31.
Lokman Suresi
32. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak Allah'a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez.
وَاِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَۚ فَلَمَّا نَجّٰيهُمْ اِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌۜوَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ
Ve iza gaşiyehum mevcun kez zuleli deavullahe muhlisine lehud din, fe lemma neccahum ilel berri fe minhum muktesıd, ve ma yechadu bi ayatina illa kullu hattarin kefur.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak Allah'a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez.
Türkçe Kur'an Çözümü
Onları kara bulutlar gibi bir dalga kapladığında, inançlarını sadece O'na halis kılarak Allah'a dua ederler. . . Onları karaya (çıkarıp) kurtardığımızda, onlardan bazısı orta yolu tutar. İşaretlerimizi çok gaddar ve çok nankör olandan başkası bile bile inkar etmez.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Dağlar gibi dalgalar kendilerini kuşattığında, içten inanarak Allah'a yalvarırlar. Ama Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı sözünde durur. Ayetlerimizi nankörlerden başkası inkar etmez.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onları, (denizde) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar. Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim ayetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkar eder.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları koca dalgalar sardığında, dini sadece ALLAH'a has kılarak O'na yalvarmaya başlarlar. Onları karaya çıkarıp kurtardığımız zaman bir kısmı orta bir yol tutar. Hain nankörlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve kara bulutlar gibi dalga sardığı vakıt onları dini Allaha halis kılarak yalvarırlar, sonra karaya çıkarıldığı vakıt içlerinden doğru giden de bulunur ve bizim ayetlerimize ancak gaddar, nankör olanlar çıfıtlık eder
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onları altında gölgeler yapan (dağlar) gibi dalga sardığı vakit din (i) yalınız Kendisine (Ya'ni Allaha) tahsıys etmek suretiyle (ve haalis ve) muhlis (insan) lar olarak Allahı çağırırlar. Sonra (Allah) onları selametle karaya çıkardığı zaman içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. Ayetlerimizi gaddar, nankör olan (lar) ın her birinden başkası bilerek inkar etmez.
Kur'an Mesajı
Nitekim, dalgalar onları (ölümün) gölgeleri gibi kuşattığında, (o anda) bütün içtenlikleriyle yalnız ve sadece Allah'a bağlanarak O'na sığınırlar fakat Allah onları sağ salim kıyıya ulaştırdığında da bir kısmı yolun ortasında (inanmak ile inkar etmek arasında) kalıverirler. Ama hiç kimse, haince bir nankörlüğe kapılmadıkça mesajlarımızı bile bile reddetmez.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onları dağlar gibi dalgalar sardığı zaman, dini tamamen Allah'a tahsis ederek O'na dua ederler. Ama kurtulup, karaya ayak bastıklarında, içlerinden bazısı orta yolu tutar. Ayetlerimizi gaddar ve nankör olanlardan başkası bile bile inkar etmez.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Denizde iken onları dağlar gibi dalgalar kapladığında, bütün kalpleriyle yalnız Allah'a yalvarırlar. Fakat O, onları kurtarıp karaya çıkarınca bir kısmı işi gevşetir, imanla inkar arasında ortada kalır. Bizim ayetlerimizi gaddar ve nankör olandan başkası inkar etmez.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Denizde) onları, gölgeler gibi dalga(lar) sardığı zaman, dini yalnız kendisine has kılarak Allah'a yalvarırlar. Fakat O, onları kurtarıp karaya çıkarınca içlerinden bir kısmı iktisad eder (Allah'a yönelmeyi kısar, gevşetir); zaten bizim ayetlerimizi (öyle) nankör gaddarlardan başkası inkar etmez.
Kur'an-ı Kerim Meali
Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah'a, dini O'na özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar. Bizim ayetlerimize, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz.
Hayat Kitabı Kur’an
Derken, dalgalar onları zifiri gölgeler gibi kuşattığında, yalnız O'na yönelerek başlarlar Allah'a yalvarıp yakarmaya; fakat onları sağ salim karaya çıkarır çıkarmaz, onlardan kimileri ortada kalarak (inanmakla inanmamak arasında) bocalar durur: zaten ayetlerimizi, habis kafirlerden başkası bile bile inkar etmez.
