23.Müminun Suresi54. ayet
Sam Gerrans
The Qur'an: A Complete Revelation
So leave thou them in their flood of ignorance for a time.
فَذَرْهُمْ ف۪ي غَمْرَتِهِمْ حَتّٰى ح۪ينٍ
Fe zerhum fi gamratihim hatta hin.
#
kelime
anlam
kök
1
fezerhum
onları bırak
فَذَرْهُمْ
2
fi
içinde
فِى
3
gamratihim
gafletleri
غَمْرَتِهِمْ
4
hatta
kadar
حَتَّىٰ
5
hinin
bir süreye
حِينٍ
Ali BulaçKur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamıtr
Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Ahmed HulusiTürkçe Kur'an Çözümütr
Bir süre onları kozaları içinde bırak!
Bayraktar BayraklıYeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Mealitr
Onları bir süreye kadar, gaflet ve sapıklıkları ile baş başa bırak!
Diyanet İşleriKur'an-ı Kerim Türkçe Mealitr
Ey Muhammed! Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!
Edip Yüksel (Eski Baskı)Mesaj: Kuran Çevirisitr
Belli bir süreye kadar onları şaşkınlıkları içinde bırak.
Elmalılı Hamdi YazırKur'an-ı Kerim ve Yüce Mealitr
Sen şimdi onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Elmalılı (sadeleştirilmiş)tr
Sen şimdi onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Gültekin Onantr
Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Hasan Basri ÇantayKur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerimtr
Şimdi sen onları bir vakta kadar sapıklıkları içinde bırak.
İbni Kesirtr
Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla başbaşa bırak.
Muhammed EsedKur'an Mesajıtr
Fakat onları bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gömülmüş olarak, kendi hallerine bırak.
Şaban PirişKur'an-ı Kerim Türkçe Anlamıtr
Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla baş başa bırak.
Suat YıldırımKuran-ı Kerim ve Mealitr
Sen onları, bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak!
Süleyman AteşKur'an-ı Kerim ve Yüce Mealitr
Bir süreye kadar onları, (daldıkları) gafletleri içinde bırak.
Yaşar Nuri ÖztürkKur'an-ı Kerim Mealitr
Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Mustafa İslamoğluHayat Kitabı Kur’antr
Artık onları bir vakte kadar, gömüldükleri gafletleriyle baş başa bırak da işine bak;
Erhan AktaşKerim Kur'antr
Artık onları belli bir süreye kadar aymazlıkları ile baş başa bırak!
Erhan Aktaş (Eski Baskı)Kerim Kur'antr
Artık onları belli bir süreye kadar aymazlıkları ile baş başa bırak!
Ali Rıza SafaKur'an-ı Kerim Gerçektr
Artık, kendi aymazlıkları içinde onları bırak; belirlenmiş bir süreye dek.
Süleymaniye VakfıSüleymaniye Vakfı Mealitr
Artık onları bir süreye kadar kendi cemaatleri ile baş başa bırak.
Edip YükselMesaj: Kuran Çevirisitr
Belli bir süreye kadar onları şaşkınlıkları içinde bırak.
Mehmet OkuyanKur’an Meal-Tefsirtr
Şimdi sen onları bir zamana kadar şaşkınlıkları içinde bırak!
Əlixan Musayevaz
Sən onları bir müddət öz cəhaləti içində burax!
Bünyadov-Məmmədəliyevaz
(Ya Rəsulum!) Sən onları bir müddət (əcəlləri çatana qədər) öz şaşqınlıqları içində burax!
Ələddin Sultanovaz
Buna görə də onları bir müddətə qədər öz qəflətləri ilə baş-başa burax!
Rashad KhalifaThe Final Testamenten
Therefore, just leave them in their confusion, for awhile.
The Monotheist GroupThe Quran: A Monotheist Translationen
So leave them in their error until a time.
Edip-LaythQuran: A Reformist Translationen
So leave them in their error until a time.
Mustafa KhattabThe Clear Quranen
So leave them ˹O Prophet˺ in their heedlessness for a while.
Al-Hilali & Khanen
So leave them in their error for a time.
Abdullah Yusuf Alien
But leave them in their confused ignorance for a time.
Marmaduke Pickthallen
So leave them in their error till a time.
Abul A'la MaududiTafhim commentaryen
So leave them immersed in their heedlessness till an appointed time.[1]
Taqi Usmanien
So leave them in their negligence for some time.
Abdul Haleemen
So [Muhammad] leave them for a while steeped [in their ignorance].
Mohamed Ahmed - Samiraen
So leave them to their ignorance for a time.
Muhammad Asaden
But leave them alone, lost in their ignorance, until a [future] time.
Abdel Khalek HimmatAl- Muntakhaben
Therefore, leave them O Muhammad for the time swimming in the depth of error and ignorance which have reached up unto heaven, there is a fitting point of time for every event.
Progressive Muslimsen
So leave them in their error until a time.
Shabbir Ahmeden
But leave them alone, lost in their ignorance until a time. (And the Truth will ultimately prevail (22:17), (22:55-57)).
Syed Vickar Ahameden
So, leave them in their error (unclear and uninformed condition) for a while.
Sahih International(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)en
So leave them in their confusion for a time.
Ali Quli Qaraien
So leave them in their stupor for a while.
Bijan Moeinianen
Let them enjoy it for a while.
George Saleen
Wherefore leave them in their confusion, until a certain time.
Mahmoud Ghalien
So leave them out in their perplexity for a while (of time).
Amatul Rahman Omaren
So leave them in their utter confusion (due to their ignorance) for a time.
E. Henry Palmeren
So leave them in their flood (of error) for a time.
Hamid S. Azizen
But they (mankind) have broken their religion (or affair) between them into sects, each sect rejoicing in its own tenets.
Arthur John Arberryen
So leave thou them in their perplexity for a time.
Aisha Bewleyen
So leave them in their glut of ignorance for a while.
Sam GerransThe Qur'an: A Complete Revelationen
So leave thou them in their flood of ignorance for a time.
Эльмир Кулиевru
Оставь же их в их невежестве (или слепоте и растерянности) до определенного времени.