24. Nur Suresi 62. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulü'ne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah'a ve elçisine iman edenlerdir. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَاِذَا كَانُوا مَعَهُ عَلٰٓى اَمْرٍ جَامِعٍ لَمْ يَذْهَبُوا حَتّٰى يَسْتَأْذِنُوهُۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ۚ فَاِذَا اسْتَأْذَنُوكَ لِبَعْضِ شَأْنِهِمْ فَأْذَنْ لِمَنْ شِئْتَ مِنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمُ اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
İnnelmel mu'minunellezine amenu billahi ve resulihi ve iza kanu meahu ala emrin camiın lem yezhebu hatta yeste'zinuh, innellezine yeste'zinuneke ulaikellezine yu'minune billahi ve resulih, fe izeste'zenuke li ba'dı şe'nihim fe'zen li men şi'te minhum vestağfir lehumullah, innallahe gafurun rahim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Nur suresi 62. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulü'ne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah'a ve elçisine iman edenlerdir. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
İman edenler ancak şu kimselerdir ki, Esma'sıyla hakikatleri olan Allah'a ve O'nun Rasulüne iman ederler. . . O'nunla beraber bir iş üzere olduklarında, O'ndan izin istemedikçe çekip gitmezler. . . Muhakkak ki senden izin isteyenler var ya, işte onlar Esma'sıyla hakikatleri olan Allah'a ve O'nun Rasulü'ne iman edenlerdir. . . Bazı işleri dolayısıyla senden izin istediklerinde, onlardan dilediğin kimseye izin ver ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. . . Muhakkak ki Allah Ğafur'dur, Rahıym'dir.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Müminler, ancak Allah'a ve Peygamberine inanmış kimselerdir. Onlar Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken, ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. Senden izin isteyenler, gerçekten Allah'a ve Peygamberine iman etmiş kimselerdir. Öyleyse bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan af dile; Allah affedicidir; merhamet sahibidir.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Mü'minler ancak Allah'a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O halde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Gerçek inananlar, ALLAH'a ve elçisine inanan ve toplumsal bir sorun için onunla beraber iken ondan izinsiz terketmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, ALLAH'a ve elçisine inananlardır. Bazı işleri için senden izin istediklerinde dilediğine izin verebilirsin. Onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Mü'minler ancak şöylelerdir ki Allaha ve Resulüne iyman etmişlerdir, cem'ıyyetli bir işte bulundukları vakıt da ondan istiyzan etmeyince gitmezler, filhakıka senden izin istiyenler, onlar öyle kimselerdir ki Allaha ve Resulüne inanırlar, binaenaleyh ba'zı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allahdan mağrifet isteyiver, şübhe yok ki Allah, gafurdur rahimdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Mü'minler, ancak Allah'a ve peygamberine iman etmişlerdir. Toplu bir iş için yanında bulundukları zaman, ondan izin almadan ayrılıp gitmezler: Gerçekte senden izin isteyenler, Allah'a ve Resulüne inananlardır. Bunun için, bazı işleri sebebiyle senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve Allah'tan bağışlanmalarını dile! Şüphe yok ki, Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
Gültekin Onan
İnançlılar o kimselerdir ki, Tanrı'ya ve elçisine inananlar, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir buyruk üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Tanrı'ya ve elçisine inananlardır. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Tanrı'dan bağışlanma dile. Şüphesiz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Mü'minler ancak Allaha ve resulüne iman edenler ve onun (peygamberin) maiyyetinde cem'iyyetli bir iş üzerinde bulundukları vakit ondan izin isteyib alıncaya kadar (bırakıb) gitmeyenlerdir. Hakıykat, senden izin isteyenler (yok mu?) onlar Allaha ve resulüne iman edenlerdir. O halde ba'zı işleri için senden izin istedikleri zaman sen de onlardan dilediğin kimseye destur ver ve kendileri için Allahdan mağfiret iste. Çünkü Allah, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
İbni Kesir
