2.
Bakara Suresi
273. ayet
Abdullah Yusuf Ali
(Charity is) for those in need, who, in Allah's cause are restricted (from travel), and cannot move about in the land, seeking (For trade or work): the ignorant man thinks, because of their modesty, that they are free from want. Thou shalt know them by their (Unfailing) mark: They beg not importunately from all the sundry. And whatever of good ye give, be assured Allah knoweth it well.
لِلْفُقَـرَٓاءِ الَّذ۪ينَ اُحْصِرُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ لَا يَسْتَط۪يعُونَ ضَـرْباً فِي الْاَرْضِۘ يَحْسَبُهُمُ الْجَاهِلُ اَغْنِيَٓاءَ مِنَ التَّعَفُّفِۚ تَعْرِفُهُمْ بِس۪يمٰيهُمْۚ لَا يَسْـَٔلُونَ النَّاسَ اِلْحَافاًۜ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ بِه۪ عَل۪يمٌ۟
Lil fukaraillezine uhsiru fi sebilillahi la yestatiune darben fil ardı, yahsebuhumul cahilu agniyae minet teaffuf, ta'rifuhum bi simahum, la yes'elunen nase ilhafa, ve ma tunfiku min hayrin fe innallahe bihi alim.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Türkçe Kur'an Çözümü
(İnfaklarınız) şu fakirler içindir ki, kendilerini hepten Allah yoluna vermişler, dünyalık yaşam gıdası için çalışmaya vakit ayırmamışlardır. İstemekten çekindikleri için de, iç yüzlerine vakıf olmayanlar onları zengin sanır. Ancak sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük edip kimseden bir şey talep etmezler. (Artık) hayırdan ne bağışlarsanız muhakkak Allah onu Aliym'dir.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna vakfedip yeryüzünde çarşı pazar dolaşmayanlara veriniz. Durumlarını bilmeyen, iffet ve dilenmemelerinden dolayı onları zengin sanır; sen onları yüz ifadelerinden tanırsın. İnsanlardan arsız bir şekilde istemekten kaçınırlar. Onlara ne iyilik yaparsanız, doğrusu Allah hepsini bilir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
ALLAH yolundaki çalışmasından ötürü özgürlükleri kısıtlanarak göç etme imkanından yoksun bırakılmış ihtiyaç sahiplerine verin. Onları tanımayanlar, onurlu tavırlarından ötürü onları zengin sanır. Onları yüzlerinden tanırsın. Halktan yardım dilenmezler. Ettiğiniz her iyiliği ALLAH bilir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Verin o fakırlere ki Allah yolunda kapanmışlardır, şuraya buraya dolaşamazlar, istemekten çekindikleri için bilmiyen onları zengin zanneder, onları simalarından tanırsın: Hakkı bizar etmezler, hem işe yarar her ne verirseniz hiç şüphesiz Allah onu bilir
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Sadakalar) Allah yolunda kendilerini vakfetmiş fakirler içindir ki onlar yer yüzünde dolaşmıya muktedir olmazlar. (Hallerini) bilmeyen; iffet ve istiğnalarından dolayı onları zengin (kimse) ler sanır. Sen (Habibim) o gibileri sımalarından tanırsın. Onlar insanlardan yüzsüzlük edib de (bir şey) istemezler. Siz (Hak yolunda) ne mal harcarsanız şübhesiz Allah onu hakkıyle bilicidir.
Kur'an Mesajı
(Ve) Allah yoluna kendilerini tamamen adamış oldukları için yeryüzünde (rızık aramak niyetiyle) gezip dolaşamayan muhtaçlar(a yardım edin). (Onların durumunun) farkında olmayan, onları zengin zanneder, çünkü (istemekten) çekinirler; (ancak) sen onları (bazı) özelliklerinden tanıyabilirsin: insanlardan arsız bir şekilde istemekten kaçınırlar. Ve onlara ne iyilik yaparsanız, doğrusu Allah hepsini bilir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(Sadakalar,) Allah yolunda mahsur kalmış, kazanç için yeryüzünde dolaşamayan, çekingenliklerinden dolayı, bilmeyenlerin onları zengin zannettikleri, senin de simalarından tanıdığın, yüzsüzlük edip insanlardan istemeyen fakirler içindir. Hayır olarak ne harcarsanız, şüphesiz Allah onu hakkıyla bilir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Bu yardımlar, kendilerini Allah yoluna vakfeden yoksullar içindir. Bunlar yeryüzünde dolaşıp geçimlerini sağlama imkanı bulamazlar. Halktan istemekten geri durmaları sebebiyle, onların gerçek hallerini bilmeyen kimse, onları zengin sanır. Ey Resulüm, sen onları simalarından tanırsın! Onlar yüzsüzlük ederek halktan bir şey istemezler. Şunu bilin ki, hayır adına her ne verirseniz mutlaka Allah onu bilir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Sadakalar) şu fakirlere mahsustur ki, Allah yolunda kapanıp kalmışlardır. Yeryüzünde gezip dolaşamazlar. Bilmeyen, utangaçlıklarından dolayı onları zengin sanır. Onları simalarından (yüzlerinden) tanırsın. Yüzsüzlük edip insanlardan istemezler. Yaptığınız her hayrı Allah bilir.
