4. Nisa Suresi 94. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size (İslam geleneğine göre) selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen mü'min değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet, Allah katındadır, bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا ضَرَبْتُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَتَبَيَّنُوا وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ اَلْقٰٓى اِلَيْكُمُ السَّلَامَ لَسْتَ مُؤْمِناًۚ تَبْتَغُونَ عَرَضَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۘ فَعِنْدَ اللّٰهِ مَغَانِمُ كَث۪يرَةٌۜ كَذٰلِكَ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلُ فَمَنَّ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَتَبَيَّنُواۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يراً
Ya eyyuhallezine amenu iza darabtum fi sebilillahi fe tebeyyenu ve la tekulu li men elka ileykumus selame leste mu'mina, tebtegune aradal hayatid dunya, fe indallahi meganimu kesirah. Kezalike kuntum min kablu fe mennallahu aleykum fe tebeyyenu. İnnallahe kane bima ta'melune habira.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Nisa suresi 94. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size (İslam geleneğine göre) selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen mü'min değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet, Allah katındadır, bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ey iman edenler. . . Allah için sefere çıktığınızda iyice araştırın ve size selam verene (anlaşmak isteyene), dünya hayatının geçici menfaatini arayarak, "Sen iman eden değilsin" demeyin. . . Allah indinde çok ganimetler var. . . Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu. . . O halde iyice araştırın. . . Muhakkak ki Allah yapmakta olduklarınızın yaratanı olarak Habiyr'dir.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyiniz. Size barış teklif edene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek "Sen mümin değilsin" demeyiniz. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyleyken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayıp dinleyiniz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selam veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek, "Sen mü'min değilsin" demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu (müslüman oldunuz). Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
İnananlar, ALLAH yolunda çarpışmağa çıktığınız zaman dikkatli olun. Size barış önerene, dünya hayatının geçici yararını gözeterek 'Sen inanmıyorsun,' demeyin. Çünkü ALLAH'ın yanında çok ganimetler var. Daha önceleri siz de onlar gibiydiniz; fakat ALLAH size lütfetti. Öyleyse iyice araştırıp emin olun. ALLAH yaptıklarınızdan Haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ey o bütün iyman edenler! Allah yolunda adım attığınız vakıt iyi anlayın dinleyin size islam selamı veren kimseye -dünya hayatının geçici metaına göz dikerek- sen mü'min değilsin demeyin, Allah yanında çok ganimetler var, önce siz de öyle idiniz, Allah kerem buyurdu da sizleri iyman ile tanıttı onun için iyi anlayın dinleyin, muhakkak ki Allah ne yaparsanız habir bulunuyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız vakit, iyice anlayın, dinleyin. Size İslam selamı veren kimseye -dünya hayatının geçici metaına göz dikerek- "Sen mümin değilsin!" demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyleydiniz, Allah kerem buyurdu da sizleri iman ile tanıştırdı. Onun için iyice anlayın, dinleyin! Gerçekten Allah, ne yaparsanız haberdardır.
Gültekin Onan
Ey inananlar, Tanrı yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size [islam geleneğine göre] selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen inançlı değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet Tanrı katındadır. Bundan önce siz de böyle idiniz; Tanrı size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Tanrı yaptıklarınızdan haberi olandır.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Ey imanedenler, Allah yolunda harbe çıkdığınız zaman (mes'elelerin) tam açıklanmasını bekleyin. Size (müslümanca) selam verene, dünya hayaatının (geçici) menfeatini arayarak, "Sen mü'min değilsin" demeyin. İşte Allahın katında bir çok ganimetler vardır. Evvelce siz de böyle iken Allah size lutfetdi. O halde (mes'elelerin) iyice açıklanmasını bekleyin. Şübhesiz ki Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdardır.
