3. Ali İmran Suresi 81. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti.
وَاِذْ اَخَذَ اللّٰهُ م۪يثَاقَ النَّبِيّ۪نَ لَـمَٓا اٰتَيْتُكُمْ مِنْ كِتَابٍ وَحِكْمَةٍ ثُمَّ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِه۪ وَلَتَنْصُرُنَّهُۜ قَالَ ءَاَقْرَرْتُمْ وَاَخَذْتُمْ عَلٰى ذٰلِكُمْ اِصْر۪يۜ قَالُٓوا اَقْرَرْنَاۜ قَالَ فَاشْهَدُوا وَاَنَا۬ مَعَكُمْ مِنَ الشَّاهِد۪ينَ
Ve iz ehazallahu misakan nebiyyine lema ateytukum min kitabin ve hikmetin summe caekum resulun musaddikun lima meakum le tu'minunne bihi ve le tensurunneh, kale e akrartum ve ehaztum ala zalikum ısri, kalu akrarna, kale feşhedu ve ene meakum mineş şahidin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ali İmran suresi 81. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Hani Allah Nebilerden (ve ümmetlerinden şu konuda) söz almıştı: "Size hakikat bilgisinden ve Hikmet verdim, bundan sonra beraberinizde olanı tasdik eden bir Rasul geldiğinde, Ona bütününüzle iman edecek ve yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?", "Kabul ettik" dediler! "Şahit olun, ben de şahidim hakikatiniz olarak. "
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Allah, peygamberlerden şöyle söz almış ve "Bakın size kitap ve hikmet verdim, şimdi yanınızda bulunanı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar da, "Kabul ettik" dediler. "O halde tanık olunuz, ben de sizinle beraber tanık olanlardanım" dedi.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Hani, Allah peygamberlerden, "Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye söz almış ve, "Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?" demişti. Onlar, "Kabul ettik" demişlerdi. Allah da, "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
ALLAH peygamberlerden (nebilerden) şöyle misak almıştı: 'Size kitap ve hikmet vereceğim. Daha sonra, beraberinizdekileri doğrulayan bir elçi (resul) geldiğinde ona inanacak ve onu destekleyeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi ve bu sözleşmeyi yerine getireceğinize söz verdiniz mi,' demişti. Onlar 'Kabul ettik,' deyince, 'Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahid olanlardanım,' demişti.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hem Allah vaktiyle Peygamberlerin şöyle misakını almıştır: Celalim hakkıyçün size kitab ve hikmetten her ne verdimse sonra size beraberinizdekini tasdik eden bir Resul geldiğinde ona mutlak iman edeceksiniz ve labüdd ona yardımda bulunacaksınız, buna ıkrar verdiniz mi? ve bunun üzerine ağır ahdimi boynunuza aldınız mı? buyurdu. Ikrar verdik dediler, öyle ise, buyurdu: Şahid olun ben de sizinle beraber şahidlerdenim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Allah, vaktiyle peygamberlerden: "Andolsun ki, size kitap ve hikmetten her ne verdiysem, sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde ona kesinlikle inanacaksınız ve çaresiz ona yardım edeceksiniz." diye söz almış ve: "Bunu kabul ettiniz mi? Bunun üzerine ağır ahdimi boynunuza aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik." dediler. Allah da: "Öyle ise, şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim!" buyurdu.
Gültekin Onan
Hani Tanrı peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak inanacak ve ona yardımda bulunacaksınız". Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı? Onlar "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Allah, (geçmiş) peygamberler (in) den — and olsun ki size Kitab ve hikmet verdim. Sonra da size nezdinizdeki (o Kitab ve hikmeti) tasdik eden bir peygamber gelmişdir (gelecekdir). Ona kat'iyyen iman ve ona her halde yardım edeceksiniz diye — (ahd ve) misak aldığı zaman dedi ki "Ikraar etdiniz ve uhdenize bu ağır yükümü (vecibemi) alıb kabul eylediniz mi"? Onlar (cevaben): "Ikraar etdik" dediler. (Allah) dedi ki: "Öyleyse (birbirinize ve ümmetlerinize karşı) şahid olun, ben de sizinle beraber (bu ıkraarınıza) şahidlik edenlerdenim.
