21.
Enbiya Suresi
31. ayet
Al-Hilali & Khan
And We have placed on the earth firm mountains, lest it should shake with them, and We placed therein broad highways for them to pass through, that they may be guided.
وَجَعَلْنَا فِي الْاَرْضِ رَوَاسِيَ اَنْ تَم۪يدَ بِهِمْ وَجَعَلْنَا ف۪يهَا فِجَاجاً سُبُلاً لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ
Ve cealna fil ardı revasiye en temide bihim ve cealna fiha ficacen subulen leallehum yehtedun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Yeryüzünde, onları sarsmasın diye, sabit dağlar yarattık ve doğru gidebilsinler diye geniş yollar açtık.
Türkçe Kur'an Çözümü
Arzda, kendilerini sallayıp sarsmasın diye sabit dağlar (vücutta organlar) oluşturduk. . . Dağlar arasında geniş yollar oluşturduk ki doğru yolu bulsunlar.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İnsanları sarsmaması için yerin üstüne sabit dağlar yerleştirdik. Dağlar arasında geçitler ve yollar açtık ki yollarını bulabilsinler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler, yollar meydana getirdik.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları sarsmasın diye yeryüzüne dağları yerleştirdik. Yolu bulmaları için onda geniş geçitler açtık.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Arzda da onları çalkalar diye baskılar oturttuk, hem onda bol bol açıklıklar yaptık ki doğru gidebilsinler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Yer (yüzün) de, onları (insanları) çalkalar diye, sabit sabit dağlar yaratdık. Aralarında da bol bol yollar açdık. Taki (maksadlarına) ersinler.
Kur'an Mesajı
Ve (görmüyorlar mı ki,) onları sarsmasın diye arz üzerine sapasağlam dağlar yerleştirdik; ve kolayca yollarını bulabilsinler diye orada vadiler açtık;
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sarsılmasınlar diye yeryüzünde sabit dağlar, yollarını bulabilsinler diye orada geniş yollar yaptık.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Yerin insanları sarsmaması için oraya dağlar yerleştirdik. Maksatlarına ermeleri için orada geniş yollar, geçitler yaptık.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yer, onları sarsar diye, onun üstünde yüksek dağlar yarattık. Ve istedikleri yere gidebilmeleri için orada geniş yollar açtık.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yerküreye, onları çalkalamasın diye bir takım dağlar diktik. Ve orada geniş geniş yollar açtık ki, doğru gidebilsinler.
Hayat Kitabı Kur’an
Ve yeryüzünde kendilerini sarsar diye kalkmaz kımıldamalar dağlar var ettik; ve onların aralarında, yollarını bulabilsinler diye vadiler açtık.
Kerim Kur'an
Ve Biz, onları sarsmasın diye yeryüzüne ağır baskılar yerleştirdik. Orada yol bulmaları için geçitler yaptık.
Kerim Kur'an
Ve Biz, onlar sarsılmasınlar diye yeryüzüne dağlar yerleştirdik. Orada yollarını bulsunlar diye bolca yollar[1] yaptık.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yeryüzünün onları sarsmaması için, sarsılmaz dağlar yaptık ve geniş yollar oluşturduk; belki doğru yola erişirler diye.
Süleymaniye Vakfı Meali
Onları çok sarsmasın diye yerin içinde sabitleyen (oturaklı) dağlar oluşturduk. Hedefledikleri yere ulaşsınlar diye de derin vadiler, yollar oluşturduk.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları sarsmasın diye yeryüzüne dağları yerleştirdik. Yolu bulmaları için onda geniş geçitler açtık.
Kur’an Meal-Tefsir
Onları sarsmasıyla ilgili yerin içinde ağır baskılar yarattık.[1] Yol bulsunlar diye orada geniş yollar yarattık[2]
The Final Testament
And we placed on earth stabilizers, lest it tumbles with them, and we placed straight roads therein, that they may be guided.
The Quran: A Monotheist Translation
AndWe made on the earth stabilizers so that it would not tumble with you, and We made in it wide paths that they may be guided.
Quran: A Reformist Translation
We made on the earth stabilizers so that it would not tumble with you, and We made in it wide paths that they may be guided.
The Clear Quran
And We have placed firm mountains upon the earth so it does not shake with them, and made in it broad pathways so they may find their way.
Tafhim commentary
And We placed firm mountains on earth lest it should sway with them,[1] and We made wide paths[2] in them that they may find their way;[3]
Al- Muntakhab
And We furnished the earth with firm stays Mountains* placed in a certain setting, fixed as with an anchor, to stabilize it lest it should sway you from side to side or in all directions and We furnished it with paths, roads, channels, routes by land and water and between mountains so that they may be guided in their journeys between the different places.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And We placed within the earth firmly set mountains, lest it should shift with them, and We made therein [mountain] passes [as] roads that they might be guided.