Mü'minler; ancak Allah'a ve Rasulüne iman edenler ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin isteyip alıncaya kadar ayrılıp gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin isteyenler; işte onlar, Allah'a ve Rasulüne iman edenlerdir. Bir takım işleri için senden izin isterlerse içlerinden dilediğine izin ver ve Allah'tan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Gerçek) Müminler öyle kimselerdir ki Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanırlar ve o'nunla bütün cemaati ilgilendiren bir mesele için bir araya geldiklerinde (hangi karara varılacak olursa olsun) o'nun iznini almadıkça ayrılmazlar. Gerçekten de, senden izin al(madıkça karara bağlanan eylemden geri durmay)anlar, işte Allah'a ve O'nun Rasulü'ne (yürekten) inananlar böyleleridir! Bunun içindir ki, onlar kendi bazı özel işleri için senden izin istedikleri zaman, uygun gördüğün kimselere bu izni ver; ve Allah'tan onlar için bağışlanma dile; çünkü Allah, şüphesiz, çok acıyan esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Müminler ancak, Allah'a ve peygamberine iman ederler, onunla birlikte bir iş hususunda bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadan gitmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, Allah'a ve Peygamber'ine iman edenlerdir. Bazı işleri dolayısıyla senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver. Onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Gerçek müminler ancak öyle kimselerdir ki Allah'a ve Resulüne bütün kalpleriyle iman etmiş olup, bütün toplumu ilgilendiren meseleleri görüşmek üzere onun yanında bulundukları vakit ondan izin almadıkça ayrılıp gitmezler. Senden izin isteyenler hakikaten Allah'a ve Resulüne gerçekten iman edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istedikleri zaman, sen de onlardan dilediğin kimselere izin ver ve onlar için Allah'tan af dile. Muhakkak ki Allah gafurdur, rahimdir.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Mü'minler o kimselerdir ki Allah'a ve Elçisine (gönülden) inanmışlardır. Toplumsal bir iş için Allah'ın Elçisi ile beraber bulundukları zaman ondan izin almadan gitmezler. (Ey Muhammed), Senden izin alanlar, işte Allah'a ve Elçisine inananlar onlardır. Bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Müminler o insanlardır ki, Allah'a ve O'nun resulüne inanırlar. Resulle beraber, ortaklaşa bir iş üzerinde bulundukları zaman, ondan izin almadan çekip gitmezler. O senden izin isteyenler var ya, onlar Allah'a ve O'nun resulüne iman edenlerdir. Bazı uğraşları için senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için af dile. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Mü'minler, ancak Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir; onunla toplumsal bir iş görüşmek için bir araya geldiklerinde, onun iznini almadıkça asla ayrılmazlar. Şüphesiz senden (farklı bir görüş geliştirmek için) izin alanlar (da), Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir. İşte bu yüzden, onlar senden bazı işleri için izin isterlerse onlardan uygun gördüklerine bu izni ver; Allah'tan da onlar için mağfiret dile: Şüphe yok ki Allah, rahmeti bol bir bağışlayıcıdır.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Ancak Allah'a ve Resul'üne içtenlikle iman etmiş mü'minler, toplumu ilgilendiren bir iş için onunla bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadıkça gitmezler. Senden izin isteyen kimseler, işte onlar Allah'a ve O'nun Resulüne iman edenlerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Ancak Allah'a ve Rasul'üne içtenlikle iman etmiş mü'minler, toplumu ilgilendiren bir iş için onunla bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadıkça gitmezler. Senden izin isteyen kimseler, işte onlar Allah'a ve O'nun Rasul'üne iman edenlerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
İnananlar, öyle kimselerdir ki, Allah'a ve O'nun elçisine inanırlar. Ve Onunla birlikte toplandıkları zaman, Ondan izin almadan ayrılmazlar. Aslında, senden izin isteyenler, Allah'a ve O'nun elçisine inananlardır. İşleri için senden izin istediklerinde, dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Kuşkusuz, Allah, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Müminler, yalnızca Allah'a ve Elçisine inanıp güvenen kimselerdir. Elçi ile birlikte toplu bir iş yaptıkları sırada ondan izin almadan çekip gitmezler. Allah'a ve Elçisine inanıp güvenenler senden izin isteyenlerdir. Eğer bazı işleri için izin isterlerse uygun gördüğün kimselere izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah bağışlar, ikramı boldur.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Gerçek iman edenler, ALLAH'ı ve elçisini onaylayan ve toplumsal bir sorun için onunla beraber iken ondan izinsiz terketmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, ALLAH'ı ve elçisini onaylayanlardır. Bazı işleri için senden izin istediklerinde dilediğine izin verebilirsin. Onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Gerçek müminler,[1] Allah'a ve Elçisine iman edip güvenen kişilerdir. Onunla (Peygamber'le) toplumu ilgilendiren bir konu üzerindeyken, ondan izin isteyinceye kadar gitmezler. Senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah'a ve Elçisine iman edip güvenenlerdir. Bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için Allah'tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Əlixan Musayev
