22.
Hac Suresi
18. ayet
E. Henry Palmer
Do they not see that God, whosoever is in the heavens adores Him, and whosoever is in the earth, and the sun, and the moon, and the stars, and the mountains, and the beasts, and many among men, though many a one deserves the torments? Whomsoever God abases there is none to honour him; verily, God does what He pleases.
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِي الْاَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَٓابُّ وَكَث۪يرٌ مِنَ النَّاسِۜ وَكَث۪يرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُۜ وَمَنْ يُهِنِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍۜ اِنَّ اللّٰهَ يَفْعَلُ مَا يَشَٓاءُ
E lem tera ennallahe yescudu lehu men fis semavati ve men fil ardı veş şemsu vel kameru ven nucumu vel cibalu veş şeceru ved devabbu ve kesirun minen nas, ve kesirun hakka aleyhil azab, ve men yuhinillahu fe ma lehu min mukrim, innallahe yef'alu ma yeşa'.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah'a secde etmektedirler. Birçoğu üzerine azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
Türkçe Kur'an Çözümü
Görmedin mi ki Allah (O'dur ki), semalarda kim varsa ve arzda kim varsa; Güneş, Ay, Yıldızlar, Dağlar, Ağaçlar, Dabbeler (yürür canlılar) ve insanlardan birçoğu O'na secde etmede! Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. . . Allah kimi hor-hakir kılarsa, artık onu yüceltecek yoktur. . . Muhakkak ki Allah dilediğini yapar. (18. ayet secde ayetidir. )
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Göklerde ve yerde olanların; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğunun Allah'a boyun eğdiklerini görmüyor musun? İnsanlardan birçoğu da azabı hak etmiştir. Allah'ın hakir kıldığına saygı duyacak kimse yoktur. Doğrusu, Allah dilediğini yapar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah, kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Göklerde ve yerde bulunan kimselerin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanlardan bir çok kişinin ALLAH'a secde ettiklerini (boyun eğdiklerini) görmez misin? Bir çok kişi de azabı hakketmiştir. ALLAH'ın alçalttığını hiç kimse onurlu kılamaz. ALLAH dilediğini yapar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Görmedin mi hep Allaha secde ediyor Göklerdeki kimseler, Yerdeki kimseler, Güneş, Ay ve yıldızlar, dağlar, bütün hayvanlar, ve insanlardan bir çoğu, bir çoğunun da üzerine azab hakk olmuş her, kimi de Allah tahkır ederse artık ona ikram edecek yoktur, şübhesiz Allah ne dilerse yapar
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Görmedin mi, göklerde olan herkes (herşey) ve yerde bulunan herkes (herşey), güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların bir çoğu hakıykaten Allaha secde ediyor. Bir çoğunun üzerine de azab hak olmuşdur. Allah kimi (bedbahtlıkla) hor kılarsa onu seadete kavuşduracak (hiç bir kuvvet) yokdur. Şübhesiz ki Allah ne dilerse (onu) yapar.
Kur'an Mesajı
(Ey İnsanoğlu,) göklerde ve yerde var olan her şeyin, -güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların ve hayvanların- Allah'ın (kudret ve yüceliği) önünde yere kapandığını görmüyor musun? Ve insanlardan bir nicesi (Allah'a bilinçli olarak baş eğmektedir); ama niceleri de (O'na karşı geldikleri için öte dünyada) kaçınılmaz biçimde azabı hak edecekler; ve Allah'ın (Kıyamet Günü'nde) alçalttığı kimseyi de onurlandırabilecek kimse yoktur; çünkü, Allah dilediği her şeyi mutlaka yapar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Göklerde ve yerde olanların, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, canlılar ve bir çok insanın Allah'a secde ettiklerini görmüyor musun? Çoğu da azabı hak etmiştir. Allah kimi alçaltırsa onu yükseltecek yoktur. Allah, ne isterse yapar.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Bilmez misin ki göklerde ve yerde bulunan kimseler, hatta güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar bütün canlılar ve insanların da birçoğu Allah'ın yüceliğine secde ediyorlar. İnsanların çoğu hakkında ise azap hükmü kesinleşmiştir. Allah'ın zelil kıldığını aziz edecek kuvvet yoktur. Şüphesiz ki Allah ne dilerse yapar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Görmedin mi (baksana), göklerde, yerde bulunan kimseler, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyorlar! Ama birçoğuna da azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılatırsa artık ona değer veren olmaz. Allah, dilediğini yapar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah'ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar.
Hayat Kitabı Kur’an
(Ey insan!) Göklerde ve yerde bulunan herkesin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların ve hayvanların (ister istemez) Allah'ın emrine amade olduğunu görmez misin? İnsanlardan niceleri (bilinçli tercihlerinden dolayı ödülü hak etmiş), niceleri ise azabı hak etmişlerdir. İmdi, Allah her kimi alçaltırsa artık onu kimse yüceltemez: kuşkusuz Allah dilediğini daima gerçekleştirir.
