21.
Enbiya Suresi
41. ayet
Muhammed Esed
Kur'an Mesajı
(Ey Muhammed,) senden önceki elçilerle de alay edilmişti ama ne var ki, onları küçümseyen kimseleri, sonunda, alay edip durdukları şeyin kendisi tepeleyiverdi.
وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَحَاقَ بِالَّذ۪ينَ سَخِرُوا مِنْهُمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟
Ve lekadistuhzie bi rusulin min kablike fe haka billezine sehıru minhum ma kanu bihi yestehziun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, senden önceki elçilerle de alay edildi, fakat içlerinden küçük düşürenleri, o alaya aldıkları (azap) sarıp kuşatıverdi.
Türkçe Kur'an Çözümü
Andolsun, senden önceki Rasullerle de alay edildi de; küçümsedikleri şey, alay edenleri her yönden kuşattı.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Andolsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alaya aldıkları şey kuşatıverdi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Senden önceki elçilerle de alay edildi. Ancak onlarla alay edenleri, eğlenceye aldıkları şey kuşatıverdi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kasem olsun ki senden evvel bir çok Peygamberlerle istihza edildi de içlerinden alay edenleri o istihza ettikleri şey kuşatıverdi
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Andolsun, senden evvelki peygamberlerle de istihza (alay) edilmişdir de alay etmekde oldukları şeyler (kavmlerinin) içinden istihza eden o maskaraların kendilerini kuşatmışdır.
Kur'an Mesajı
(Ey Muhammed,) senden önceki elçilerle de alay edilmişti ama ne var ki, onları küçümseyen kimseleri, sonunda, alay edip durdukları şeyin kendisi tepeleyiverdi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş ama, alay edenleri, eğlendikleri şey mahvetmişti.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Senden önce de nice peygamberlerle böyle alay edilmişti. Ama alay konusu yaptıkları o azap, alay edenleri her taraftan sarıvermişti.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi, ama onlarla alay edenleri, o alay ettikleri şey kuşatıverdi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yemin olsun, senden önceki resullerle de alay edilmiştir. Sonunda, onlarla eğlenenleri, alay konusu yaptıkları şey kuşatıverdi.
Hayat Kitabı Kur’an
Doğrusu (ey Muhammed)! Senden önceki elçilerle de alay edilmişti; fakat alay eden kimseleri bizzat alay ede geldikleri şey perişan etti.
Kerim Kur'an
Gerçek şu ki senden önce de birçok resulle alay edildi. Sonra alay ettikleri şey, alay edenleri kuşattı.
Kerim Kur'an
Gerçek şu ki senden önce de birçok rasulle alay edildi. Sonra alay ettikleri şey, alay edenleri kuşattı.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Gerçek şu ki, senden önce de elçilerle alay edilmişti. Sonunda, alay ettikleri şey, alay edenleri kuşattı.
Süleymaniye Vakfı Meali
Senden önce gelen elçiler de böyle hafife alınmışlardı. Hafife aldıkları azap, o elçilerle eğlenenlerin başına geldi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Senden önceki elçilerle de alay edildi. Ancak onlarla alay edenleri, eğlenceye aldıkları şey kuşatıverdi.
Kur’an Meal-Tefsir
Yemin olsun ki senden önceki elçilerle de alay edilmişti ve alay edenleri alay ettikleri şey (çepeçevre) kuşatmıştı.[1]
The Final Testament
Messengers before you have been ridiculed, and, consequently, those who ridiculed them incurred the retribution for their ridiculing.
The Quran: A Monotheist Translation
Andmessengers before you were mocked, but those who ridiculed were then surrounded by that which they mocked!
Quran: A Reformist Translation
Messengers before you have been mocked, but those who mocked were then surrounded by the object of their mockery!
The Clear Quran
˹Other˺ messengers had already been ridiculed before you ˹O Prophet˺, but those who mocked them were overtaken by what they used to ridicule.
Tafhim commentary
Other Messengers before you were also mocked, but those who scoffed at the Messengers were overtaken by the same scourge that they had scoffed at.
Al- Muntakhab
Messengers who were sent before you O Muhammad were also bombarded with foul epithets, the infidels mocked them and gave them a lick with the rough side of their tongues and called them everything they could lay their tongues to. In consequence were the mockers beset on all sides by the same material and immaterial things they had turned in to ridicule.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And already were messengers ridiculed before you, but those who mocked them were enveloped by what they used to ridicule.