Möminlər ancaq Allaha və Onun Elçisinə iman gətirən kimsələrdir. Onlar ümumi bir işə görə (Peyğəmbərlə) bir yerdə olduqda ondan izn almamış heç yerə getmirlər. Səndən izin istəyənlər, sözsüz ki, Allaha və Onun Elçisinə iman gətirənlərdir. Əgər onlar bəzi işləri üçün səndən izin istəsələr, onlardan istədiyin kəsə izin ver və onlar üçün Allahdan bağışlanma dilə. Həqiqətən, Allah Bağışlayandır, Rəhmlidir.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Həqiqətən, möminlər ancaq Allaha və Onu Peyğəmbərinə iman gətirən, ümumi bir iş (cihad, cümə xütbəsi, məsləhət-məşvərət) üçün Peyğəmbərlə bir yerdə olduqda ondan izin almamış bir yerə getməyən kimsələrdir. (Ya Rəsulum!) Səndən izin istəyənlər - məhz belələri Allaha və Onun Peyğəmbərinə inananlardır. Əgər onlar bəzi işləri üçün səndən izin istəsələr, onlardan özün istədiyinə (yanından getməyə) izin ver və onlar üçün Allahdan bağışlanma dilə. Həqiqətən, Allah (bəndələrini) bağışlayandır, rəhm edəndir!
Ələddin Sultanov
Möminlər yalnız Allaha və Peyğəmbərinə iman gətirmiş kimsələrdir. Onlar ümumi bir iş üçün onunla (Peyğəmbərlə) birlikdə ikən, ondan icazə almadan (başqa bir yerə) getməzlər. (Ey Peyğəmbər!) Həqiqətən, səndən icazə istəyənlər Allaha və Onun Peyğəmbərinə inanmış kimsələrdir. Əgər bəzi işləri üçün səndən icazə istəsələr, onlardan istədiyinə icazə ver və onlar üçün Allahdan məğfirət dilə! Şübhəsiz ki, Allah bağışlayandır, rəhmlidir.
Rashad Khalifa The Final Testament
The true believers are those who believe in GOD and His messenger, and when they are with him in a community meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do believe in GOD and His messenger. If they ask your permission, in order to tend to some of their affairs, you may grant permission to whomever you wish, and ask GOD to forgive them. GOD is Forgiver, Most Merciful.,
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
The believers are those who believe in God and His messenger, and when they are with him in a meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do believe in God and His messenger. If they ask your permission, in order to attend to some of their affairs, you may grant permission to whoever you wish, and ask God to forgive them. God is Forgiver, Merciful.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
The acknowledgers are those who acknowledge God and His messenger, and when they are with him in a meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do acknowledge God and His messenger. If they ask your permission, in order to tend to some of their affairs, you may grant permission to whomever you wish, and ask God to forgive them. God is Forgiver, Compassionate.
Mustafa Khattab The Clear Quran
The ˹true˺ believers are only those who believe in Allah and His Messenger, and when they are with him on a public matter, they do not leave without his permission. Indeed, those who ask your permission ˹O Prophet˺ are the ones who ˹truly˺ believe in Allah and His Messenger. So when they ask your permission for a private matter, grant permission to whoever you wish and ask Allah’s forgiveness for them. Surely Allah is All-Forgiving, Most Merciful.
Al-Hilali & Khan
The true believers are only those, who believe in (the Oneness of) Allâh and His Messenger (Muhammad صلى الله عليه وسلم): and when they are with him on some common matter, they go not away until they have asked his permission. Verily those who ask your permission, those are they who (really) believe in Allâh and His Messenger. So if they ask your permission for some affairs of theirs, give permission to whom you will of them, and ask Allâh for their forgiveness. Truly, Allâh is Oft-Forgiving, Most Merciful.
Abdullah Yusuf Ali
Only those are believers, who believe in Allah and His Messenger: when they are with him on a matter requiring collective action, they do not depart until they have asked for his leave; those who ask for thy leave are those who believe in Allah and His Messenger; so when they ask for thy leave, for some business of theirs, give leave to those of them whom thou wilt, and ask Allah for their forgiveness: for Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.
