34.
Sebe Suresi
10. ayet
Syed Vickar Ahamed
And indeed, We have bestowed grace on Dawood (David) from Us, by saying: (And by ordering the mountains and birds) "O you Mountains! Glorify the Name of Allah with him! And you birds (also sing back with him)!" And We made the iron soft for him—
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ مِنَّا فَضْلاًۜ يَا جِبَالُ اَوِّب۪ي مَعَهُ وَالطَّيْرَۚ وَاَلَنَّا لَهُ الْحَد۪يدَۙ
Ve lekad ateyna davude minna fadla, ya cibalu evvibi meahu vet tayr, ve elenna lehul hadid.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, biz Davud'a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. "Ey dağlar, onunla birlikte (Beni tesbih edip) yankıyla ses verin" (dedik) ve kuşlara da (aynısını emrettik). Ve ona demiri yumuşattık.
Türkçe Kur'an Çözümü
Andolsun ki Davud'a bizden bir lütufta bulunduk. "Ey dağlar (benlik sahipleri), Onunla beraber beni tespih edin ve de kuşlar (ilimle seyredenler)!" Onun için, keskin (demir leblebi olan gerçeği) olanı (hakikate imanı) yumuşattık.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Davud'a katımızdan bir üstünlük verdik: "Ey dağlar ve kuşlar, onunla birlikte Allah'ı teşbihe/anmaya katılını!" dedik. Demiri onun için yumuşattık.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(10-11) Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir lütuf verdik. "Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin" dedik ve "(Bütün vücudu örtecek) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. "Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm" diye vahyettik.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Katımızdan Davud'a lütufta bulunmuştuk: 'Ey dağlar, ilahisine katılın; ey kuşlar sizler de.' Ona demiri yumuşatmıştık.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Şanım hakkı için Davuda bizden bir fadıl verdik: ey dağlar çınlayın onunla beraber ve ey kuşlar! dedik ve ona demiri yumuşattık
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Andolsun ki biz Davuuda bizden bir imtiyaz verdik. "Ey dağlar, onunla birlikde tesbih edin" (dedik), kuşlara da (bunu emretdik). Ona demiri de (mum gibi) yumuşatdık.
Kur'an Mesajı
Ve (böylece) Biz Davud'u lütfumuzla onurlandırdık: "Siz ey dağlar! Onunla birlik olup Allah'ın yüceliğini terennüm edin! Ve (siz de) ey kuşlar!" Biz o'ndaki bütün sertliği ve katılığı yumuşattık
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Davud'a katımızdan bir lütuf vermiştik. -Ey dağlar ve kuşlar Davud'la birlikte yönelin. Ona demiri de yumuşatmıştık.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(10-11) Biz Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah'ın yüceliğini terennüm edin." dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şekillendirme kudreti verdik) "Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum." buyurduk.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik: "Ey dağlar, onunla beraber tesbih edin. Ve ey kuşlar (siz de onun tesbihine katılın)!" (dedik) ve ona demiri yumuşattık:
Kur'an-ı Kerim Meali
Yemin olsun, biz, Davud'a katımızdan bir lütufta bulunduk. "Ey dağlar, onunla birlikte tespih edin ve ey kuşlar siz de." dedik. Ve onun için demiri yumuşattık.
Hayat Kitabı Kur’an
Doğrusu Biz Davud'u katımızdan (işte bu nedenle) ödüllendirmiştik: "Ey dağlar! Onun sesine ses katın! Siz (öyle yapın ey) kuşlar!" Dahası, Biz ondaki bütün katılığı ve sertliği yumuşattık (ve dedik ki):
Kerim Kur'an
Ant olsun ki, katımızdan Davud'a bir fazilet[1] verdik. Ey dağlar ve kuşlar! Onunla beraber övgüyü tekrarlayın. Ve onun için demiri yumuşattık.[2]
Kerim Kur'an
Ant olsun ki, katımızdan Davud'a bir fazilet[1] verdik. Ey dağlar ve kuşlar! Onunla beraber övgüyü tekrarlayın. Ve onun için demiri yumuşattık.[2]
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ve gerçek şu ki, Davut'a, Kendi katımızdan, bir üstünlük verdik. "Ey dağlar; Onunla birlikte, Bana yönelin!" "Kuşlar; siz de öyle!" Ve demiri Ona yumuşattık.[359]
Süleymaniye Vakfı Meali
Davut'a katımızdan bir üstünlük verdik. "Ey dağlar onunla birlikte Allah'a yönelin. Ey kuşlar, siz de yönelin." dedik. Demiri Davut için yumuşattık.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Katımızdan Davud'a lütufta bulunmuştuk: "Ey dağlar, ilahisine katılın; ey kuşlar sizler de." Ona demiri yumuşatmıştık.
Kur’an Meal-Tefsir
Yemin olsun ki Davud'a tarafımızdan bir ikramda bulunmuştuk (ve) "Ey dağlar! (Beni tesbih ederek) onunla (Davud'la) birlikte yankıyla ses verin!" (demiştik); kuşlara da (aynısını söylemiştik).[1] Ona (onun için) demiri yumuşatmıştık.
The Final Testament
We endowed David with blessings from us: "O mountains, submit with him, and you too, O birds." We softened the iron for him.
The Quran: A Monotheist Translation
And We granted David blessings from Us: "O mountains, echo with him, and the birds." And We softened the iron for him.
Quran: A Reformist Translation
We granted David blessings from Us: "O mountains, glorify with him, as well as the birds." We softened the iron for him.
The Clear Quran
Indeed, We granted David a ˹great˺ privilege from Us, ˹commanding:˺ "O mountains! Echo his hymns! And the birds as well." We made iron mouldable for him,
Tafhim commentary
We bestowed Our favour upon David.[1] (We commanded): "O mountains, sing Allah's praises with him"; (and so did We command) the birds.[2] We softened the iron for him, (saying):
Al- Muntakhab
We bestowed on Dawud of Our bounty all grace which was made to abound in him. "O you mountains", We said, "play the echo to his praises, and so will you O birds" and We softened for him the iron for making defensive armour.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And We certainly gave David from Us bounty. [We said], "O mountains, repeat [Our] praises with him, and the birds [as well]." And We made pliable for him iron,