24.
Nur Suresi
11. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.
اِنَّ الَّذ۪ينَ جَٓاؤُ۫ بِالْاِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْۜ لَا تَحْسَبُوهُ شَراًّ لَكُمْۜ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْۜ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ مَا اكْتَسَبَ مِنَ الْاِثْمِۚ وَالَّذ۪ي تَوَلّٰى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظ۪يمٌ
İnnellezine cau bil ifki usbetun minkum, la tahsebuhu şerren lekum, bel huve hayrun lekum, li kullimriin minhum mektesebe minel ism, vellezi tevella kibrehu minhum lehu azabun azim.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.
Türkçe Kur'an Çözümü
Muhakkak ki zina iftirasıyla gelenler (Hz. Ayşe r. a. 'a iftira eden münafıklar) sizden sırf o çirkin itham için bir araya gelen bir gruptur! Onu (iftirayı) sizin için bir şerr sanmayın! Bilakis o sizin için bir hayırdır. . . Onlardan her bir kişinin o suçtan kazandığı kendisinindir. Onlardan suçun büyüğünü üstlenen elebaşına gelince, onun için çok büyük azap vardır.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
O iftirayı atanlar şüphesiz içinizden bir gruptur. Bu olayın, hakkınızda bir kötülük olduğunu sanmayınız. Tam aksine sizin için daha hayırlı olmuştur. Onlardan her biri işlediği suçun cezasını çekecektir. İçlerinden önderlik yapıp suçun büyüğünü yüklenen kişiye ise, büyük bir azap vardır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
O iftirayı, sizden bir çete uydurdu. Onun sizin için kötü olduğunu sanmayın; aksine sizin için iyi (bir ders) dir. Bu arada, onlardan her biri günahı paylaşmıştır. Elebaşılık yapanları da büyük bir cezayı haketmiştir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Haberiniz olsun ki ifk ile gelenler içinizden bir takımdır; onu hakkınızda bir şer sanmayın, belki o, hakkınızda bir hayırdır, onlardan her kişiye o vebalden kazandığı, büyüğüne tesaddi eden, ona da büyük bir azab vardır
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
O uydurma haberi (iftirayı) getirenler içinizden (mahdud) bir zümredir. Onu (o yalanı) sizin için bir şey sanmayın. Bil'akis o, sizin için bir hayırdır. Onlardan herkese kazandığı günah (nisbetinde ceza) vardır. Onlardan (günah) ın büyüğünü der'uhde (ve irtikab) eden o adam (yok mu? işte) en büyük azab onundur.
Kur'an Mesajı
Başkalarını yalan yere iffetsizlikle suçlayanlar içinizden bir güruhtur; (fakat, siz, bu haksız suçlamaya maruz kalanlar,) bunu kendiniz için kötü bir şey sanmayın; tersine bu sizin için hayırdır! (İftiracılara gelince,) onların her biri (böyle yaparak) işledikleri günahın yükünü taşıyacaklardır; ve onlardan bu (günahın) işlenmesinde başı çekenleri vahim bir azap beklemektedir!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
O iftirayı yapanlar içinizden bir topluluktur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın. Aksine o, sizin için hayırlı olmuştur. Onlardan her biri için günah olarak kazandıkları şeyler vardır. En büyük azap da onlardan elebaşılık yapanadır.
Kuran-ı Kerim ve Meali
O İftirayı çıkaranlar, içinizden küçük bir gruptur. Siz o iftirayı kendi hakkınızda fena bir şey sanmayın, bilakis o sizin için hayırlıdır. O iftiracılara gelince, onlardan her birinin, kazandığı günah nisbetinde cezası vardır. Bu yaygaranın elebaşılığını yapan şahsa ise cezanın en büyüğü vardır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O yalan haberi getir(ip ortaya at)anlar, içinizden bir topluluktur. Siz, onu sizin için şer sanmayın. Tersine o, sizin için hayırdır. Onlardan her kişi işlediği günah'ın cezasını görecektir. Onlardan o(yala)nın en büyüğünü idare edene de büyük bir azab vardır.
Kur'an-ı Kerim Meali
O ifki/yalan haberi/iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın. Aksine o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır.
