştuk, o halde, şu ateşten (bize düşen) payı hafifletebilir misiniz?" diyeceklerdir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Ateşte tartışırlar. Zayıf bırakılanlar, büyüklük taslayanlara şöyle derler: -Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin bir kısmını bizden uzaklaştırabilir misiniz?
Kuran-ı Kerim ve Meali
Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken zayıflar, dünyada büyüklük taslayanlara: "Biz bunca zaman size tabi olduk, bari ateş azabının bir kısmını olsun kaldırabilir misiniz?"
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara dediler ki: "Biz size uymuştuk. Şimdi siz, şu ateşin ufak bir parçasını bizden savabilir misiniz?"
Kur'an-ı Kerim Meali
O vakit onlar ateş içinde çekişir dururlar. Horlanan takım, böbürlenen takıma şöyle der: "Biz sizin uydularınız olmuştuk. Şimdi şu ateşin bir kısmını olsun bizden uzak tutabilir misiniz?"
Hayat Kitabı Kur’an
Hani ateşin bağrında karşılıklı tartışırken onları (bir görmelisin): Nitekim zayıflar büyüklük taslayanlara: "Bizim sizin peşinize takıldığımız kesin; şu halde ateşin üzerimizdeki etkisini bir parça olsun hafifletemez misiniz?" diye yalvaracaklar.
Kerim Kur'an
Ateşin içinde birbirlerini suçlarlar; güçsüz olanlar, büyüklük taslayanlara: "Biz size uyduk, şimdi siz ateşin bir kısmını bizden savabilir misiniz?" derler.
Kerim Kur'an
Ateşin içinde birbirlerini suçlarlar; güçsüz olanlar, büyüklük taslayanlara: "Biz size uyduk, şimdi siz ateşin bir kısmını bizden savabilir misiniz?" derler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ateşin içinde birbirleriyle tartışacaklar. Güçsüzler, büyüklük taslayanlara, şöyle diyecekler: "Aslında size uyduk. Şimdi, ateşin bir parçasını bizden uzaklaştırabilir misiniz?"
Süleymaniye Vakfı Meali
Ateşin içinde birbirlerine baskın gelmeye çalışırlarken, güçsüzler, büyük saydıkları kişilere şöyle derler: "Biz size uyan kimselerdik. Şimdi ateşin bir parçasını olsun bizden savarsınız değil mi?"
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ateşte tartışırlarken, güçsüzler, büyüklük taslamış olanlara, "Biz sizin izleyicileriniz idik, öyleyse bu ateşin bir parçasını olsun bizden savabilir misiniz?" derler.
Kur’an Meal-Tefsir
(Kâfirler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken[1] zayıf olanlar, (saptıran) kibirlilere "Şüphesiz ki biz size uymuştuk. Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz?" diyecekler.[2]
The Final Testament
As they argue in Hell, the followers will say to their leaders, "We used to be your followers, can you spare us any part of this Hell?"
The Quran: A Monotheist Translation
And when they argue in Hell, the weak will say to those who were arrogant: "We used to be your followers, can you take from us any portion of the Fire?"
Quran: A Reformist Translation
When they argue in hell, the weak will say to those who were arrogant: "We used to be your followers, can you take from us any portion of the fire?"
The Clear Quran
˹Consider the Day˺ when they will dispute in the Fire, and the lowly ˹followers˺ will appeal to the arrogant ˹leaders˺, "We were your ˹dedicated˺ followers, will you then shield us from a portion of the Fire?"
Tafhim commentary
Just imagine when they will remonstrate with one another in Hell. The weak ones will say to those who waxed proud: "We were your followers. Will you, then, lighten for us a part of our suffering of the Fire?"[1]
Al- Muntakhab
There and then shall all the inmates of Hell interchange altercating words and hold angry discourse and thus say the weak who lacked strength of purpose and will to those who were extravagant in their accounts of themselves "We were your followers: are you now going to carry on our behalf a share of this burdensome infernal afflictions?"
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And [mention] when they will argue within the Fire, and the weak will say to those who had been arrogant, "Indeed, we were [only] your followers, so will you relieve us of a share of the Fire?"