Marmaduke Pickthall
They only are the true believers who believe in Allah and His messenger and, when they are with him on some common errand, go not away until they have asked leave of him. Lo! those who ask leave of thee, those are they who believe in Allah and His messenger. So, if they ask thy leave for some affair of theirs, give leave to whom thou wilt of them, and ask for them forgiveness of Allah. Lo! Allah is Forgiving, Merciful.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
The true believers[1] are only those who sincerely believe in Allah and in His Messenger and who, whenever they are with him on some common errand,[2] they do not go away until they have asked leave of him. Verily those who ask leave of you, it is they who truly believe in Allah and His Messenger. So if they ask your leave in connection with some of their affairs,[3] give leave to those whom you will,[4] and ask Allah for forgiveness on their behalf.[5] Surely Allah is Much Forgiving, Ever Merciful.
Taqi Usmani
The believers are only those who believe in Allah and His messenger and who, when they are with him for a collective matter, do not leave unless they seek his permission. Surely, those who seek your permission are the ones who believe in Allah and His messenger. So, if they seek permission from you for some business of theirs, give permission to whom you wish from among them, and pray to Allah for their forgiveness. Surely, Allah is Most-Forgiving, Very-Merciful.
Abdul Haleem
The true believers are those who believe in God and His Mes-senger, who, when they are gathered with him on a communal matter, do not depart until they have asked his permission- those who ask your permission [Prophet] are the ones who truly believe in God and His Messenger. When they ask your permission to attend to their private affairs, allow whoever you see fit and ask God to forgive them. God is most forgiving and merciful.
Mohamed Ahmed - Samira
There is no harm in your eating together or separately. But when you enter the houses, salute the inmates with a greeting in the name of God, invoking blessings and good health. That is how God explains things to you clearly so that you may understand. They alone are true believers who believe in God and His Apostle, and when they are with him on a matter of common concern, do not depart without obtaining his leave. Surely those who ask leave of you are the ones who believe in God and His Apostle. Therefore when they ask leave of you for personal business give leave to those you please, and seek God's forgiveness for them. Surely God is forgiving and kind.
Muhammad Asad
[TRUE BELIEVERS are only they who have attained to faith in God and His Apostle, and who, whenever they are [engaged] with him upon a matter of concern to the whole community do not depart [from whatever has been decided upon] unless they have sought [and obtained] his leave. Verily, those who [do not abstain from the agreed ­upon action unless they] ask leave of thee - it is [only] they who [truly] believe in God and His Apostle! Hence, when they ask leave of thee for some [valid] reason of their own, grant thou this leave to whomsoever of them thou choose [to grant it], and ask God to forgive them: for, behold, God is much-forgiving, a dispenser of grace!
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Indeed, the faithful are those who have conformed to Islam and recognized Allah's Omnipotence and Authority and acknowledged His Messenger. And when they are in council with him on a matter of common interest they do not break off individually or in toto until they have been excused. Those of them who ask your permission O Muhammad under the circumstances are indeed true and sincere in their recognition of Allah and His Messenger. Therefore, should they ask your permission to leave for a valid reason, then you may excuse whom you will and invoke on their behalf Allah's forgiveness; Allah is indeed is Ghafurun and Rahimun..
Progressive Muslims
The believers are those who believe in God and His messenger, and when they are with him in a meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do believe in God and His messenger. If they ask your permission, in order to tend to some of their affairs, you may grant permission to whomever you wish, and ask God to forgive them. God is Forgiver, Most Merciful.
Shabbir Ahmed
Only those are true believers in Allah and His Messenger who do not leave without permission when they are with him in a community meeting. Those who ask permission are the ones who believe in Allah and His Messenger. So when they ask your permission (O Prophet) in order to handle some of their affairs, grant them permission to whomever you can. Remember (their welfare during their absence) asking forgiveness for them, for Allah is Forgiving, Merciful.
Syed Vickar Ahamed
Only those are believers, who believe in Allah and His Messenger (Muhammad): And when they are with him about a matter needing joint action, they do not leave until they ask for his permission; Verily, those who ask for your (Prophet's) consent are those who believe in Allah and His Messenger (Muhammad); So when they ask for your permission (to leave), for some matters of theirs, give the permission to those of them whom you will, and ask Allah for their forgiveness: Truly, Allah is Often Forgiving (Ghafoor), Most Merciful (Raheem).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
The believers are only those who believe in Allah and His Messenger and, when they are [meeting] with him for a matter of common interest, do not depart until they have asked his permission. Indeed, those who ask your permission, [O Muúammad] - those are the ones who believe in Allah and His Messenger. So when they ask your permission for something of their affairs, then give permission to whom you will among them and ask forgiveness for them of Allah. Indeed, Allah is Forgiving and Merciful.