Hayat Kitabı Kur’an
Gerçek şu ki, iftirayı tasarlayanlar içinizden bir güruhtur. Siz (ey bu iftiranın mağdurları)! Sanmayın ki bu size dokunan bir şerdir, aksine bu sizin için bir hayırdır! Onlardan her birinin kazandığı günah oranında (cezası) vardır; ama onlar içerisinden bu işin elebaşılığını üstlenen kimse var ya: onu korkunç bir azap beklemektedir.
Kerim Kur'an
Bu ifk'i[1] yapanlar içinizden birileridir. Sizin için bunun bir şer olduğunu sanmayın. Aksine bu sizin için bir hayırdır. Onlardan her birine günahtan bir pay vardır. İçlerinden önderlik yapıp bunu organize eden kimse için de çok büyük bir azap vardır.
Kerim Kur'an
Bu ifk'i[1] atanlar içinizden birileridir. Sizin için bunun bir şer olduğunu sanmayın. Aksine bu sizin için bir hayırdır. Onlardan her birine günahtan bir pay vardır. İçlerinden önderlik yapıp bunu organize eden kimse için de çok büyük bir azap vardır.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Aslında, karalamayı yapanlar, aranızdan bir topluluktur. Bunun, sizin için bir kötülük olduğunu sanmayın. Hayır, sizin için iyiliktir. Onların her biri için, işledikleri suçun cezası vardır. Suçun büyüğünü yüklenen elebaşıları için de büyük bir ceza vardır.
Süleymaniye Vakfı Meali
O çarpıtılmış haberi getirenler içinizden bir çetedir. Onu sizin için şerli görmeyin, aksine o sizin hayrınızadır. Onlardan her biri için, suça ortaklığına denk ceza vardır[1]. Suçun elebaşlığını yapan için de ağır bir azap vardır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
O iftirayı, sizden bir çete uydurdu. Onun sizin için kötü olduğunu sanmayın; aksine sizin için iyi (bir ders) dir. Bu arada, onlardan her biri günahı paylaşmıştır. Elebaşılık yapanları da büyük bir cezayı haketmiştir.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
(Peygamber'in eşine) o iftirayı[1] atanlar, şüphesiz ki içinizden (küçük) bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı) vardır. Onlardan bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için büyük bir azap vardır.
The Final Testament
A gang among you produced a big lie. Do not think that it was bad for you; instead, it was good for you. Meanwhile, each one of them has earned his share of the guilt. As for the one who initiated the whole incident, he has incurred a terrible retribution.,
The Quran: A Monotheist Translation
Those who have brought forth the false accusation were a group from among you. Do not think it is bad for you, for it is good for you. Every person among them will have what he deserves of the sin. And as for he who had the greatest portion of it, he will have a great retribution.
Quran: A Reformist Translation
Those who have brought forth the false accusation were a group from within you. Do not think it is bad for you, for it is good for you. Every person amongst them will have what he deserves of the sin. As for he who had the greatest portion of it, he will have a great retribution.
The Clear Quran
Indeed, those who came up with that ˹outrageous˺ slander are a group of you. Do not think this is bad for you. Rather, it is good for you.[1] They will be punished, each according to their share of the sin. As for their mastermind,[2] he will suffer a tremendous punishment.
Tafhim commentary
Surely those who invented this calumny[1] are a band from among you.[2] Do not deem this incident an evil for you; nay, it is good for you.[3] Every one of them has accumulated sin in proportion to his share in this guilt;[4] and he who has the greater part of it shall suffer a mighty chastisement.
Al- Muntakhab
Indeed, those who have invented the lie -to defame the virtuous woman- are a group of people among you. Do not consider the incident a misfortune that has befallen you, on the contrary, it is to your advantage that it came out to light instead of being whispered about with bated breath. Every one of those involved in discrediting the faith shall be requited with what is commensurate with his share in the falsified incident. As to him whose spirit has moved him to lead the imprudent move* he shall suffer the torment laid upon the damned.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Indeed, those who came with falsehood are a group among you. Do not think it bad for you; rather it is good for you. For every person among them is what [punishment] he has earned from the sin, and he who took upon himself the greater portion thereof - for him is a great punishment.