Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Saffat suresi 34. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Doğrusu biz, suçlu, günahkarlara böyle yaparız.

Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

Kesinlikle biz, şirk suçunu açığa çıkaranlara işte bunu uygularız!

Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

İşte biz suçlulara böyle yaparız.

Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

İşte biz suçlulara böyle yaparız.

Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

Biz suçlulara böyle yaparız.

Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

İşte biz mücrimlere böyle yaparız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İşte Biz suçlulara böyle yaparız.

Gültekin Onan

Doğrusu biz, suçlu, günahkarlara böyle yaparız.

Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

Biz (diğer) günahkarlara (da) muhakkak böyle yapacağız.

İbni Kesir

Biz, suçlulara muhakkak böyle yaparız.

Muhammed Esed Kur'an Mesajı

Günaha batmış olanlara işte böyle davranacağız:

Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

Biz, günahkarlara işte böyle yaparız.

Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

İşte Biz suçlulara böyle davranırız.

Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

İşte biz, suçlulara böyle yaparız.

Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

İşte böyle yaparız biz suçlulara/günahkarlara.

Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

çünkü Biz suçu tabiat haline getirenlere işte böyle davranacağız.

Erhan Aktaş Kerim Kur'an

Mücrimleri[1] böyle cezalandırırız.

Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

Suçluları böyle cezalandırırız.

Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

Aslında, suçlulara, işte böyle yaparız.

Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

Biz suçlulara, işte böyle davranırız.

Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

Biz suçlulara böyle yaparız.

Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

İşte biz, suçlulara böyle yapacağız.

Əlixan Musayev

Həqiqətən, Biz günahkarlarla belə rəftar edəcəyik.

Bünyadov-Məmmədəliyev

Həqiqətən, Biz günahkarlarla belə rəftar edirik.

Ələddin Sultanov

Həqiqətən, Biz günahkarlara belə edirik.

Rashad Khalifa The Final Testament

This is how we requite the guilty.

The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

This is how We deal with the criminals.

Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

This is how We deal with the criminals.

Mustafa Khattab The Clear Quran

That is certainly how We deal with the wicked.

Al-Hilali & Khan

Certainly, that is how We deal with Al-Mujrimûn (polytheists, sinners, disbelievers, criminals, the disobedient to Allâh).

Abdullah Yusuf Ali

Verily that is how We shall deal with Sinners.

Marmaduke Pickthall

Lo! thus deal We with the guilty.

Abul A'la Maududi Tafhim commentary

Thus do We treat the culprits.

Taqi Usmani

This is how We deal with the criminals.

Abdul Haleem

this is how We deal with the guilty.

Mohamed Ahmed - Samira

That is how We deal with sinners.

Muhammad Asad

Verily, thus shall We deal with all who were lost in sin:

Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab

For thus do We requite the sinful who grow daily more and more wicked.

Progressive Muslims

This is how We deal with the criminals.

Shabbir Ahmed

Behold, this is how We deal with the guilty.

Syed Vickar Ahamed

Surely, that is how We shall deal with the criminals (Al-Mujrimûn).

Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)

Indeed, that is how We deal with the criminals.

Ali Quli Qarai

Indeed that is how We deal with the guilty.

Bijan Moeinian

This is the way that I deal with the disbelievers [that being misled is not an acceptable excuse].

George Sale

Thus will We deal with the wicked:

Mahmoud Ghali

Surely thus We perform against the criminals.

Amatul Rahman Omar

Surely, that is how We deal with the guilty.

E. Henry Palmer

thus it is that we will do with the sinners.

Hamid S. Aziz

Surely thus do We deal with the guilty.

Arthur John Arberry

Even so We do with the sinners;

Aisha Bewley

That is how We deal with evildoers.

Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

Thus do We with the lawbreakers.

Эльмир Кулиев

Воистину, так Мы поступаем с грешниками.

37. Saffat Suresi 34. ayet Muhammad Asad