3.
Ali İmran Suresi
170. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiç bir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.
فَرِح۪ينَ بِمَٓا اٰتٰيهُمُ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِه۪ۙ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذ۪ينَ لَمْ يَلْحَقُوا بِهِمْ مِنْ خَلْفِهِمْۙ اَلَّا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۢ
Ferihine bi ma atahumullahu min fadlıhi, ve yestebşirune billezine lem yelhaku bihim min halfihim, ella havfun aleyhim ve la hum yahzenun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiç bir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.
Türkçe Kur'an Çözümü
Allah'ın fazlından, hakikatleri olması sebebiyle kendilerinde açığa çıkardığıyla sevinçlidirler. Kendilerine katılmamış, geride kalanlara müjdelemek isterler ki; onlara ne bir korku vardır ne de üzülecekleri bir şey.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Allah'ın kendi ihsanından vereceğiyle mutlu olarak arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmayacağı müjdesinin sevincini duyacaklardır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(169-170) Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
ALLAH'ın onlara bolca verdiği nimetlerle neşe içindedirler. Kendilerine daha katılmamış yoldaşlarına bir korku ve üzüntü olmadığını müjdelemek isterler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Allahın fazlından kendilerine bahş ettiği saadetle şadgam olarak merzuk olurlar, arkalarından şehadetle kendilerine yetişemiyen mücahidler hakkında da şunu istibşar ederler ki onlara bir korku yok, onlar da mahzun olmıyacaklar
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(169-170) Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bil'akis onlar Rableri kafında diridirler. (Öyle ki Allanın) lutf-ü inayetinden, kendilerine verdiği (şehidlik mertebesi) ile hepsi de şad olarak (cennet ni'metleriyle) rızıklanırlar.. Arkalarından henüz onlara katılamayan (şehid dindaş) lar (ı) hakkında da: "Onlara hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir" diye müjde vermek isterler.
Kur'an Mesajı
Allah'ın lütfuyla kendilerine bağışladığı (şehitlikten) övünç duyarlar. Ve arkada kalıp henüz kendilerine katılmamış olan (kardeş)lerine, bir korku ve üzüntü duymayacakları müjdesinde bulunmaktan zevk alırlar:
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Allah'ın kendilerine fazlından verdiği şeylere sevinenler, arkalarından (kendilerine) yetişemeyenlere, kendilerine bir korku olmadığını ve mahzun da olmayacaklarını müjdelemek isterler.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Allah'ın lütfundan ihsan ettiği nimetlere kavuşmaktan dolayı sevinç içindedirler. Arkalarından henüz kendilerine kavuşmayan müstakbel şehitlere, "kendilerine hiçbir korku olmayacağına ve üzüntü hissetmeyeceklerine" dair de müjde vermek isterler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Allah'ın, keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarından henüz kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığına, onların da üzüntüye uğramayacaklarına sevinirler.
Kur'an-ı Kerim Meali
Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine katılmamış olanlara şunu müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur; tasalanmayacaklardır onlar.
Hayat Kitabı Kur’an
Onlar Allah'ın lutfundan kendilerine bağışladığıyla kıvanç duyarlar. Arkadan gelip de henüz kendilerine kavuşmamış olanlara, geleceğe ilişkin kaygı ve geçmişe ilişkin üzüntü duymayacakları müjdesini vermekten haz alırlar.
Kerim Kur'an
Allah'ın, lütfundan, kendilerine verdiklerine sevinirler. Arkalarından gelecek olanlara, bir korkunun olmadığını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.
Kerim Kur'an
Allah'ın, lütfundan, kendilerine verdiklerine sevinirler. Arkalarından gelecek olanlara, bir korkunun olmadığını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Allah'ın, Kendi lütfundan onlara verdiklerinin sevincini yaşıyorlar. Arkalarından daha kendilerine katılmamış olanlara da bir korku olmayacağını ve üzüntü duymayacaklarını, sevinçli bir haber olarak onlara vermek istiyorlar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Allah'ın verdikleriyle mutlu olurlar. Henüz aralarına katılmamış olanlara da "Üzerlerinde ne korku olacak ne de üzülecekler." diye müjde vermek isterler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
ALLAH'ın onlara bolca verdiği nimetlerle neşe içindedirler. Kendilerine daha katılmamış yoldaşlarına bir korku ve üzüntü olmadığını müjdelemek isterler.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
Allah'ın lütfundan kendilerine verdikleri ile sevinçli bir hâlde arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan (kardeşlerine de) hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.
The Final Testament
They are rejoicing in GOD's grace, and they have good news for their comrades who did not die with them, that they have nothing to fear, nor will they grieve.
The Quran: A Monotheist Translation
Happy with what God has granted them from His grace, and they rejoice in those who have yet to follow after them. There is no fear upon them nor do they grieve.
Quran: A Reformist Translation
Happy with what God has granted them from His favor, and they rejoice for those who have yet to follow them. There is no fear over them nor do they grieve.
The Clear Quran
rejoicing in Allah’s bounties and being delighted for those yet to join them. There will be no fear for them, nor will they grieve.
Tafhim commentary
rejoicing in what Allah has bestowed upon them out of His bounty,[1] jubilant that neither fear nor grief shall come upon the believers left behind in the world who have not yet joined them.
Al- Muntakhab
Rejoicing beyond a common joy at Allah’s bounty abounding in them and joyful for those who are yet to join them for they shall have no grounds for alarm nor shall fear or dread fall upon them nor shall they come to grief.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Rejoicing in what Allah has bestowed upon them of His bounty, and they receive good tidings about those [to be martyred] after them who have not yet joined them - that there will be no fear concerning them, nor will they grieve.