İbni Kesir
Ey iman edenler; Allah yoluna koyulduğunuz zaman, iyice araştırın. Size selam verene; dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek; sen mü'min değilsin, demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Önce siz de öyleydiniz ama Allah size lütfetti. Onun için iyice araştırın. Muhakkak ki Allah; yaptıklarınızdan haberdardır.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(O halde) siz ey iman edenler, Allah yolunda (sefere) çıktığınız zaman karşılaştığınız durumu açıkça kavramaya çalışın ve size barış teklif edene bu dünyevi hayatın gelip geçici kazançlarına duyduğunuz (özlem ve) isteklerle "Sen mümin değilsin!" demeyin. Çünkü asıl kazanç Allah katındadır. Siz de bir zamanlar aynı durumdaydınız, ama Allah size karşı lütufkar davranmıştı. Öyleyse muhakemenizi kullanın. Şüphesiz Allah, yaptığınızdan her zaman haberdardır
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
- Ey iman edenler, Allah yolunda savaş için sefere çıktığınızda teenni ile (aceleye kapılmadan) hareket edin; size selam veren kimseye, dünya hayatını arzulayarak "sen mümin değilsin!" demeyin. Zira Allah katında pek çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyleydiniz de Allah, size iyilikte bulundu. Öyleyse iyice araştırıp anlayın. Allah şüphesiz yaptıklarınızdan haberdardır.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Ey iman edenler! Yeryüzünde Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, son derece dikkatli davranın. Size selam verene, dünya hayatının geçici ve az bir menfaatini elde etmek için: "Sen mümin değilsin" demeyin! Unutmayın ki Allah'ın yanında birçok ganimetler vardır. Önceden siz de böyle idiniz, Allah size lütfetti de imanla şereflendiniz. Öyleyse iyi anlayın, dinleyin çok dikkatli davranın. Muhakkak ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ey inananlar, Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayın, dinleyin, size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatini gözeterek: "Sen mü'min değilsin!" demeyin. Çünkü Allah'ın yanında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle idiniz, Allah size lutfetti (imana geldiniz). O halde iyice anlayın (dinleyin, peşin hüküm vermeyin). Çünkü Allah yaptıklarınızı haber almaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Ey iman edenler! Allah yolunda gaza için dolaştığınızda, iyice anlayıp dinleyin de size selam verene/barış teklifi sunana "Sen mümin değilsin!" demeyin. İğreti hayatın menfaatine göz dikiyorsunuz ama Allah katında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle idiniz ama Allah size lütufta bulundu. O halde, iyice araştırın, anlayın dinleyin. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Siz ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman son derece sorumlu davranın; ve size barış teklif edene bu dünya hayatının geçici zevkine göz dikerek "Sen mü'min değilsin!" demeyin! Çünkü asıl ganimet Allah katındadır. Siz de daha önce onların durumundaydınız, fakat Allah'ın lutfuna nail oldunuz. Artık çok dikkatli davranın: zira Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman[1], iyice araştırın[2]; size selam veren kimseye[3]; dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: "Sen Mü'min değilsin." demeyin. Allah'ın yanında sayısız ganimetler vardır. Daha önce siz de öyleydiniz de Allah size iyilik yaptı. Öyleyse, iyice araştırın. Kuşkusuz, Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman[1], iyice araştırın[2]; size selam veren kimseye[3]; dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: "Sen mü'min değilsin." demeyin. Allah'ın yanında sayısız ganimetler vardır. Daha önce siz de öyleydiniz de Allah size lütufta bulundu. Öyleyse, iyice araştırın. Kuşkusuz, Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ey inanca çağırılanlar! Allah'ın yolunda yürüdüğünüzde gerekli araştırmayı yapın. Size selam verene, dünya yaşamının geçici çıkarlarını gözeterek, "Sen, inanmıyorsun!" demeyin. Gerçek getiri, Allah'ın katındadır. Daha önce, siz de böyleydiniz; Allah, size lütufta bulundu. Öyleyse iyice araştırın. Kuşkusuz, Allah, yaptıklarınızdan Haberlidir.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Ey İnanıp güvenenler! Allah yolunda yürürken iyice dinleyip anlayın. Size, müslüman olduğunu bildirene[1], dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: "Sen mümin değilsin!" demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Bir zamanlar siz de aynı durumdaydınız; Allah size ikramda bulundu. Öyleyse iyice dinleyip anlayın. Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünü bilir.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Gerçeği onaylayanlar, ALLAH yolunda çarpışmaya çıktığınız zaman dikkatli olun. Size barış önerene, dünya hayatının geçici yararını gözeterek "Sen onaylamıyorsun" demeyin. Çünkü ALLAH'ın yanında çok ganimetler var. Daha önceleri siz de onlar gibiydiniz; fakat ALLAH size lütfetti. Öyleyse iyice araştırıp emin olun. ALLAH yaptıklarınızdan Haberdardır.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Ey iman edenler! Allah yolunda (savaş) yolculuğuna çıktığınız zaman (durumu) iyice araştırın! Size selam verene (barış teklif edene), dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek "Sen mümin değilsin!" demeyin![1] (Çünkü) Allah'ın katında sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyleyken Allah size lütfetmişti; (durumu) iyice araştırın! Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Əlixan Musayev
Ey iman gətirənlər! Allah yolunda (döyüşə) çıxdığınız zaman (kiminlə vuruşacağınızı) yəqin edin və sizə salam verən şəxsə, dünya həyatının fani mən-fəətinə can ataraq: “Sən mömin deyilsən!”– deməyin. Allah yanında çox qənimətlər vardır. Əvvəllər siz də belə idiniz, Allah sizə mərhəmət göstərdi. Odur ki, (kiminlə vuruşacağınızı) yəqin edin! Şübhəsiz ki, Allah nə etdiklərinizdən xəbərdardır.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Ey iman gətirənlər! Allah yolunda (cihad etmək üçün) səfərə çıxdığınız zaman diqqətli olun! Sizə müsəlman olduğunu bildirən (salam verən) bir kimsəyə dünya həyatının puç mənfəətinə tamahlanaraq: “Sən mömin deyilsən!” deməyin! Halbuki çox qənimətlər Allah yanındadır. Siz özünüz də bundan əvvəl onlar kimi idiniz, lakin Allah sizə mərhəmət etdi. Elə isə, siz də (insanları bir-birindən fərqləndirməkdə) diqqətli olun! Şübhəsiz ki, Allah bütün etdiklərinizdən xəbərdardır!