İbni Kesir
Hani Allah, Peygamberlerden söz almış: And olsun ki; size, kitabı, hikmeti verdim. Yanınızda olanı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde mutlaka o'na inanacak ve yardım edeceksiniz. İkrar edip de ahdi kabul ettiniz mi? demişti. Onlar da: İkrar ettik, demişlerdi. Allah: Şahid olsun, Ben de sizinle beraber şahidlerdenim, demişti.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Allah, (geçmiş vahiylerin izleyicilerinden) peygamberler vasıtasıyla şu taahhüdü talep etti: "Eğer, vahyi ve hikmeti size bahşettikten sonra, halen sahip olduğunuz hakikati tasdik eden bir elçi size gelirse o'na inanmalı ve yardım etmelisiniz. Bu şarta dayalı ahdimi kabul ve tasdik eder misiniz?" Onlar: "Kabul ederiz!" dediler. Allah: "Öyleyse (buna) şahit olun, Ben de sizin şahidiniz olacağım."
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Allah, peygamberlerden: -Size kitap ve hikmet verdim, sonra sizden olanı doğrulayan bir peygamber gelecek, ona kesinlikle iman edecek ve ona yardım edeceksiniz! diye söz aldığı zaman (sormuştu): -Karar verdiniz ve size yüklediğim bu ağır yükü kabul ettiniz mi? demişti. Onlar: -Kabul ettik diye cevap verdiler. -Şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Hem Allah, vaktiyle peygamberlerden "Size kitap ve hikmet vermemden sonra, Sizin yanınızda bulunan kitabı tasdik edici bir peygamber geldiğinde, mutlaka ona inanıp yardımcı olacaksınız." diye söz almıştır. Allah: "Bunu kabul ettiniz, bu ağır yükümü sırtınıza aldınız mı?" dediğinde onlar: "Kabul ettik" diye kesin söz verince, Allah Teala: "Siz de şahit olun, zaten Ben de sizinle beraber şahitlik edeceğim." buyurdu.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Allah, peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Bakın, size Kitap ve hikmet verdim; imdi yanınızda bulunan(Kitap)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona mutlaka yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. "Kabul ettik!" dediler. "O halde tanık olun, ben de sizinle beraber tanık olanlardanım." dedi.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Ve unutma ki Allah, peygamberlerden misaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Allah peygamber (aracılığıyla kitap ehlin)den; "Eğer vahiyden ve hikmetten size bir pay verdikten sonra size hakikatten yanınızda kalanı tasdik eden bir elçi gelirse, kesinlikle ona inanmalı ve yardım etmelisiniz" taahhüdünü aldığı zaman sordu: "İşte bu şarta dayalı ahdimi alıp kabul ettiniz mi?" "Kabul ve tasdik ettik!" diye cevap verdiler. Allah buyurdu: "O halde şahid olun! Ben de sizinle birlikte şahitler arasında olacağım!"
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Hani Allah, Nebilerden söz almıştı:[1] "Size, kitap ve hikmet verdim; şimdi yanınızdakini[2] tasdik eden bir resul geldiğinde, ona kesinlikle inanacak ve yardım edeceksiniz." "Bunu kabul ettiniz mi? Bu önemli görevi üstlendiniz mi?" demişti. "Kabul ettik." dediler. Allah: "Öyleyse tanık olun, Ben de sizinle birlikte tanık olanlardanım." dedi.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Hani! Allah, Nebilerden, "Size, kitap ve hikmet verdikten sonra, yanınızdakini tasdik eden bir rasul gelince, ona kesinlikle inanacak ve yardım edeceksiniz." diye kesin söz aldığında, "Bunu kabul ettiniz mi? Bu önemli görevi üstlendiniz mi?" demiş, Onlar da "Kabul ettik." demişlerdi. Allah: "Öyleyse tanık olun, Ben de sizinle birlikte tanık olanlardanım." demişti.[1]
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Allah, peygamberlerden kesin söz aldığında, şöyle dedi: "Size kitap ve bilgelik verdikten sonra, yanınızda olanı doğrulayan bir elçi geldiğinde, kesinlikle Ona inanacak ve kesinlikle Ona yardım edeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu ağır yükümü üstlendiniz mi?" "Kabul ettik!" dediler. Allah, şöyle dedi: "Öyleyse tanık olun. Sizinle birlikte, Ben de tanık olanlar arasındayım!"[67]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Allah nebilerden kesin söz aldığında şöyle demiştir: "Size Kitap ve hikmet veririm de elinizde olanı onaylayan bir elçi gelirse kesinlikle ona inanacaksınız ve destek vereceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Bu ağır yükü (ısr[1]) yüklendiniz mi?". Onlar da "Kabul ettik" demişlerdir. Allah: "Siz buna şahit olun, sizinle beraber ben de şahidim" demiştir.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
