22.
Hac Suresi
46. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.
اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓا اَوْ اٰذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَاۚ فَاِنَّهَا لَا تَعْمَى الْاَبْصَارُ وَلٰكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّت۪ي فِي الصُّدُورِ
E fe lem yesiru fil ardı fe tekune lehum kulubun ya'kılune biha ev azanunyesmeune biha, fe inneha la ta'mal ebsaru ve lakin ta'mal kulubulleti fis sudur.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.
Türkçe Kur'an Çözümü
Değerlendirecek şuurları yahut algılayacak kulakları yok muydu ki, arzda gezip ibret almadılar! Gerçek ki gözler kör olmaz, içlerindeki (beyinlerindeki) kalp gözleri körleşir!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olsun. Gerçek şu ki, gözler kör olmaz, fakat asıl sinelerdeki kalpler kör olur.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Düşünen beyinlerle ve işiten kulaklarla yeryüzünü dolaşmadılar mı? Gerçek körlük, gözlerin körlüğü değil; göğüslerdeki gönüllerin körlüğüdür.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ya o yerde neye bir seyr etmediler ki kendileri için akıllanmalarına sebeb olacak kalbler ve işıtmelerine sebeb olacak kulaklar olsun, zira hakikat budur ki gözler körelmez ve lakin sinelerdeki kalbler körelir
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Hiç de) yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı ki (bari) bu sebeble düşünecek kalblere, bu suretle işidecek kulaklara malik olsunlar). Fakat hakıykat şudur ki (yalınız maaddi) gözler kör olmaz, fakat (asıl) sinelerin içindeki kalbler kör olur.
Kur'an Mesajı
Peki, yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, orada olup biteni kalpleri kavrasın ve kulakları işitsin? Ne var ki, onlarda kör olan gözler değil; kör olan, göğüslerdeki kalpler!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Yeryüzünde dolaşmıyorlar ki kendisiyle akledecek kalpleri ve kendisiyle işitebilecek kulakları olsun?! Oysa, gözler kör olmuyor, fakat sinelerdeki kalpler köreliyor.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Peki bu inkarcılar biraz olsun dünyayı gezip dolaşmazlar mı ki, hiç değilse bu sayede düşünüp duygulanacak gönüllere, gerçeğin sesini işitecek kulaklara sahip olsunlar. Ne var ki onlarda kör olan, gözler değil, asıl kör olan sinelerindeki gönüller!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hiç yeryüzünde gezmediler mi ki (kendilerinden önce mahvolanların yerlerini görsünler de) düşünecekleri kalbleri, işitecekleri kulakları olsun (akıllları başlarına gelsin, hak sözünü işitsinler). Zira gözler kör olmaz (çünkü gözlerin körlüğü, geçici bir görme yetersizliğidir); fakat (asıl) göğüslerdeki kalbler kör olur.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kalpleri olsun da onunla akıllarını çalıştırsınlar, kulakları olsun da onlarla duysunlar. Şu bir gerçek ki, kafadaki gözler kör olmaz ama göğüslerin içindeki gönüller körleşir.
Hayat Kitabı Kur’an
İyi ama, onlar hiç mi yeryüzünde gezip dolaşmazlar? Bu sayede kendisiyle akledecekleri bir kalbe ya da işitecekleri bir kulağa sahip olsalardı ya! Ama şu da var ki; gözler kör olmaz, fakat asıl kör olan göğüslerdeki kalplerdir.
Kerim Kur'an
Onlar, yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinin, kendisi ile akıl edecekleri kalpleri[1] veya kendisi ile işitecek kulakları olsun. Gerçek şu ki, kör olan gözler değildir, kör olan göğüslerde olan kalplerdir.
Kerim Kur'an
Onlar, yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinin, kendisi ile akıl edecekleri kalpleri[1] veya kendisi ile işitecek kulakları olsun. Gerçek şu ki, kör olan gözler değildir, kör olan göğüslerde olan kalplerdir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı; yürekleri kavrasın ve kulakları duysun? Kuşkusuz, gözleri kör değildir; fakat gönülleri kördür.
Süleymaniye Vakfı Meali
Böyle yerleri gezip dolaşmadılar mı ki düşünecek kalpleri ve dinleyecek kulakları olsun. Gözler kör olmaz ama onların göğüslerindeki kalpleri kör olur.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Düşünen beyinlerle ve işiten kulaklarla yeryüzünü dolaşmadılar mı? Gerçek körlük, gözlerin körlüğü değil; göğüslerdeki gönüllerin körlüğüdür.
Kur’an Meal-Tefsir
(İnkârcılar) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı?[1] (Dolaşsalardı) kendileriyle akıl edecek kalpleri veya[2] duyacak kulakları olurdu. (Gerçek şu ki) gözler kör olmaz fakat göğüslerdeki kalpler kör olur.[3]
The Final Testament
Did they not roam the earth, then use their minds to understand, and use their ears to hear? Indeed, the real blindness is not the blindness of the eyes, but the blindness of the hearts inside the chests.
The Quran: A Monotheist Translation
Have they not roamed the earth and had hearts with which to comprehend and ears with which to hear? No, it is not the sight which is blind, but it is the hearts that are in the chests that are blind.
Quran: A Reformist Translation
Have they not roamed the land and had hearts with which to reason and ears with which to hear? No, it is not the sight which is blind, but it is the hearts that are in the chests that are blind.
The Clear Quran
Have they not travelled throughout the land so their hearts may reason, and their ears may listen? Indeed, it is not the eyes that are blind, but it is the hearts in the chests that grow blind.
Tafhim commentary
Have they not journeyed in the land that their hearts might understand and their ears might listen? For indeed it is not the eyes that are blinded;[1] it is rather the hearts in the breasts that are rendered blind.
Al- Muntakhab
Have they -these infidels- not journeyed through the land and employed the faculty of reason in forming conclusions and looked with their minds' eyes to realize as much as their hearts may comprehend and their ears may hear! Indeed, it is not the eyes of the body that go blind but it is the eyes of the hearts in the breasts and those of the mind.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So have they not traveled through the earth and have hearts by which to reason and ears by which to hear? For indeed, it is not eyes that are blinded, but blinded are the hearts which are within the breasts.