Ələddin Sultanov
Ey iman gətirənlər! Allah yolunda (cihad etmək üçün) səfərə çıxdığınız zaman (qarşılaşdığınız kimsənin müsəlman olub-olmadığını) yaxşıca araşdırın! Sizə salam verən bir kimsəyə, dünya həyatının müvəqqəti mənfəətini arzulayaraq: “Sən mömin deyilsən!” - deməyin! Allah dərgahında çoxlu qənimətlər vardır. Daha əvvəl siz də belə ikən Allah sizə lütf etdi. Elə isə, (qarşılaşdığınız kimsənin müsəlman olub-olmadığını) yaxşıca araşdırın! Şübhəsiz ki, Allah sizin etdiklərinizdən xəbərdardır. (Buxaridə qeyd edilən bir rəvayətə görə, müsəlmanlardan bir qrup əlində qənimət malı olan bir adamla rastlaşdılar. Həmin adam onlara: “Əssələmu aleykum” – dedi. Ancaq onun müsəlman olduğuna inanmayıb onu öldürdülər və əlindəki qəniməti qəsb etdilər. Bu hadisə nəticəsində yuxarıdakı ayə nazil oldu. Yəni, “mən müsəlmanam”, - deyən bir kimsəni yaxşıca araşdırmadan kafirliklə ittiham etmək olmaz.)
Rashad Khalifa The Final Testament
O you who believe, if you strike in the cause of GOD, you shall be absolutely sure. Do not say to one who offers you peace, "You are not a believer," seeking the spoils of this world. For GOD possesses infinite spoils. Remember that you used to be like them, and GOD blessed you. Therefore, you shall be absolutely sure (before you strike). GOD is fully Cognizant of everything you do.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
O you who believe, if you strike in the cause of God, you shall investigate carefully. And do not say to he who greets you with peace: "You are not a believer!" You are seeking the vanity of this world; but with God are many riches. That is how you were before, but God graced you, so investigate carefully. God is expert over what you do.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
O you who acknowledge, if you mobilize in the cause of God then make a clear declaration, and do not say to those who greet you with peace, "You are not a acknowledger!" You are seeking the vanity of this world; but with God are many riches. That is how you were before, but God favored you, so make a clear declaration. God is Ever-aware of what you do.
Mustafa Khattab The Clear Quran
O believers! When you struggle in the cause of Allah, be sure of who you fight. And do not say to those who offer you ˹greetings of˺ peace, "You are no believer!"—seeking a fleeting worldly gain.[1] Instead, Allah has infinite bounties ˹in store˺. You were initially like them then Allah blessed you ˹with Islam˺. So be sure! Indeed, Allah is All-Aware of what you do.
Al-Hilali & Khan
O you who believe! When you go (to fight) in the Cause of Allâh, verify (the truth), and say not to anyone who greets you (by embracing Islâm): "You are not a believer"; seeking the perishable goods of the worldly life. There are much more profits and booties with Allâh. Even as he is now, so were you yourselves before till Allâh conferred on you His Favours (i.e. guided you to Islâm), therefore, be cautious in discrimination. Allâh is Ever Well-Aware of what you do.
