40.
Mümin Suresi
18. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyar; o zaman yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur.
وَاَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْاٰزِفَةِ اِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِم۪ينَۜ مَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ حَم۪يمٍ وَلَا شَف۪يعٍ يُطَاعُۜ
Ve enzirhum yevmel azifeti izil kulubu ledel hanaciri kazımin, ma liz zalimine min hamimin ve la şefiin yutau.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyar; o zaman yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler için ne koruyucu bir dost, ne sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur.
Türkçe Kur'an Çözümü
Yaklaşan ölüm süreci ile onları uyar! O zaman gamla dolu olarak yürekleri gırtlaklarına dayanmıştır! Zalimlerin ne bir dostu ve ne de itaat ederse (kurtaracak) bir şefi vardır.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Yürekler gırtlaklara dayanacaktır, habire yutkunacaklar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü dinlenir yardımcıları olacaktır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Yaklaşmakta olan gün konusunda onları uyar. O gün yürekler gam ve tasa ile dolu, (sanki) gırtlaklara dayanmıştır. Zalimlerin ne sıcak bir dostu, ne de sözü dinlenir bir şefaatçisi vardır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları yaklaşan gün hakkında uyar, o zaman yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunurlar. Zalimler için ne bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçı vardır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hem haber ver onlara o yaklaşan felaket gününü: O dem ki yürekler gırtlaklara dayanmış yutkunur da yutkunurlar; zalimler için ne ısınacak bir hısım vardır, ne dinlenecek bir şefi.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onlara o yakın günün tehlikesini anlat. O zaman yürekleri — gamla dolu ve herkes ebsem olarak — ta gırtlakların yanındadır. Zaalimlerin ne müşfik bir yakın, ne de (şefaati) dinlenebilecek bir aracısı yokdur.
Kur'an Mesajı
Bu sebeple, onları yüreklerin boğulurcasına gırtlağa dayanacağı o yaklaşan Gün'e karşı uyar! (o Gün) zalimler ne bir dost bulacaklar, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onları, iyice yaklaşan, korkudan yüreklerin ağza geldiği, gün ile uyar. Zalimler için bir koruyucu ve sözü dinlenen bir şefaatçi de yoktur.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Onları, yaklaşan müthiş güne karşı uyar! Yürekler ağıza gelir, yutkunur da yutkunurlar. O zalim kafirlerin ne dostları, ne de sözüne itibar edilir şefaatçileri olmaz.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onları yaklaşan güne karşı uyar. Zira (o gün) yürekler, (korkudan adeta yerinden sökülüp) gırtlaklara dayanmıştır; (kederlerini) yutkunur dururlar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü tutulur bir aracıları yoktur.
Kur'an-ı Kerim Meali
Onları, yaklaşan felaket günü hakkında uyar! Yürekler gırtlaklara dayanmıştır; habire yutkunurlar. Zalimlerin ne bir dostu vardır ne de sözü dinlenir bir şefaatçıları.
Hayat Kitabı Kur’an
Ve onları yüreklerin sahibini boğarcasına gırtlağa dayanacağı dehşet gününe karşı uyar: o gün zalimler ne samimi bir dost, ne de sözü geçen bir şefaatçi bulacaktır.
Kerim Kur'an
Yaklaşan gün hakkında onları uyar. O gün korkudan yürekler ağızlara gelir. Zalimler için ne samimi bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi[1] vardır.
Kerim Kur'an
Yaklaşan gün hakkında onları uyar. O gün korkudan yürekler ağızlara gelir. Zalimler için ne samimi bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yaklaşan gün hakkında onları uyar. Yürekler gırtlağa dayanmıştır; yutkunup dururlar. Haksızlık yapanlar için, ne bir dost ne de sözü dinlenecek bir ara bulucu yoktur.
Süleymaniye Vakfı Meali
Çok yakında gelecek olan o gün konusunda onları uyar. O, yüreklerin ağza geleceği, boğazların düğümleneceği gündür. Yanlış yapanların ne bir can yoldaşı olacak ne de sözü dinlenecek bir şefaatçısı[1]
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları yaklaşan gün hakkında uyar, o zaman yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunurlar. Zalimler için ne bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır.
Kur’an Meal-Tefsir
Yaklaşan gün[1] hakkında onları uyar! Çünkü (o anda) dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelecektir. Zalimlerin hiçbir dostu ve sözü dinlenir hiçbir şefaatçisi yoktur.
The Final Testament
Warn them about the imminent day, when the hearts will be terrified, and many will be remorseful. The transgressors will have no friend nor an intercessor to be obeyed.
The Quran: A Monotheist Translation
And warn them of the imminent Day, when the hearts will reach the throats, and many will be remorseful. The transgressors will have no friend nor intercessor to be obeyed.
Quran: A Reformist Translation
Warn them of the imminent day, when the hearts will reach the throats, and many will be remorseful. For the transgressors there will be no friend, nor intercessor to be obeyed.
The Clear Quran
Warn them ˹O Prophet˺ of the approaching Day when the hearts will jump into the throats, suppressing distress. The wrongdoers will have neither a close friend nor intercessor to be heard.
Tafhim commentary
(O Prophet), then warn them of the Day that has drawn near,[1] the Day when hearts full of suppressed grief will leap up to the throats and the wrong-doers shall neither have any sincere friend[2] nor intercessor whose word will be heeded.[3]
Al- Muntakhab
Caution them O Muhammad; against the approaching Day of Resurrection when the hearts sink, choking the breath, the tongue and the utterance, connoting extreme fear disabling them to put their thoughts into words; there and then shall they find no friend nor an intercessor whose mediation is accepted.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And warn them, [O Muúammad], of the Approaching Day, when hearts are at the throats, filled [with distress]. For the wrongdoers there will be no devoted friend and no intercessor [who is] obeyed.