26. Şuara Suresi 157. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

"Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."
فَعَقَرُوهَا فَاَصْبَحُوا نَادِم۪ينَۙ
Fe akaruha fe asbahu nadimin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Şuara suresi 157. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(Uyarıyı dinlemeyip) dişi deveyi vahşice boğazladılar; sonunda da çok pişman oldular.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Buna rağmen onlar deveyi kestiler, ama sonunda pişman oldular.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Derken onu kestiler, fakat pişman oldular.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Derken onu vurdular, fakat nadim oldular
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derken onu vurdular, fakat pişman oldular;
Gültekin Onan
Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Derken onu kesdiler. Fakat peşiman oldular.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Bütün bu uyarılara rağmen onlar yine de o deveyi hoyratça boğazladılar; ama bunu yaptıklarına (çok geçmeden) pişman oldular;
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Buna rağmen kestiler sonra da pişman oldular.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Derken, deveyi boğazladılar, ama çok geçmeden yaptıklarına pişman oldular.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Nihayet onu kestiler, ama pişman oldular.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Onu yere yatırıp kestiler. Sonra da pişman oldular.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Buna rağmen onlar, onu işkence yaparak vahşice katlettiler; fakat sonunda pişman oldular;
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Derken onu boğazladılar. Sonra da pişman oldular.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
"Derken onu kestiler. Sonra da pişman oldular."
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yine de onu kestiler. Sonra pişman oldular.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sonra o deveyi kestiler ama yaptıklarına pişman oldular.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Onu (deveyi) hunharca katletmiş,[1] (sonradan) pişman olmuşlardı.
Əlixan Musayev
Onlar dəvənin diz vətərini kəsdilər, sonra da peşman oldular.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Amma onlar (dəvəni) tutub kəsdilər, sonra da (əzab qorxusu ilə) peşman oldular.
Ələddin Sultanov
Ancaq onlar onu tutub kəsdilər, sonra da peşman oldular.
Rashad Khalifa The Final Testament
They slaughtered her, and thus incurred sorrow.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
But they slaughtered her, and they became regretful.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
But they slaughtered her, and they became regretful.
Mustafa Khattab The Clear Quran
But they killed her, becoming regretful.
Al-Hilali & Khan
But they killed her, and then they became regretful.
Abdullah Yusuf Ali
But they ham-strung her: then did they become full of regrets.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
But they hamstrung her[1] and then regretted it.
Abdul Haleem
But they hamstrung her. In the morning they had cause to regret it:
Mohamed Ahmed - Samira
But they hamstrung her; and on the morrow were repentant,
Muhammad Asad
But they cruelly slaughtered her - and then they had cause to regret it:
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Nevertheless they defiantly disabled her by cutting her hamstring muscles. (Their outrage on consecrated objects invited their ruin) which led to pining regrets and vain repentances.
Progressive Muslims
But they slaughtered her, and they became regretful.
Shabbir Ahmed
But they killed her and made way for their own humiliation. (The usual rendering here of FAASBAHOO NADIMEEN that they regretted, repented or became penitent seems to be incorrect, since in that case the Most Gracious might have forgiven them).
Syed Vickar Ahamed
But they killed her (by cutting the hamstrings): Then they became full of sorrow.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But they hamstrung her and so became regretful.
Ali Quli Qarai
But they hamstrung her, whereupon they became regretful.
George Sale
But they slew her; and were made to repent of their impiety:
Mahmoud Ghali
Yet they hamstrung her, (and) so they became remorseful.
Amatul Rahman Omar
Notwithstanding (all this warning) they hamstrung her and then they became regretful.
E. Henry Palmer
But they hamstrung her, and on the morrow they repented;
Hamid S. Aziz
"Touch her not with evil, lest there seize you the retribution of an awful day. "
Arthur John Arberry
But they hamstrung her, and in the morning they were remorseful,
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
But they hamstrung her, then they became remorseful,
Эльмир Кулиев
Но они подрезали ей поджилки и стали сожалеть об этом.