Abdullah Yusuf Ali
O ye who believe! When ye go abroad in the cause of Allah, investigate carefully, and say not to any one who offers you a salutation: "Thou art none of a believer!" Coveting the perishable goods of this life: with Allah are profits and spoils abundant. Even thus were ye yourselves before, till Allah conferred on you His favours: Therefore carefully investigate. For Allah is well aware of all that ye do.
Marmaduke Pickthall
O ye who believe! When ye go forth (to fight) in the way of Allah, be careful to discriminate, and say not unto one who offereth you peace: "Thou art not a believer," seeking the chance profits of this life (so that ye may despoil him). With Allah are plenteous spoils. Even thus (as he now is) were ye before; but Allah hath since then been gracious unto you. Therefore take care to discriminate. Allah is ever Informed of what ye do.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Believers! When you go forth in the way of Allah, discern (between friend and foe), and do not say to him who offers you the greeting of peace: 'You are not a believer.'[1] If you seek the good of this worldly life, there lies with Allah abundant gain. After all, you too were such before, and then Allah was gracious to you.[2] Discern, then, for Allah is well aware of what you do.
Taqi Usmani
O you who believe, when you go out in the way of Allah, be careful, and do not say to the one who offers you the Salām (salutation), "You are not a believer" to seek stuff of the worldly life. So, with Allah there are spoils in abundance. In the same state you were before; then Allah favored you. So, be careful. Surely, Allah is All-Aware of what you do.
Abdul Haleem
So, you who believe, be careful when you go to fight in God’s way, and do not say to someone who offers you a greeting of peace, ‘You are not a believer,’ out of desire for the chance gains of this life- God has plenty of gains for you. You yourself were in the same position [once], but God was gracious to you, so be careful: God is fully aware of what you do.
Mohamed Ahmed - Samira
O believers, when you go out on a journey in the way of God, be discreet and do not say to anyone who greets you in peace: "You are not a believer. " You desire the gain of earthly life, but there are prizes in plenty with God. You were also like him (an unbeliever) in the past, but God has been gracious to you. So be careful and discreet, for God is aware of what you do.
Muhammad Asad
[Hence, ] O you who have attained to faith, when you go forth [to war] in God's cause, use your discernment, and do not - out of a desire for the fleeting gains of this worldly life - say unto anyone who offers you the greeting of peace, "Thou art not a believer" for with God there are gains abundant. You, too, were once in the same condition - but God has been gracious unto you. Use, therefore, your discernment: verily, God is always aware of what you do.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
O you who have conformed to Islam: When you journey into a foreign land in Allah's cause, you must distinguish by the sight and by other senses the disposition of the people whether or not they have conformed to Islam lest you spoil your best designs by faulty actuation. Nor should you say to anyone who greets you: "You are not a Muslim;" prompted by selfish motive principles of considering him a fit subject for plunder, in quest of the fleeting and evanescent glory of life below when glory, valuables, possessions and all graces abound in heaven's realm. Remember, if he is not a believer in Allah, thus were you before but Allah graced you with guidance to His path of righteousness. Therefore, discern the truth from what is false; Allah is ever 'Alimun of all that you do
Progressive Muslims
O you who believe, if you attack in the cause of God then make a clear declaration, and do not say to those who greet you with peace: "You are not a believer!" You are seeking the vanity of this world; but with God are many riches. That is how you were before, but God favoured you, so make a clear declaration. God is expert over what you do.
Shabbir Ahmed
O You who have chosen to be graced with belief! When you go forth in the Cause of Allah (to meet the armed challenge), use your discernment. And do not say, out of a desire for the fleeting gains of this worldly life, to anyone who offers you the greeting of peace, "You are not a believer." For with Allah are abundant gains. Remember, once you were ignorant, and you were weak like the disbelievers are now. Allah has been Gracious to you, so be gracious to His servants (9:128), (90:17). Use your discernment. Allah is always Aware of what you do.
Syed Vickar Ahamed
O you who believe! When you go abroad in the cause of Allah, find out (everything) carefully, and do not say to anyone who offers you a greeting: "You are not a believer!" While wanting the perishable goods of the worldly life. With Allah are plenty of profits and spoils. Even though, you were yourselves (like this) before, till Allah conferred on you His favors: Therefore carefully find out everything (and detail). Verily, Allah is All Aware (Khabeer) of all that you do.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
O you who have believed, when you go forth [to fight] in the cause of Allah, investigate; and do not say to one who gives you [a greeting of] peace "You are not a believer," aspiring for the goods of worldly life; for with Allah are many acquisitions. You [yourselves] were like that before; then Allah conferred His favor upon you, so investigate. Indeed Allah is ever, with what you do, Acquainted.