ALLAH peygamberlerden (nebilerden) şöyle misak almıştı: "Size kitap ve hikmet vereceğim. Daha sonra, beraberinizdekileri doğrulayan bir elçi (resul) geldiğinde onu onaylayacak ve onu destekleyeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi ve bu sözleşmeyi yerine getireceğinize söz verdiniz mi" demişti. Onlar "Kabul ettik" deyince, "Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Hani Allah peygamberlerden "Ben size Kitap ve hikmet (doğru hüküm verme yeteneği) verdikten sonra beraberinizdekileri onaylayan bir elçi geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz." diye söz almıştı. "Bunu kabul ettiniz mi? Bu ağır sözümü[1] üstlendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik." demişlerdi. (Bunun üzerine Allah) "(Birbirinize) şahit olun! Ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim." demişti.[2]
Əlixan Musayev
Bir zaman Allah peyğəmbərlərdən: “Sizə Kitab və hikmət verdikdən sonra, özünüzdəkini təsdiqləyən bir elçi gəldikdə ona mütləq inanıb yardım edəcəksiniz”– deyə əhd almış və: “Razısınızmı və Mənim bu əhdimi qəbul edirsinizmi?”– demişdi. Onlar: “Razıyıq!”– demişdilər. (Allah da): “Şahid olun, Mən də sizinlə bərabər şahid olanlardanam”– demişdir.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Ey kitab əhli!) O vaxtı yadınıza gətirin ki, Allah peyğəmbərlərdən: “Sizə verdiyim kitab və hikmətdən sonra, sizdə olanı təsdiq edən bir peyğəmbər gəldikdə ona mütləq inanıb yardım edəcəksiniz”, - deyə əhd almış və onlara: “Bunu təsdiq edib, ağır olan əhdimi qəbul etdinizmi? – demişdi. Onlar da: “Təsdiq etdik!” – deyə cavab vermişdilər. (Bu zaman) Allah: “Elə isə (bir-birinizə) şahid olun! Mən də sizinlə bərabər şahidlərdənəm”, - deyə buyurmuşdu!
Ələddin Sultanov
Bir vaxt Allah peyğəmbərlərdən: “Sizə kitab və hikmət verdim. Sonra sizdə olanı təsdiqləyən bir peyğəmbər gəldiyi zaman mütləq ona iman gətirəcək və ona yardım edəcəksiniz!” – deyə əhd almış və onlara: “Təsdiq edib əhdimi qəbul etdinizmi?” – demişdi. Onlar da: “Qəbul etdik!” - demişdilər. (O zaman Allah): “Elə isə, şahid olun! Mən də sizinlə bərabər şahid olanlardanam!” – demişdi.
Rashad Khalifa The Final Testament
GOD took a covenant from the prophets, saying, "I will give you the scripture and wisdom. Afterwards, a messenger will come to confirm all existing scriptures. You shall believe in him and support him." He said, "Do you agree with this, and pledge to fulfill this covenant?" They said, "We agree." He said, "You have thus borne witness, and I bear witness along with you."
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And God took a covenant from the prophets: "For what I have given you of the Book and wisdom, then a messenger will come to you authenticating what is with you. You will believe in him and support him." He said: "Do you testify, and agree to this burden?" They said: "We testify." He said: "Then bear witness, and I am with you bearing witness."
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
God took a covenant from the prophets: "For what I have given you of the book and wisdom, then a messenger will come to you authenticating what is with you. You will acknowledge him and support him." He said, "Do you testify, and agree to this burden?" they said, "We testify." He said, "Then bear witness, and I am with you bearing witness."
Mustafa Khattab The Clear Quran
˹Remember˺ when Allah made a covenant with the prophets, ˹saying,˺ "Now that I have given you the Book and wisdom, if there comes to you a messenger[1] confirming what you have, you must believe in him and support him." He added, “Do you affirm this covenant and accept this commitment?” They said, “Yes, we do.” Allah said, “Then bear witness, and I too am a Witness.”
Al-Hilali & Khan
And (remember) when Allâh took the Covenant of the Prophets, saying: "Take whatever I gave you from the Book and Hikmah (understanding of the Laws of Allâh), and afterwards there will come to you a Messenger (Muhammad صلى الله عليه وسلم) confirming what is with you; you must, then, believe in him and help him." Allâh said: "Do you agree (to it) and will you take up My Covenant (which I conclude with you)?" They said: "We agree." He said: "Then bear witness; and I am with you among the witnesses (for this)."