Kerim Kur'an
Ve karanlık gölgeler gibi dalgalar onları sardığı zaman, dini O'na has kılarak Allah'a yalvarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtardığı zaman, onlardan bir kısmı orta bir yol tutar. Ve Bizim ayetlerimize ancak, tam hain ve tam nankör olanlardan başkası bile bile ilgisiz kalmaz.
Kerim Kur'an
Ve karanlık gölgeler gibi dalgalar onları sardığı zaman, dini O'na has kılarak Allah'a yalvarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtardığı zaman, onlardan bir kısmı gerçek doğru yolu tutar. Ve Bizim ayetlerimizi ancak, tam hain ve tam nankör olanlardan başkası bile bile yalanlamaz.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Karanlık gölgelere benzeyen dalgalar, karabasan gibi onların üzerine çöktüğünde, dini yalnızca Allah'a özgüleyerek, O'na yakarışlarda bulunurlar. Onları kurtarıp karaya çıkardığımız zaman, onlardan bir bölümü orta yolu tutar. Zaten alçaklık yapan nankörlerden başkası ayetlerimizi inkar etmez.
Süleymaniye Vakfı Meali
Dalgalar onları kara bulutlar gibi kuşatınca, dini Allah'a has kılarak ona yalvarırlar. Allah onları kurtarıp karaya çıkardı mı içlerinden bir kısmı doğru yolda kalır. Sözünde durmayan nankörler dışında hiç kimse ayetlerimizi bile bile inkar etmez.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları koca dalgalar sardığında, dini sadece ALLAH'a has kılarak O'na yalvarmaya başlarlar. Onları karaya çıkarıp kurtardığımız zaman bir kısmı orta bir yol tutar. Hain nankörlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.
Kur’an Meal-Tefsir
Dalgalar, onları gölgeler gibi kuşattığı zaman, dini yalnız O'na özgü kılarak Allah'a yalvarırlar.[1] (Allah) onları karaya kurtarınca (çıkarınca), içlerinden bir kısmı orta (dengeli yolda) olur. Bizim ayetlerimizi nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez.[2]
The Final Testament
When violent waves surround them, they implore GOD, sincerely devoting their prayers to Him alone. But as soon as He saves them to the shore, some of them revert. None discards our revelations except those who are betrayers, unappreciative.
The Quran: A Monotheist Translation
And when waves surround them like mountains, they call on God, sincerely devoting the system to Him. But when He saves them to the shore, some of them return. None discard Our signs except those who are betrayers, rejecters.
Quran: A Reformist Translation
When waves surround them like mountains, they call on God, sincerely devoting the system to Him. But when He saves them to the shore, some of them revert. None discard Our signs except those who are betrayers, ingrates.
The Clear Quran
And as soon as they are overwhelmed by waves like mountains, they cry out to Allah ˹alone˺ in sincere devotion. But when He delivers them ˹safely˺ to shore, only some become relatively grateful. And none rejects Our signs except whoever is deceitful, ungrateful.
Tafhim commentary
When waves engulf them (in the sea) like canopies, they call upon Allah, consecrating their faith solely to Him. But when He delivers them safely to the land, some of them become lukewarm.[1] None denies Our Signs except the perfidious, the ungrateful.[2]
Al- Muntakhab
And when they-people at large-are overwhelmed at sea with waves rising in billows they invoke Allah for mercy and they invoke Him exclusively. And when He saves them and delivers them to safety, then only some of them do keep their promise and begin to adopt an honest and godly course of life and eventually lift to Him their inward sight. And no one denies Our divine signs and favours ignoring Our revelations but the one who professes friendship in order to betray, mislead, deceive or seduce others and disappoint their hopes and expectations and impels himself to the feeling of ingratitude and ungratefulness.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And when waves come over them like canopies, they supplicate Allah, sincere to Him in religion. But when He delivers them to the land, there are [some] of them who are moderate [in faith]. And none rejects Our signs except everyone treacherous and ungrateful.
The Qur'an: A Complete Revelation
And when a wave covers them like canopies they call to God, sincere to Him in doctrine; then when He delivers them to the land, some among them are lukewarm. And none rejects Our proofs but everyone treacherous and ungrateful.