Kur'an-ı Kerim Meali
İnfak edilenler, Allah yolunda kapanıp kalmış, yeryüzünde dolaşamaz olmuş yoksullar içindir. İffet ve onurları yüzünden, cahiller bunları, zengin kişiler sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ve yırtıklık ederek, insanlardan bir şey istemezler. Nimet ve imkandan infak ettiğiniz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir.
Hayat Kitabı Kur’an
Kendilerini Allah yolunda vakfettikleri için (ticaret amacıyla) yeryüzünde dolaşamayanlara yardım yapın! İstemekten çekindikleri için, durumlarını bilmeyenler onları zengin zanneder. Onları kimi özelliklerinden tanırsın: (Mesela) insanlardan arsızca istemezler: Her ne iyilik yaparsanız yapın, doğrusu Allah onu kesinlikle bilir.
Kerim Kur'an
Yardımlar Allah yolunda mahsur[1] olan, çalışmaya güç yetiremeyen yoksullar içindir. Bilmeyenler, utangaçlıklarından dolayı onları zengin sanır. Sen, onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek kimseyi rahatsız etmezler. Hayır olarak ne infak[2] ederseniz muhakkak Allah, onu bilir.
Kerim Kur'an
Yardımlar Allah yolunda mahsur[1] olan, çalışmaya güç yetiremeyen yoksullar içindir. Tanımayanlar, iffetlerinden dolayı onları zengin sanır. Sen, onları, yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek kimseyi rahatsız etmezler. Hayır olarak ne infak[2] ederseniz muhakkak Allah, onu bilir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Kendilerini Allah'ın yoluna adayan yoksullar için olmalıdır. Onların, yeryüzünde dolaşmaya güçleri yetmez. Durumlarını bilmeyen, onurlarından dolayı, onları varlıklı sanır. Onları, yüzünden tanırsın; arsızlık yaparak insanlardan istemezler. İyilik amacıyla ne paylaşırsanız, Allah, kesinlikle onu bilir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Harcamayı, bütün vaktini Allah yolunda hizmetle geçiren ihtiyaç sahiplerine özellikle yapın. Onlar dışarıda dolaşıp çalışamazlar. Onurlu oldukları için de durumlarını bilmeyen onları zengin sanır. Onları yüzlerinden tanırsın. Kimseden yalvar yakar bir şey istemezler. Hayra yaptığınız her harcamayı bilen Allah'tır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
ALLAH yolundaki çalışmasından ötürü özgürlükleri kısıtlanarak göç etme imkanından yoksun bırakılmış ihtiyaç sahiplerine verin. Onları tanımayanlar, onurlu tavırlarından ötürü onları zengin sanır. Onları yüzlerinden tanırsın. Halktan yardım dilenmezler. Ettiğiniz her iyiliği ALLAH bilir.
Kur’an Meal-Tefsir
(Yapacağınız yardımlar), kendilerini Allah yoluna adamış (oldukları için) yeryüzünde (kazanç amacıyla) dolaşamayan fakirler için (olsun)![1] Bilmeyenler, onurlarından dolayı onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. Onlar, yüzsüzlük ederek (bir şey) istemezler. Şüphesiz ki Allah yaptığınız her iyiliği bilendir.
The Final Testament
Charity shall go to the poor who are suffering in the cause of GOD, and cannot emigrate. The unaware may think that they are rich, due to their dignity. But you can recognize them by certain signs; they never beg from the people persistently. Whatever charity you give, GOD is fully aware thereof.
The Quran: A Monotheist Translation
For the poor who face hardship in the cause of God, they cannot go forth in the land; the ignorant ones think they are rich from their modesty; you know them by their features, they do not ask the people repeatedly. And what you spend out of goodness, God is fully aware of it.
Quran: A Reformist Translation
As for the poor who face hardship in the cause of God, and cannot leave the land; the ignorant ones think they are rich from their abstention; you know them by their marks, they do not ask the people repeatedly. What you spend out of goodness, God is fully aware of it.
The Clear Quran
˹Charity is˺ for the needy who are too engaged in the cause of Allah to move about in the land ˹for work˺. Those unfamiliar with their situation will think they are not in need ˹of charity˺ because they do not beg. You can recognize them by their appearance. They do not beg people persistently. Whatever you give in charity is certainly well known to Allah.
Tafhim commentary
Those needy ones who are wholly wrapped up in the cause of Allah, and who are hindered from moving about the earth in search of their livelihood, especially deserve help. He who is unaware of their circumstances supposes them to be wealthy because of their dignified bearing, but you will know them by their countenance, although they do not go about begging of people with importunity. Whatever wealth you spend on helping them, Allah will know of it.[1]
Al- Muntakhab
Among you are those who truly deserve benefaction; they have been restrained from earning their livelihood because they participated in the war of belief against unbelief. They keep up appearances exhibiting to those unacquainted with them a happy expression and satisfaction because their modesty obstructs their tongues. You know them by their appearance speaking a different language; they do not solicit peoples’ ears for charity. And whatever you spend in divine service comes to Allah’s Knowledge.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[Charity is] for the poor who have been restricted for the cause of Allah, unable to move about in the land. An ignorant [person] would think them self-sufficient because of their restraint, but you will know them by their [characteristic] sign. They do not ask people persistently [or at all]. And whatever you spend of good - indeed, Allah is Knowing of it.
The Qur'an: A Complete Revelation
On the poor who are straitened in the cause of God, unable to make a way in the earth: the ignorant considers them free from need due to their reticence. Thou wilt know them by their mark: they do not ask of men importunately. And what you spend of good, God knows it.