Abdullah Yusuf Ali
Behold! Allah took the covenant of the prophets, saying: "I give you a Book and Wisdom; then comes to you a messenger, confirming what is with you; do ye believe in him and render him help." Allah said: "Do ye agree, and take this my Covenant as binding on you?" They said: "We agree." He said: "Then bear witness, and I am with you among the witnesses."
Marmaduke Pickthall
When Allah made (His) covenant with the prophets, (He said): Behold that which I have given you of the Scripture and knowledge. And afterward there will come unto you a messenger, confirming that which ye possess. Ye shall believe in him and ye shall help him. He said: Do ye agree, and will ye take up My burden (which I lay upon you) in this (matter)? They answered: We agree. He said: Then bear ye witness. I will be a witness with you.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
And recall when Allah took a covenant from the Prophets: 'This is the Book and the Wisdom which I have given you. But should a Prophet come to you confirming that which is already with you, you shall believe in him and shall help him.[1] So saying, Allah asked: 'Do you agree and accept to take up the burden of the covenant?' They answered: 'We agree,' He said: 'Then bear wirness; and I will be with you among the witness.
Taqi Usmani
When Allah made the prophets enter into a covenant: (saying) "If I give you a book and wisdom, then comes to you a messenger verifying what is with you, you shall have to believe in him, and you shall have to support him." He said, “Do you affirm and accept my covenant in this respect?” They said, “We affirm.” He said, “Then, bear witness, and I am with you among the witnesses.”
Abdul Haleem
God took a pledge from the prophets, saying, ‘If, after I have bestowed Scripture and wisdom upon you, a messenger comes confirming what you have been given, you must believe in him and support him. Do you affirm this and accept My pledge as binding on you?’ They said, ‘We do.’ He said, ‘Then bear witness and I too will bear witness.’
Mohamed Ahmed - Samira
Remember when God covenanted the prophets (and said): "If after I have given you the Law and the judgement there comes an apostle to you who confirms the truth already with you, you will surely believe him and help him;" and asked: "Do you accept and agree to the terms of My covenant?" They said: "We accept. " "Then you be witness," said God, "and I shall be witness with you.
Muhammad Asad
AND, LO, God accepted, through the prophets, this solemn pledge [from the followers of earlier revelation]: "If, after all the revelation and the wisdom which I have vouchsafed unto you, there comes to you an apostle confirming the truth already in your possession, you must believe in him and succour him. Do you" - said He - "acknowledge and accept My bond on this condition?" They answered: "We do acknowledge it." Said He: "Then bear witness [thereto], and I shall be your witness.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Allah entered into a covenant with the Prophets, expressing the obligation to which they are bound. "I have given you the Book," He said, "and acquainted your hearts with wisdom. So when there comes a Messenger with a Book that corroborates and authoritatively validates the Authentic Books you hold in possession, you shall faithfully recognize him, uphold him and help him accomplish his mission. Now do you all subscribe to this allegiance and shall you pledge yourselves before Me to keep the vow!" They said: "We pray the prayer and vow the vow." "Then," Allah said, "you bear witness to this obligation which you shall relate to your people, and here do I subscribe to be also a witness to this course of action"
Progressive Muslims
And God took a covenant from the prophets: "For what I have given you of the Scripture and wisdom, then a messenger will come to you authenticating what is with you. You will believe in him and support him." He said: "Do you testify, and agree to this burden", they said: "We testify." He said: "Then bear witness, and I am with you bearing witness."
Shabbir Ahmed
Allah made a Covenant with all the Prophets, and through them with their respective nations, that they would welcome each of the next Messengers in the process of Divine Revelations and support him. Allah said to the Prophets, "I give you the Scripture and Wisdom. Afterward there would come a Messenger who would confirm the Truth in your Scripture. You shall believe in him and help him." He said, "Do you agree and take this Covenant as binding on you?" They said, "We agree." He said, "Then bear witness, and I am with you among the witnesses." (This was the Covenant with their nations. The personal covenant made with each Messenger is mentioned in (33:7))
Syed Vickar Ahamed
And (remember), Allah took the (holy) promise from the prophets, saying: "I give you a Book and Wisdom; Then comes to you a Prophet (Muhammad), confirming what is with you; Do you believe in him and render him help. " Allah said: "Do you agree, and take this My Promise as binding on you?" They said: "We agree." He said: "Then bear witness, and I am with you among the witnesses."
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And [recall, O People of the Scripture], when Allah took the covenant of the prophets, [saying], "Whatever I give you of the Scripture and wisdom and then there comes to you a messenger confirming what is with you, you [must] believe in him and support him. " [ Allah ] said, "Have you acknowledged and taken upon that My commitment?" They said, "We have acknowledged it." He said, "Then bear witness, and I am with you among the witnesses."
