33. Ahzab Suresi 10. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
اِذْ جَٓاؤُ۫كُمْ مِنْ فَوْقِكُمْ وَمِنْ اَسْفَلَ مِنْكُمْ وَاِذْ زَاغَتِ الْاَبْصَارُ وَبَلَغَتِ الْقُلُوبُ الْحَنَاجِرَ وَتَظُنُّونَ بِاللّٰهِ الظُّنُونَا
İz caukum min fevkıkum ve min esfele minkum ve iz zagatil ebsaru ve belegatil kulubul hanacire ve tezunnune billahiz zununa.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ahzab suresi 10. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Hani size hem üst tarafınızdan ve hem de aşağı tarafınızdan geldiler. . . Hani gözleriniz kaymış, yürekleriniz ağzınıza varacak hale gelmiştiniz! Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar, hem yukarınızdan hem aşağınızdan üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlaklara geldiği ve siz, Allah hakkında türlü türlü zanda bulunduğunuz zaman.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah'a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, kalpler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O vakıt ki hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakıt ki gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı ve Allaha türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O zaman hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Gültekin Onan
Hani onlar size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, kalpler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Tanrı hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
O vakit onlar hem üstünüzden, hem altınızdan size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, yürekler gırtlaklara dayanmışdı ve siz Allaha karşı (türlü) zanlarda bulunuyordunuz.
İbni Kesir
Hani onlar size, hem üstünüzden hem de altınızdan gelmişlerdi. Ve hani gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ve siz Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Onlar yukarıdan ve aşağıdan üzerinize geldiklerinde ve gözler(inizin) feri kaybolup yürekler(iniz) ağzınıza geldiğinde ve Allah hakkında en çelişik düşünceler aklınızdan (bir bir) geçtiğinde (neler hissettiğinizi hatırlayın):
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlar, size üstünüzden ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler dönmüş, yürekler ağza gelmişti. Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
O vakit onlar hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Gözleriniz şaşkınlıktan ötürü kaymış, yüreğiniz ağzınıza gelmişti. Siz de Allah hakkında türlü türlü zanlar beslemeye başlamıştınız.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hani onlar üstünüzden ve alt tarafınızdan gelmişlerdi, gözler (şaşkınlıktan ötürü) kaymış, yürekler (korkudan) hançerelere dayanmıştı. Allah hakında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Hani onlar önünüzden ve sizin ardınızdan üzerinize gelmişlerdi; işte o an gözlerin yuvalarından fırladığı, yüreklerin ağızlara geldiği bir andı; öyle bir hal ki, Allah'ın ne yapacağı hakkında her tür düşünce zihninizde cirit atıyordu.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Hani onlar, alttan ve üstten, her yönden size saldırmışlardı. Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz, Allah hakkında zan üzerine zanda bulunuyordunuz.[1]
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Hani onlar, alttan ve üsten, her yönden size saldırmışlardı. Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz, Allah hakkında zan üzerine zanda bulunuyordunuz.[1]
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yukarıdan ve aşağıdan üzerinize geldiklerinde, gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Üstelik Allah hakkında çok sayıda yakıştırmalarda bulunuyordunuz.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler yuvalarından fırlamış, yürekler ağızlara gelmişti; Allah hakkında da farklı düşüncelere dalmıştınız.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan üzerinize geldikleri zaman, gözler kaydığı (yıldığı), yürekler boğazlara geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman,
Əlixan Musayev
O zaman onlar sizin həm yuxarı və həm də aşağı tərəfinizdən üstünüzə gəlmişdilər. O vaxt (qorxudan) gözlər bərəlmiş, ürəklər xirtdəyə çatmış və siz də Allah barəsində zənnə-gümana qapılmışdınız.
Bünyadov-Məmmədəliyev
O zaman onlar üstünüzə həm yuxarı, həm də aşağı tərəfdən (vadinin üst və alt tərəfindən) hücum etmiş və (qorxudan) gözünüz hədəqəsindən çıxıb ürəyiniz ağzınıza gəlmişdi. Allah barəsində də müxtəlif fikirlərə düşmüşdünüz. (Möminlər Allahın Öz vədinə doğru olduğuna inanır, münafiqlər isə etiqadı zəif olanlar isə Muhəmməd əleyhissəlamın bu bəladan xilas ola bilməyəcəyini güman edirdilər).
Ələddin Sultanov
Onlar həm yuxarıdan, həm də aşağıdan sizin üstünüzə gəldikləri zaman gözləriniz bərəlmiş, ürəkləriniz ağızlarınıza gəlmiş və Allah barəsində müxtəlif şeylər düşünmüşdünüz.
