40.
Mümin Suresi
25. ayet
Arthur John Arberry
And when he brought them the truth from Us, they said, 'Slay the sons of those who believe with him, and spare their women. ' But the guile of the unbelievers is ever in error.
فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ بِالْحَقِّ مِنْ عِنْدِنَا قَالُوا اقْتُلُٓوا اَبْنَٓاءَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ وَاسْتَحْيُوا نِسَٓاءَهُمْۜ وَمَا كَيْدُ الْكَافِر۪ينَ اِلَّا ف۪ي ضَلَالٍ
Fe lemma caehum bil hakkı min indina kaluktulu ebnaellezine amenu meahu vestahyu nisaehum, ve ma keydul kafirine illa fi dalal.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylece, o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman, dediler ki: "Onunla birlikte iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." Ancak kafirlerin hileli düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.
Türkçe Kur'an Çözümü
(Musa) onlara indimizden Hak olarak (Hakk'ı) getirince, dediler ki: "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını diri bırakın". . . Hakikat bilgisini inkar edenlerin tuzağı boşa çıkar!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İşte Musa, tarafımızdan kendilerine hakkı getirince, "Onunla beraber, iman edenlerin erkek çocuklarını öldürünüz, kadınlarını sağ bırakınız!" dediler. Ama kafirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Musa onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. Fakat kafirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlara bizden bir gerçeği götürünce, 'Onunla birlikte inananların oğullarını öldürün, kadınlarını ise yaşatın,' dediler. İnkarcıların planı hep sapıkçadır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bunun üzerine kendilerine tarafımızdan hakkı getiriverince de onunla beraber iyman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını diri tutun dediler, kafirlerin düzeni de hep dalal içinde
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İşte o, tarafımızdan kendilerine hakkı getirince: "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün. (Yalnız) kadınları diri bırakın" dediler. Kafirlerin düzeni heder olmakdan başka (bir şey'e mahkum) değildir.
Kur'an Mesajı
(Firavun'a, ve tebaasına gelince,) Musa onlara Bizden (aldığı) hakikati getirdiğinde "Onun inançlarını benimseyenlerin kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" dediler. Fakat inkarcıların hilesi hep boşa çıktı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlara kendi katımızdan gerçeği getirdiği halde: -Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakın, demişlerdi. Oysa kafirlerin tuzağı ancak boşa gitmeye mahkumdur.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Musa onlara Bizim tarafımızdan gerçeği getirince,"Onun yanında bulunan müminlerin oğullarını öldürün, kızlarını ise hayatta bırakın!" dediler. Fakat kafirlerin hile ve tuzakları boşa çıkar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Musa,) Onlara katımızdan hakkı getirince: "Onunla beraber inananların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!" dediler. Fakat kafirlerin tuzağı hep boşa çıkar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Musa, katımızdan hakkı onlara getirince, şöyle dediler: "Onunla beraber iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!" Ama inkarcıların tuzağı hep boşa çıkmıştır.
Hayat Kitabı Kur’an
(Musa) kendilerine tarafımızdan gönderilmiş malum hakikatlerle gelince, "Onun yanında yer alan mü'minlerin kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" dediler. Kafirlerin entrikası asla hedefine ulaşamayacaktır.
Kerim Kur'an
Böylece katımızdan hakk ile geldiği zaman onlar: "Onunla birlikte iman eden kimselerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." dediler. Kafirlerin düzeni, sapkınlığa düşmekten başka bir şey değildir.
Kerim Kur'an
Böylece katımızdan hakk ile geldiği zaman onlar: "Onunla birlikte iman eden kimselerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." dediler. Gerçeği yalanlayan nankörlerin düzeni, sapkınlığa düşmekten başka bir şey değildir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonunda, Bizim katımızdan gerçekle onlara geldiğinde, şöyle dediler: "Onunla birlikte inananların oğullarını öldürün, kadınlarını da sağ bırakın!" Oysa nankörlük edenlerin tasarladıkları boşunadır.
Süleymaniye Vakfı Meali
Onlara, katımızdan verilen gerçeklerle gelince dediler ki "Onun yanındaki müminlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın." Ama gerçekleri görmezlikten gelenlerin tuzakları boştur.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlara bizden bir gerçeği götürünce, "Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını ise utandırın" dediler. İnkarcıların planı hep sapıkçadır.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine gerçeği getirince "Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın!" demişlerdi.[1] (Ama) kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.[2]
The Final Testament
And when he showed them the truth from us, they said, "Kill the sons of those who believed with him, and spare their daughters." Thus, the scheming of the disbelievers is always wicked.
The Quran: A Monotheist Translation
Then, when the truth came to them from Us, they said: "Kill the children of those who believed with him, and rape their women." But the planning of the rejecters is always in error.
Quran: A Reformist Translation
Then, when the truth came to them from Us, they said, "Kill the children of those who acknowledged with him, and shame their women." But the scheming of the ingrates is always in error.
The Clear Quran
Then, when he came to them with the truth from Us, they said, "Kill the sons of those who believe with him and keep their women." But the plotting of the disbelievers was only in vain.
Tafhim commentary
When Moses brought them the Truth from Us they said: "Kill the sons of all the believers who have joined him, but spare the women."[1] The guile of the unbelievers always ends in vain.[2]
Al- Muntakhab
And when he presented them with tile truth from heaven's realm, the truth evincing both the truth of his mission and that of his message, they decided to take vengeance on those whom they considered deluded wretches, and so they proclaimed: "Slay the progeny of those who fell with him into line and spare their women". But the plan devised by those who refuse to acknowledge Allah attains no end.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And when he brought them the truth from Us, they said, "Kill the sons of those who have believed with him and keep their women alive. " But the plan of the disbelievers is not except in error.