21. Enbiya Suresi 40. ayet Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

Nitekim, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecektir. Ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine süre verilir.
بَلْ تَأْت۪يهِمْ بَغْتَةً فَتَبْهَتُهُمْ فَلَا يَسْتَط۪يعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ
Bel te'tihim bagteten fe tebhetuhum fe la yesteti'une reddeha ve la hum yunzarun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enbiya suresi 40. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır, onlara apansız gelecek de, böylece onları şaşkına çevirecek; artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ve ne onlara süre tanınacak.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Bilakis (vadolunanı yaşatacak vefat {bedenin hayatiyetini yitirmesiyle meydana gelen kopuş}) onlara ansızın gelir de, kendilerini şaşkına çevirir! Artık onu ne geri çevirmeye güçleri yeter ve ne de kendilerine mühlet verilir.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Bilakis, kendilerine o öyle ani gelir ki, onları şaşırtır. Artık ne reddedebilirler onu, ne de kendilerine mühlet verilir.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Şüphesiz o (tehdit edildikleri azap) onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşkınlıktan dondurup bırakacak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek, ne de kendilerine göz açtırılacak.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Nitekim, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecektir. Ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine süre verilir.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Doğrusu o onları bağdeten gelecek de kendilerini dondura kalacak, artık ne reddini güçleri yetecek ne de kendilerine mühlet verilecek
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Doğrusu o azap onlara ansızın gelecek de kendilerini dondurakalacaktır; artık ne geri çevrilmesine göçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir.
Gültekin Onan
Hayır, onlara apansız gelecek de, böylece onları şaşkına çevirecek; artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ve ne onlara süre tanınacak.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Belki (bu), onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacakdır. Artık onu redde muktedir olamayacaklar (ı gibi), onlara mühlet de verilmeyecekdir.
İbni Kesir
Doğrusu o aniden gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık onu geri çevirmeye güçleri yetmeyecektir. Ve onlara mühlet de verilmeyecektir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Yoo, (o Son Saat) apansız gelip çatacak ve onları şaşkına çevirecek; öyle ki, ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine soluk alacak zaman verilir.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(Azap) onlara aniden gelecek ve onları dehşete düşürecektir. Onu geri çevirmeye asla güçleri yetmeyecek ve onlara mühlet de verilmeyecektir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Onların beklentilerinin hilafına, o ateş öyle apansız gelecek ki, kendileri birden donakalacaklar. Artık ne onu geri çevirecek güçleri olacak, ne de kendilerine süre verilecek!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Doğrusu o, onlara ansızın gelecek, onları şaşırtacak, ne onu reddedebilecekler, ne de kendilerine süre verilecek.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ama hayır, o (an) birdenbire gelecek ve onları şaşkına çevirecektir; artık ne onu geri çevirebilecekler, ne de kendilerine zaman tanınacaktır!
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Aslında, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecek. Artık onu geri çevirmeye güçleri yetmeyecek ve onlara süre de verilmeyecek.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Aslında, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecek. Artık onu geri çevirmeye güçleri yetmeyecek ve onlara süre de verilmeyecek.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Hayır! Ansızın gelecek; onları şaşkına çevirecektir. Artık, ne onu geri çevirmeye güçleri yeter ne de onlara göz açtırılır.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Aslında o gün onlara ansızın gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık onu ne geri çevirebilecekler ne de kendilerine göz açtırılacaktır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Nitekim, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecektir. Ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine süre verilir.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Doğrusu o (Son Saat) kendilerine öyle ani gelir ki onları şaşırtır. Artık onu reddetmeye (geri çevirmeye) güçleri yetmez ve kendilerine bakılmaz da.[1]
Əlixan Musayev
Yox, (Qiyamət) onlara gözləmədikləri bir halda gələcək və onları heyrətə salacaqdır. Onlar onun qarşısını ala bilməyəcəklər və onlara heç aman da verilməyəcəkdir.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Xeyr, (qiyamət) onları gözlənilmədən yaxalayar və şaşırdar (mat-məbhut edər). (Kafirlər) onu əsla geri qaytara bilməzlər və onlara (tövbə, üzrxahlıq üçün) möhlət də verilməz!
