2.
Bakara Suresi
71. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Bunun üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki: O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduruğa alınmayan, salma ve alacası olmayan bir inektir" dedi. (O zaman): "Şimdi gerçeği getirdin" dediler. Böylece ineği kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardı.
قَالَ اِنَّهُ يَقُولُ اِنَّهَا بَقَرَةٌ لَا ذَلُولٌ تُث۪يرُ الْاَرْضَ وَلَا تَسْقِي الْحَرْثَۚ مُسَلَّمَةٌ لَا شِيَةَ ف۪يهَاۜ قَالُوا الْـٰٔنَ جِئْتَ بِالْحَقِّۜ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُوا يَفْعَلُونَ۟
Kale innehu yekulu inneha bakaratun la zelulun tusirul arda ve la teskıl hars, musellemetun la şiyete fiha kalul'ane ci'te bil hakk, fe zebehuha ve ma kadu yef'alun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Bunun üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki: O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduruğa alınmayan, salma ve alacası olmayan bir inektir" dedi. (O zaman): "Şimdi gerçeği getirdin" dediler. Böylece ineği kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardı.
Türkçe Kur'an Çözümü
O diyor ki: "Muhakkak ki o inek boyunduruğa bağlanmamış, toprak sürmemiş, ekini sulamamış, serbest bırakılmış dolaşan, alacası olmayan biri!" Dediler: "İşte şimdi Hak olarak ortaya koydun isteneni. " İşte bundan sonra (güçlükle bulup o vasıftaki tek ineği) boğazladılar. . . (Ancak çok bedel ödediler o özellikteki tek inek için. ) Neredeyse başaramayacaklardı!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Musa dedi ki: "Allah şöyle buyuruyor: O inek, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan, hiç alacası bulunmayan bir inektir.""İşte şimdi gerçeği anlattın" dediler ve bunun üzerine onu bulup kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Musa şöyle dedi: "Rabbim diyor ki; o, çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır." Onlar, "İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin" dediler. Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı.
Mesaj: Kuran Çevirisi
'O diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir,' dedi. 'İşte şimdi gerçeği getirdin!,' diyerek sonunda düveyi boğazladılar; az kalsın bunu yapmıyacaklardı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Rabbim, dedi: Şöyle buyuruyor: Bir bakare ki ne koşulur arazi sürer ne de ekin sular, salma, hiç alacası yok, işte dediler, şimdi hak ile geldin, bunun üzerine o bakareyı boğazladılar, ki az kaldı yapmıyacaklardı
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Musa şöyle dedi: "Rabbim buyuruyor ki: O, ne boyunduruğa koşulub arazi sürecek, ne ekin sulayacak bir inek değildir. Salmadır (yahud ayıbdan salimdir). Hiçbir alacası da yokdur". Onlar: "İşte şimdi hakikati getirdin (vasfını tastamam bildirdin)" dediler. Bunun üzerine o ineği (bulub) boğazladılar ki az kaldı (bunu) yapmayacaklardı.
Kur'an Mesajı
(Musa'nın) cevabı şu oldu: "O, kurbanın ekinleri sulamak veya toprağı sürmek için hiç koşulmamış, kusursuz, alacasız bir sığır olmasını istiyor." Onlar: "İşte, sonunda gerçeği bildirdin!" dediler; ve hemen (onu) kurban ettiler, halbuki neredeyse hiçbir şey yapmadan kalacaklardı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Musa: -Rabbim, onun yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir inek olduğunu söylüyor, dedi. -Şimdi gerçeği bildirdin, deyip ineği kestiler; az kalsın bunu yapmayacaklardı.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Musa: "Rabbim şöyle diyor: O inek, ne toprağı sürmek için çifte koşulmuş, ne de ekin sulamada çalıştırılmış olmayan, salma ve her kusurdan uzak, hiç alacası bulunmayan bir inek olacaktır." Onlar: "İşte şimdi gerçeği tam anlayacağımız tarzda bildirdin" diyerek nihayet sığırı kestiler ki az kaldı yapmayacaklardı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dedi: "O şöyle diyor: O, henüz boyundurluk altına alınmamış bir inektir. Yeri sürmez, ekin sulamaz. Salma, (çifte koşulmamış) hiç alacası yok." "İşte şimdi gerçeği getirdin" deyip ineği boğazladılar; az daha yapmayacaklardı.