Ali Quli Qarai
When Allah took a compact concerning the prophets, [He said,] ‘Inasmuch as I have given you of the Book and wisdom, should an apostle come to you thereafter confirming what is with you, you shall believe in him and help him. ’ He said, ‘Do you pledge and accept My covenant on this condition?’ They said, ‘We pledge.’ He said, ‘Then be witnesses, and I am also among the witnesses along with you.’
Bijan Moeinian
[Know that] God gathered all prophets and said: "I will give you the wisdom and the Scripture; then I will send a Prophet of Mine (as explained in Luke 22-Matthew 24-Malachi 1-who will confirm [the Divine source of] your Scriptures [and finish your teachings. ] Do you agree to believe in him, help him [by laying the grounds for him] and carry the heavy responsibility of this covenant of yours with Me ?" They all said: “Yes.” God then said: “I take you all as witness to this event; I also bear witness with you.”
George Sale
And remember when God accepted the covenant of the prophets, saying, this verily is the scripture and the wisdom which I have given you: Hereafter shall an apostle come unto you, conforming the truth of that scripture which is with you; ye shall surely believe on Him, and ye shall assist Him. God said, are ye firmly resolved, and do ye accept my covenant on this condition? They answered, we are firmly resolved: God said, be ye therefore witnesses; and I also bear witness with you:
Mahmoud Ghali
And as Allah took compact with the Prophets (that), "Indeed, whatever I bring you of Book and Wisdom, thereafter a Messenger comes to you sincerely verifying what is with you, indeed you shall definitely believe in him, and indeed you shall definitely vindicate him. " He (i.e., Allah) said, "Do you ratify (that)? And do you take My obligation on those (conditions)?" They said, "We have ratified (that)." He said, "Then, bear witness, and I am with you among the witnesses."
Amatul Rahman Omar
(Recall the time) when Allâh bound (the people) to a covenant through the Prophets (saying), `Indeed, whatever I have vouchsafed to you of the Book and the Wisdom, and then there comes to you a Messenger fulfilling that which is with you, you shall surely believe in him and have to help him. ' (The Lord further) said, `Do you agree and do you undertake the heavy responsibility of My covenant on these (terms)?' They said, `We do agree.' (God) said, `Bear witness to it and I am with you among the witnesses.'
E. Henry Palmer
And when God took the compact from the prophets '(this is) surely what we have given you of the Book and wisdom. Then shall come to you the Apostle confirming what is with you. Ye must believe in him and help him.' He said, moreover, 'Are ye resolved and have ye taken my compact on that (condition).' They say, 'We are resolved.' He said, 'Then bear witness, for I am witness with you;
Hamid S. Aziz
When Allah made the covenant with the prophets, (He said) "Behold, what I have given you of the Book and Wisdom. Then shall come to you a Messenger confirming that which you possess. You shall believe in him and help him." And He said, "Are you resolved and do you take this covenant as binding on you?" They said, "We are resolved." And He said, "Then bear witness, for I am witness with you;
Arthur John Arberry
And when God took compact with the Prophets: 'That I have given you of Book and Wisdom; then there shall come to you a Messenger confirming what is with you -- you shall believe in him and you shall help him; do you agree?' He said. 'And do you take My load on you on that condition?' They said, 'We do agree.' God said, 'Bear witness so, and I shall be with you among the witnesses.'
Aisha Bewley
Remember when Allah made a covenant with the Prophets: ‘Now that We have given you a share of the Book and Wisdom, and then a Messenger comes to you confirming what is with you, you must have iman in him and help him. ’ He asked, ‘Do you agree and undertake My commission on that condition?’ They replied, ‘We agree.’ He said, ‘Bear witness, then. I am with you as one of the witnesses.’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And when God took agreement of the prophets: “What I give you of Writ and wisdom, then there comes to you a messenger confirming what is with you: you shall believe in him and help him.” He said: “Do you affirm and take upon that My covenant?” Said they: “We do affirm.” He said: “Then bear witness; and I am with you among the witnesses.”
Эльмир Кулиев
Вот Аллах взял завет с пророков: "Я одарю вас из Писания и мудрости. Если же после этого к вам явится Посланник, подтверждающий истинность того, что есть у вас, то вы непременно уверуете в него и поможете ему". Он сказал: "Согласны ли вы и принимаете ли Мой завет?" Они ответили: "Мы согласны". Он сказал: "Будьте же свидетелями, и Я буду свидетельствовать вместе с вами".