Rashad Khalifa The Final Testament
When they came from above you, and from beneath you, your eyes were terrified, your hearts ran out of patience, and you harbored unbefitting thoughts about GOD.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
For they came from above you, and from beneath you; and your eyes were terrified, and the hearts reached to the throat, and you harbored doubts about God.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
For they came from above you, and from beneath you; and your eyes were terrified, and the hearts reached to the throat, and you harbored doubts about God.
Mustafa Khattab The Clear Quran
˹Remember˺ when they came at you from east and west,[1] when your eyes grew wild ˹in horror˺ and your hearts jumped into your throats, and you entertained ˹conflicting˺ thoughts about Allah.[2]
Al-Hilali & Khan
When they came upon you from above you and from below you, and when the eyes grew wild and the hearts reached to the throats, and you were harbouring doubts about Allâh.
Abdullah Yusuf Ali
Behold! they came on you from above you and from below you, and behold, the eyes became dim and the hearts gaped up to the throats, and ye imagined various (vain) thoughts about Allah!
Marmaduke Pickthall
When they came upon you from above you and from below you, and when eyes grew wild and hearts reached to the throats, and ye were imagining vain thoughts concerning Allah.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
When they came upon you from above you and from below you,[1] when your eyes were stupefied with horror and your hearts leapt to your throats, and you began to entertain diverse thoughts about Allah.
Taqi Usmani
(Recall) when they came upon you from above you and from below you, and when the eyes were distracted, and the hearts reached the throats, and you were thinking about Allah all sorts of thoughts.
Abdul Haleem
They massed against you from above and below; your eyes rolled [with fear], your hearts rose into your throats, and you thought [ill] thoughts of God.
Mohamed Ahmed - Samira
When they came upon you from above and below you, when the eyes were stupefied with horror, and hearts jumped to the throats, and you made wild suppositions about God.
Muhammad Asad
[Remember what you felt] when they came upon you from above you and from below you, and when [your] eyes became dim and [your] hearts came up to [your] throats, and [when] most conflicting thoughts about God passed through your minds:
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
They -the enemy forces- came to you from the north and from the south and from high ground and low ground wherefore your eyes grew dim and beclouded and the hearts sank in the shoes and throbbed and leaped high into the mouths and you began to be suspicious of Allah and to have an evil presage in your minds and bloody thoughts of Him.
Progressive Muslims
For they came from above you, and from beneath you; and your eyes were terrified, and the hearts reached to the throat, and you harboured doubts about God.
Shabbir Ahmed
Behold, they came upon you from above you and from below you, and when eyes were terrified, and hearts throbbed, and you began to entertain doubts about Allah.
Syed Vickar Ahamed
When they came upon you from above you and from below you, and when the eyes became dim, and the hearts came up to the throats, and you had many doubts about Allah!
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[Remember] when they came at you from above you and from below you, and when eyes shifted [in fear], and hearts reached the throats and you assumed about Allah [various] assumptions.
Ali Quli Qarai
When they came at you from above and below you, and when the eyes rolled [with fear] and the hearts leapt to the throats, and you entertained misgivings about Allah,
Bijan Moeinian
When the enemies came upon you from every side, your eyes were petrified of fear and your hearts started to beat up faster. Then you started to entertain [all kind of] doubt about your Lord.
George Sale
When they came against you from above you, and from below you, and when your sight became troubled, and your hearts came even to your throats for fear, and ye imagined of God various imaginations.
Mahmoud Ghali
As they came against you from above you and from below you, and as beholdings swerved and hearts reached to the larynxes; and you surmised vain surmises about Allah.
Amatul Rahman Omar
(Recall how He favoured you) when they (-your enemies) invaded you (at Madînah) from above you (from the highlands on the east) and from below you (-from the valley to the west) and when (your) eyes were dazed (in terror) and your hearts rose up to (your) throats while (some of) you entertained diverse thoughts about Allâh.
E. Henry Palmer
When they came upon you from above you and from below you, and when your eyesights were distracted and your hearts came up into your throats, and ye suspected God with certain suspicions.
Hamid S. Aziz
O you who believe! Call to mind the favour of Allah to you when there came down upon you hosts, so We sent against them a strong wind and hosts that you saw not, and Allah is Seer what you do.
Arthur John Arberry
When they came against you from above you and from below you, and when your eyes swerved and your hearts reached your throats, while you thought thoughts about God;
Aisha Bewley
When they came at you from above you and below you, when your eyes rolled and your hearts rose to your throats, and you thought unworthy thoughts about Allah,
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
When they came to you from above you, and from beneath you, and when your eyes swerved and your hearts reached your throats, and you thought thoughts about God,
Эльмир Кулиев
Вот они напали на вас сверху и снизу, и тогда взоры замерли, сердца достигли горла, и вы стали делать предположения об Аллахе.