Ali Quli Qarai
O you who have faith! When you issue forth in the way of Allah, try to ascertain: do not say to someone who offers you peace, ‘You are not a believer,’ seeking the transitory wares of the life of this world. Yet with Allah are plenteous gains. You too were such earlier, but Allah did you a favour. Therefore, do ascertain. Allah is indeed well aware of what you do.
Bijan Moeinian
If you leave for fight in the cause of God, you must make enough investigation [to be sure of the hostile intention of the enemy. ] If you are greeted and received a peace offer, do not refuse it by abruptly saying: "You are disbelievers." If you take such an attitude for the sake of making some money [by engaging in the war], remember that God can offer you more wealth [if you adopt righteousness.] Remember that you were in a similar (weak) situation and God blessed you with His grace. You must be absolutely sure [of the hostile intention of the enemy as well as your pure intention of fighting for the cause of God and not for making some fortune] before you strike keeping in mind that God is fully aware of what you are doing.
George Sale
O true believers, when ye are on a march in defence of the true religion, justly discern such as ye shall happen to meet, and say not unto him who saluteth you, thou art not a true believer; seeking the accidental goods of the present life; for with God is much spoil: Such have ye formerly been; but God hath been gracious unto you; therefore make a just discernment, for God is well acquainted with that which ye do.
Mahmoud Ghali
O you who have believed, when you strike (i. e. journey in the earth) in the way of Allah, then be discerning, and do not say to him who offers you the salutation, (Literally: casts the salutation, saying, "peace be upon you!") "You are not a believer, " inequitably seeking the advantage of the present (Literally: this lowly life, i.e., the life of this world) life; then in the Providence of Allah is plenteous booty. Thus you were earlier, then Allah has been bounteous to you, so be discerning. Surely Allah has been Ever-Cognizant of whatever you do.
Amatul Rahman Omar
O you who believe! when you set forth in the cause of Allâh, then make proper investigations (before you dub anyone as a disbeliever), and do not say to him who offers you `Salâm', (- peace, the Muslim salutation to show himself thereby a Muslim,) `You are not a believer. ' You seek the transitory goods of this life, but Allâh has good things in plenty with Him. You were such (disbelievers) before that (you accepted Islam), but Allâh has conferred His special favour on you, hence do make proper investigations. Surely, Allâh is Well-Aware of what you do.
E. Henry Palmer
O ye who believe! when ye are knocking about in the way of God be discerning, and do not say to him who offers you a salutation, 'Thou art no believer,' craving after the chances of this world's life, for with God are many spoils! So were ye aforetime, but God was gracious to you, be ye then discerning; verily, God of what ye do is well aware.
Hamid S. Aziz
O you who believe! When you go forth in the way of Allah be discriminate, and do not say to him who offers you a salutation, "You art no believer," craving after the goods of this world's life (wishing to exploit him), for with Allah are abundant spoils! Even so were you before until Allah was gracious to you. Therefore, be you discriminate; verily, Allah is well Informed of what you do.
Arthur John Arberry
O believers, when you are journeying in the path of God, be discriminating, and do not say to him who offers you a greeting, 'Thou art not a believer,' seeking the chance goods of the present life. With God are spoils abundant. So you were aforetime; but God has been gracious to you. So be discriminating; surely God is aware of the things you do.
Aisha Bewley
You who have iman! when you go out to fight in the Way of Allah verify things carefully. Do not say, ‘You are not a mumin’, to someone who greets you as a Muslim, simply out of desire for the goods of this world. With Allah there is booty in abundance. That is the way you were before but Allah has been kind to you. So verify things carefully. Allah is aware of what you do.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
O you who heed warning: when you go forth in the cause of God, verify; and say not to one who offers you peace: “Thou art not a believer,” seeking the transitory things of the life of this world; for with God are many spoils. Thus were you before, but God was gracious to you. So verify; God is aware of what you do.
Эльмир Кулиев
О те, которые уверовали! Когда вы выступаете на пути Аллаха, то удостоверяйтесь и не говорите тому, кто приветствует вас миром: "Ты — неверующий", — стремясь обрести тленные блага мирской жизни. У Аллаха есть богатая добыча. Такими вы были прежде, но Аллах оказал вам милость, и посему удостоверяйтесь. Воистину, Аллах ведает о том, что вы совершаете.