Kur'an-ı Kerim Meali
Cevap verdi Musa: "Allah diyor ki, bahsettiğim, boyunduruk yememiş bir inektir; toprağı sürmez, ekini sulamaz. Salma hayvandır. Alaca yoktur onda." Dediler ki: "İşte şimdi gerçeği getirdin." Ve ardından onu boğazladılar, az kalsın yapmayacaklardı.
Hayat Kitabı Kur’an
"O diyor ki: o, toprağı sürmek ve ekin sulamak için çifte koşulmamış, kusursuz, alacasız bir inek olmalı" dedi. Onlar: "İşte şimdi gerçeği bildirdin" dediler ve hemen onu (bulup) kurban ettiler: fakat neredeyse yapamayacaklardı.
Kerim Kur'an
Musa: "Allah, onun ekin sulayarak, çifte koşularak yıpranmamış; alacası olmayan, kusursuz bir sığır olduğunu söylüyor." dedi. Onlar: "İşte şimdi gerçeği bildirdin." dediler. Ve nihayet sığırı boğazladılar. Neredeyse bunu yapmayacaklardı.*
Kerim Kur'an
Musa: "Allah, onun ekin sulayarak, çifte koşularak yıpranmamış; alacası olmayan, kusursuz bir sığır olduğunu söylüyor." dedi. Onlar: "İşte şimdi gerçeği bildirdin." dediler. Ve nihayet sığırı boğazladılar. Az kalsın bunu yapmayacaklardı.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Dedi ki: "Kuşkusuz, O, diyor ki: ‘Toprağı sürmemiş, ekini sulamamış, boyunduruk vurulmamış, alacasız, salma bir inek!' " Dediler ki: "Şimdi gerçeği getirdin!" Sonunda onu kestiler. Ama neredeyse yapmayacaklardı.
Süleymaniye Vakfı Meali
Dedi ki Sahibim şöyle diyor: "O bir boğadır;[1] ne koşulup toprağı sürmüş ne de ekin sulamıştır. Salmadır;[2] alacası da yoktur." "Şimdi tüm bilgiyi getirdin!" dediler ve boğayı kestiler. Neredeyse emri yerine getirmeyeceklerdi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
"O diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir" dedi. "İşte şimdi gerçeği getirdin!" diyerek sonunda düveyi boğazladılar; az kalsın bunu yapmayacaklardı.
Kur’an Meal-Tefsir
(Musa da) "Allah diyor ki o, henüz boyunduruk altına alınmayan, toprak sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan, renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir." demişti. (Bunun üzerine onlar) "İşte şimdi gerçeği getirdin (tam olarak açıkladın)!" cevabını vermişler ve hemen (onu bulup) kesmişlerdi ama neredeyse yapamayacaklardı.
The Final Testament
He said, "He says that she is a heifer that was never humiliated in plowing the land or watering the crops; free from any blemish." They said, "Now you have brought the truth." They finally sacrificed her, after this lengthy reluctance.
The Quran: A Monotheist Translation
He said: "He says it is a heifer which was never subjugated to plough the land, or water the crops, free from any blemish." They said: "Now you have come with the truth." And they slaughtered it, though they had nearly not done so.
Quran: A Reformist Translation
He said, "He says it is a heifer which was never subjugated to plough the land, or water the crops, free from any blemish." They said, "Now you have come with the truth." They slaughtered it, though they had nearly not done so.
The Clear Quran
He replied, "Allah says, ‘It should have been used neither to till the soil nor water the fields; wholesome and without blemish.’" They said, “Now you have come with the truth.” Yet they still slaughtered it hesitantly!
Tafhim commentary
Moses answered: "Lo! He says, she is a cow unyoked to plough the earth or to water the tillage, one that has been kept secure, with no blemish on her!" Thereupon they cried out: “Now you have come forth with the information that will direct us aright.” And they slaughtered her although they scarcely seemed to do so.
Al- Muntakhab
Mussa said: "Allah says it is a cow that has not been used in ploughing the land nor watering the fields, a cow free of all physical defects. " There and then they said to Mussa: "Now you have brought us the truth," and they slaughtered the cow in sacrifice in spite of hesitation though they almost did not.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
He said, "He says, 'It is a cow neither trained to plow the earth nor to irrigate the field, one free from fault with no spot upon her. ' " They said, "Now you have come with the truth." So they slaughtered her, but they could hardly do it.