Kerim Kur'an
Göklerde ve yerde ne varsa; Güneş'in, Ay'ın ve yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanların birçoğunun Allah'a secde[1] ettiklerini görmüyor musun[2]? Birçoğunun da[3] üzerine azap hak oldu. Ve Allah, kimi küçük düşürürse artık onun için bir yüceltici yoktur. Kuşkusuz Allah, dilediğini yapar.
Kerim Kur'an
Göklerde ve yerde ne varsa; Güneş'in, Ay'ın ve yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanların birçoğunun Allah'a secde[1] ettiklerini görmüyor musun? Birçoğunun da[2] üzerine azap hak oldu. Ve Allah, kimi küçük düşürürse artık onun için bir yüceltici yoktur. Kuşkusuz Allah, Dilediğini Yapar.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Kuşkusuz, göklerde ve yeryüzünde kim varsa; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan çoğunun Allah'a secde ettiklerini görmüyor musun? Çoğu da cezayı hak etmiştir. Allah'ın alçalttığını onurlandıracak hiç kimse yoktur. Kuşkusuz, Allah, dilediğini yapar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Göklerde olan kimselerle yerde olan kimselerin Allah'a secde ettiklerini hiç görmedin mi? Güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar ve hayvanlar ile insanların birçoğu ona secde eder. Birçoğu da azabı hak eder. Allah'ın değersiz kıldığını, kimse değerli yapamaz. Allah, tercih ettiği şeyi yapar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Göklerde ve yerde bulunan kimselerin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanlardan birçok kişinin ALLAH'a secde ettiklerini (boyun eğdiklerini) görmez misin? Birçok kişi de azabı haketmiştir. ALLAH'ın alçalttığını hiç kimse onurlu kılamaz. ALLAH dilediğini yapar.
Kur’an Meal-Tefsir
Görmüyor musun ki göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, canlılar ve insanların birçoğu Allah'a secde ediyor.[1] Bir çoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi değersiz kılarsa, artık onu değerli kılacak kimse yoktur. Şüphesiz ki Allah dilediğini yapar.[2]
The Final Testament
Do you not realize that to GOD prostrates everyone in the heavens and the earth, and the sun, and the moon, and the stars, and the moun- tains, and the trees, and the animals, and many people? Many others among the people are committed to doom. Whomever GOD shames, none will honor him. Everything is in accordance with GOD's will.
The Quran: A Monotheist Translation
Didyou not see that to God yields what is in the heavens and what is on the earth, and the sun and the moon and the stars and the mountains and the trees and what moves, and many of the people, and many who have deserved the retribution. And whoever God disgraces, then none can honor him. God does what He pleases.
Quran: A Reformist Translation
Did you not see that to God submit what is in the heavens and what is in the earth, and the sun and the moon and the stars and the mountains and the trees and what moves, and many people, and many who have deserved the retribution. Whoever God disgraces, then none can honor him. God does what He pleases.
The Clear Quran
Do you not see that to Allah bow down ˹in submission˺[1] all those in the heavens and all those on the earth, as well as the sun, the moon, the stars, the mountains, the trees, and ˹all˺ living beings, as well as many humans, while many are deserving of punishment. And whoever Allah disgraces, none can honour. Surely Allah does what He wills.
Tafhim commentary
Have you not seen that all those who are in the heavens and all those who are in the earth prostrate themselves before Allah; and so do the sun and the moon, and the stars and the mountains, and the trees, and the beasts, and so do many human beings, and even many of those who are condemned to chastisement? And he whom Allah humiliates, none can give him honour. Allah does whatever He wills.
Al- Muntakhab
Do you not see O you who are oblivious of Allah's Omnipotence that to Allah do all creatures in the heavens and on earth prostrate in adoration, praise and worship, and so do the sun and the moon, the stars and the mountains, the trees and the animals and a great many among mankind! Moreover, a great many have deserved punishment. And he whom Allah defames or treats with contempt shall no one be able to restore his honour. Allah does what He will.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Do you not see that to Allah prostrates whoever is in the heavens and whoever is on the earth and the sun, the moon, the stars, the mountains, the trees, the moving creatures and many of the people? But upon many the punishment has been justified. And he whom Allah humiliates - for him there is no bestower of honor. Indeed, Allah does what He wills.
The Qur'an: A Complete Revelation
Dost thou not see that to God submits whoso is in the heavens, and whoso is in the earth, and the sun, and the moon, and the stars, and the mountains, and the trees, and the creatures, and many among mankind? And upon many has the punishment become binding. And whom God humiliates, he has none to honour him; God does what He wills.