37. Saffat Suresi 170. ayet Al-Hilali & Khan

But (now that the Qur’ân has come) they disbelieve therein (i.e. in the Qur’ân and in Prophet Muhammad صلى الله عليه وسلم , and all that he brought, - the Divine Revelation), so they will come to know![1]
فَـكَفَرُوا بِه۪ۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ
Fe keferu bih, fe sevfe ya'lemun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Saffat suresi 170. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Fakat (kitap gelince) onu tanımayıp küfrettiler; yakında bileceklerdir.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Şimdiyse hakikat bilgisini inkar ettiler. . . Yakında anlayacaklar!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Buna rağmen Kur'an'ı inkar ettiler. Ama ileride bileceklerdir.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Fakat (kitap gelince) onu inkar ettiler. Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece onu inkar ettiler; ileride bilecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Fakat şimdi ona küfrettiler, artık ileride bilecekler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat şimdi O'nu inkar ettiler, artık ileride bilecekler.
Gültekin Onan
Fakat (kitap gelince) ona küfrettiler; yakında bileceklerdir.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Şimdi ise ona (inanmayıb) kafir oldular, ileride (küfürlerinin akıbetini) bileceklerdir ya.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ama (işte bu ilahi kelam önlerine konulduğu halde,) onu kabul etmeye yanaşmıyorlar! Ama zamanla (reddettikleri şeyin ne olduğunu) öğreneceklerdir:
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Şimdi ise O'nu inkar ettiler. Ama bilecek onlar.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Ama şimdi onu red ve inkar ettiler fakat yakında öğrenirler!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ama o uyarıyı inkar ettiler, yakında (inkar etmelerinin sonunun nasıl olacağını) bileceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Fakat ardından onu inkar ettiler. Yakında bilecekler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Fakat (vahiy gelince de) onu inkar ettiler; ama zamanı gelince (ne fena yaptıklarını) bilecekler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Fakat onu[1] yalanladılar. Artık yakında bilecekler.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Fakat onu[1] yalanladılar. Artık yakında bilecekler.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yine de Onu inkar ettiler. Madem öyle, yakında öğrenecekler.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
(O bilgi gelince) onu görmezlikten geldiler; ama yakında her şeyi öğrenirler.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece onu inkar ettiler; ileride bilecekler.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Hemen onu (Kur'an'ı) inkâr ettiler. İleride (gerçeği) bilecekler!
Əlixan Musayev
Lakin onlar onu inkar etdilər. Onlar tezliklə biləcəklər.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Amma onu (Quranı) inkar etdilər. Onlar (küfrlərinin aqibətini) mütləq biləcəklər.
Ələddin Sultanov
Ancaq onu (Quranı) inkar etdilər. Onlar yaxın bir vaxtda biləcəklər.
Rashad Khalifa The Final Testament
But they disbelieved, and they will surely find out.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
But they rejected it. They will come to know.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
But they rejected it. They will come to know.
Mustafa Khattab The Clear Quran
But ˹now˺ they reject it, so they will soon know.
Al-Hilali & Khan
But (now that the Qur’ân has come) they disbelieve therein (i.e. in the Qur’ân and in Prophet Muhammad صلى الله عليه وسلم , and all that he brought, - the Divine Revelation), so they will come to know![1]
Abdullah Yusuf Ali
But (now that the Qur'an has come), they reject it: But soon will they know!
Marmaduke Pickthall
Yet (now that it is come) they disbelieve therein; but they will come to know.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
But when it came to them, they rejected it. They shall soon come to know (the end of such an attitude).
Taqi Usmani
Then (once the divine book came to them,) they disbelieved in it. So, very soon they will come to know.
Abdul Haleem
yet now they reject [the Quran]. They will soon realize.
Mohamed Ahmed - Samira
Yet now (that it has come) they refuse to believe in it; but they will come to know soon.
Muhammad Asad
And yet, [now that this divine writ has been placed before them,] they refuse to acknowledge it as true! In time, however, they will come to know [what it was that they had rejected]:
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And when the Quran was revealed to them they denied its divine nature and rejected it, but they shall come to know that
Shabbir Ahmed
And yet, now they are denying the Truth. In time, they will come to know what they denied.
Syed Vickar Ahamed
But (now that the Quran has come), they (still) reject it: But soon will they know (the penalty)!
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But they disbelieved in it, so they are going to know.
Ali Quli Qarai
But they disbelieved it [when it came to them]. Soon they will know.
Bijan Moeinian
Now that their wish is granted to them, they prefer to continue their way of disbelief.
George Sale
Yet now the Koran is revealed, they believe not therein; but hereafter shall they know the consequence of their unbelief.
Mahmoud Ghali
Yet they disbelieved in it; then eventually they will know!
Amatul Rahman Omar
But (now) they have disbelieved in this (Book, the Qur'ân when it has come to them). So they will soon come to know (the consequences of their disbelief).
E. Henry Palmer
But they misbelieved in it; but soon shall they know.
Hamid S. Aziz
But (now that it is come) they disbelieve in it; but they will come to know.
Arthur John Arberry
But they disbelieved in it; soon they shall know!
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
But they denied it; and they will come to know!
Эльмир Кулиев
Они не уверовали в него, и скоро они узнают.