Ələddin Sultanov
Əksinə, (qiyamət) onlara anidən gələr və onları heyrətə salar. Artıq onu nə geri qaytara bilərlər, nə də onlara (tövbə etmələri üçün) möhlət verilər.
Rashad Khalifa The Final Testament
Indeed, it will come to them suddenly, and they will be utterly stunned. They can neither avoid it, nor can they receive any respite.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
No,it will come to them suddenly. And they will not be able to turn it away, nor will they be delayed.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
No, it will come to them suddenly. They will not be able to turn it away, nor will they be delayed.
Mustafa Khattab The Clear Quran
In fact, the Hour will take them by surprise, leaving them stunned. So they will not be able to avert it, nor will it be delayed from them.
Al-Hilali & Khan
Nay, it (the Fire or the Day of Resurrection) will come upon them all of a sudden and will perplex them, and they will have no power to avert it nor will they get respite.
Abdullah Yusuf Ali
Nay, it may come to them all of a sudden and confound them: no power will they have then to avert it, nor will they (then) get respite.
Marmaduke Pickthall
Nay, but it will come upon them unawares so that it will stupefy them, and they will be unable to repel it, neither will they be reprieved.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
That will suddenly come upon them and stupefy them. They shall not be able to ward it off, nor shall they be granted any respite.
Taqi Usmani
Rather, it will come upon them suddenly and will baffle them. So they will not be able to turn it back, nor will they be given respite.
Abdul Haleem
It will come upon them suddenly and stupefy them; they will be powerless to push it away; they will not be reprieved.
Mohamed Ahmed - Samira
It will come upon them unawares confounding them, and they will not be able to keep it back, nor will they be given respite.
Muhammad Asad
Nay, but [the Last Hour] will come upon them of a sudden, and will stupefy them: and they will be unable to avert it, and neither wilt they be allowed any respite.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
It shall surprise them. Pale and dumb, they shall stand confused and confounded unable to avert it nor shall they be granted respite.
Progressive Muslims
No, it will come to them suddenly. And they will not be able to turn it away, nor will they be delayed.
Shabbir Ahmed
Nay, but it will come upon them suddenly, that it will stun them. They will be unable to repel it, nor will they be given any more respite.
Syed Vickar Ahamed
No, it may come to them all of a sudden and imprison them: No power will they have then to turn it away, nor will they (then) get relief.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Rather, it will come to them unexpectedly and bewilder them, and they will not be able to repel it, nor will they be reprieved.
Ali Quli Qarai
Rather it will overtake them suddenly, dumbfounding them. So neither will they be able to avert it, nor will they be granted any respite.
Bijan Moeinian
The catastrophe will take place all of a sudden. They will be so surprised that they cannot avoid it. The Event will not be postponed either.
George Sale
But the day of vengeance shall come upon them suddenly, and shall strike them with astonishment: They shall not be able to avert it; neither shall they be respited.
Mahmoud Ghali
No indeed, it will come up to them suddenly; then it will dumbfound them, so they shall not be able to turn it back, and they will not be respited.
Amatul Rahman Omar
Nay it (- the punishment) shall come upon them unawares, so that it will confound them completely, and they will not be able to avert it and no respite shall be given them.
E. Henry Palmer
Nay, it shall come on them suddenly, and shall dumbfounder them, and they shall not be able to repel it, nor shall they be respited.
Hamid S. Aziz
If those who disbelieve but knew the time when they will not be able to ward off the Fire from their faces and from their backs, and they will not be helped!
Arthur John Arberry
Nay, but it shall come upon them suddenly, dumbfounding them, and they shall not be able to repel it, nor shall they be respited.
Aisha Bewley
No, it will come upon them suddenly, confounding them, taking them completely by surprise, and they will not be able to ward it off. They will be granted no reprieve.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
But it will come upon them unexpectedly, and render them speechless, and they will be unable to repel it, nor will they be granted respite.
Эльмир Кулиев
Он (Ад или День воскресения) настигнет их внезапно и ошеломит их. Они не смогут избавиться от него, и им не будет предоставлена отсрочка.