Ali Quli Qarai
Indeed the faithful are those who have faith in Allah and His Apostle, and when they are with him in a collective affair, they do not leave until they have sought his permission. Indeed those who seek your permission —it is they who have faith in Allah and His Apostle. So when they seek your permission for some work of theirs, give permission to whomever of them you wish and plead with Allah to forgive them. Indeed Allah is all-forgiving, all-merciful.
Bijan Moeinian
The true believers are those who believe in GOD and His messenger. When they are with the Prophet in a formal gathering, they do not leave him without excusing themselves. Those do so are the ones who do believe in God and His messenger. If they ask your permission to leave, you may grant their wish, and ask God to forgive them. God is the Most Forgiver, Most Merciful.
George Sale
Verily they only are true believers, who believe in God and his apostle, and when they are assembled with him on any affair, depart not, until they have obtained leave of him. Verily they who ask leave of thee, are those who believe in God and his apostle. When therefore they ask leave of thee to depart, on account of any business of their own, grant leave unto such of them as thou shalt think fit, and ask pardon for them of God; for God is gracious and merciful.
Mahmoud Ghali
Surely they only are the believers who have believed in Allah and His Messenger and who, when they are with him upon a common Command, do not go away until they ask his permission. Surely the ones who ask your permission are those who believe in Allah and His Messenger. So when they ask your permission for some affair of their own, then give permission to whom you decide of them, and ask for them the forgiveness of Allah; surely Allah is Ever-Forgiving, Ever-Merciful.
Amatul Rahman Omar
True believers are only those who believe in Allâh and His Messenger, and who when they are with him (- the Messenger to confer) upon any matter of common importance which has brought (them) together, do not leave (the Messenger) until they have asked permission of him. Surely, it is those who ask your permission who (truly) believe in Allâh and His Messenger. So when they ask your permission for some (urgent and important) affair of their own, give your permission to whom you will of them and ask Allâh's protection for them. Verily, Allâh is Great Protector, Ever Merciful.
E. Henry Palmer
Only those are believers who believe in God and His Apostle, and when they are with Him upon public business go not away until they have asked his leave; verily, those who ask thy leave they it is who believe in God and His Apostle. But when they ask thy leave for any of their own concerns, then give leave to whomsoever thou wilt of them, and ask pardon for them of God; verily, God is forgiving and merciful.
Hamid S. Aziz
There is no blame upon the blind, nor blame upon the lame, nor blame upon the sick nor on yourselves if you eat from your houses, or the houses of your fathers, or the houses of your mothers, or the houses of your brothers, or the houses of your sisters, or the houses of your paternal uncles, or the houses of your paternal aunts, or the houses of your maternal uncles, or the houses of your maternal aunts, or those whereof you possess the keys, or of your friend. There is no crime upon you that you eat all together or separately. But when you enter houses, then greet each other with a salutation from Allah, blessed and pure. Thus does Allah explain to you His revelations in order that you may understand.
Arthur John Arberry
Those only are believers, who believe in God and His Messenger and who, when they are with him upon a common matter, go not away until they ask his leave. Surely those who ask thy leave -- those are they that believe in God and His Messenger; so, when they ask thy leave for some affair of their own, give leave to whom thou wilt of them, and ask God's forgiveness for them; surely God is All-forgiving, All-compassionate.
Aisha Bewley
The muminun are those who have iman in Allah and His Messenger and who, when they are with him on a matter of common concern, do not leave until they have asked him for permission. Those people who ask you for permission are the ones who truly have iman in Allah and His Messenger. If they ask your permission to attend to their own affairs, give permission to any of them you please; and ask Allah’s forgiveness for them. Allah is Ever-Forgiving, Most Merciful.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
The believers are but those who believe in God and His messenger, and when they are with him on a common matter, go not away until they ask leave of him. They who ask leave of thee: those are they who believe in God and His messenger. So when they ask leave of thee for some matter of theirs, give thou leave to whom thou wilt among them, and ask thou forgiveness of God for them; God is forgiving and merciful.
Эльмир Кулиев
Верующими являются только те, которые уверовали в Аллаха и Его Посланника. Когда они находятся рядом с ним по общему делу, то не уходят, пока не попросят у него разрешения. Воистину, те, которые просят у тебя разрешения, действительно являются верующими в Аллаха и Его Посланника. Если они попросят у тебя разрешения по поводу некоторых из своих дел, то разрешай тому из них, кому пожелаешь, и проси Аллаха простить их. Воистину, Аллах — Прощающий, Милосердный.