18.
Kehf Suresi
96. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."
اٰتُون۪ي زُبَرَ الْحَد۪يدِۜ حَتّٰٓى اِذَا سَاوٰى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انْفُخُواۜ حَتّٰٓى اِذَا جَعَلَهُ نَاراًۙ قَالَ اٰتُون۪ٓي اُفْرِ غْ عَلَيْهِ قِطْراًۜ
Atuni zuberel hadid, hatta iza sava beynes sadafeyni kalenfuhu, hatta iza cealehu naren kale atuni ufrig aleyhi kıtra.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."
Türkçe Kur'an Çözümü
Bana demir kütleleri getirin. . . Nihayet iki taraf arasını eşitleyince: "Nefhedin = körükleyin" dedi. . . Ta ki onu (demiri) kor haline getirince, "Getirin bana, üzerine eritilmiş bakır dökeyim" dedi.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Bana demir kütleleri getirin!" Kütleler iki dağın arasını doldurunca,"Körükleyin!" dedi. Demirler akkor haline gelince, "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim" dedi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
"Bana (yeterince) demir madeni getirin" dedi. İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya getirince, "körükleyin!" dedi. Demiri eritip kor (gibi) yapınca da, "Bana erimiş bakır getirin, bunun üzerine boşaltayım" dedi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
'Bana demir kütleleri getirin.' Her iki barikatın arasını doldurunca, 'Üfleyin!,' dedi. Onu bir ateş haline sokunca da, 'Getirin, üstüne erimiş bakır dökeyim,' dedi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bana demir kütleleri getirin, tam iki ucu denkleştirdiği vakit körükleyin dedi, tam onu bir ateş haline koyduğu vakit getirin bana dedi: üzerine erimiş bakır dökeyim
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
"Bana demir kütleleri getirin". (O karşılıklı iki dağın) iki yanı tam denkleşdiği vakit "üfleyin" dedi. Nihayet onu (demiri) bir ateş haaline koyduğu zaman da "Getirin bana, dedi, üstüne erimiş bakır dökeyim".
Kur'an Mesajı
"Bana demir külçeleri getirin!" derken, demir (külçelerini) yığıp, iki yar arasındaki boşluğa doldurunca (onlara) "(Bir ocak kurun ve) körükleyin!" dedi. Nihayet, (demir iyice) kor haline gelince, "Bana ergimiş bakır getirin bunun üzerine dökeyim" dedi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(95-96) -Rabbimin bana verdikleri, sizinkinden daha hayırlıdır. Bana gücünüzle yardım edin, bana demir kütleleri getirin de sizinle onlar arasına sağlam bir duvar yapayım, dedi. Bunlar iki dağın arasını doldurunca: -Körükleyin, dedi. Sonunda onu ateş haline getirdi. -Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim, dedi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
"Demir kütleleri getirin bana!" Zülkarneyn iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince: "Körükleyin!" dedi. Tam onu bir ateş haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim." dedi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
"Bana demir kütleleri getirin." (Zu'l-Karneyn) iki dağın arasını (demir kütleleriyle doldurtup dağlarla) aynı seviyeye getirince: "Üfleyin!" dedi. Nihayet o(demir kütleleri)ni bir ateş haline sokunca "Getirin bana, üzerine erimiş katran dökeyim," dedi.
Kur'an-ı Kerim Meali
"Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.
Hayat Kitabı Kur’an
(şimdi) bana demir plakalar getirin!" Nihayet iki dik yamaç arasındaki (boşluk) doldurulup düz hale gelince onlara "Körükleyin!" dedi. Sonunda demir akkor halini alınca, "Onun üzerine dökmek için bana ergimiş bakır getirin!" dedi.
Kerim Kur'an
"Bana demir parçaları getirin. İki dağın arası eşit seviyeye gelinceye kadar körükleyin." dedi. Onu bir ateş haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin, onun üzerine dökeceğim." dedi.
Kerim Kur'an
"Bana demir parçaları getirin. İki dağın arası eşit seviyeye gelinceye kadar körükleyin." dedi. Onu bir ateş haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin, onun üzerine dökeceğim." dedi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"Bana, demir kütleleri getirin!" İki dağın arasını aynı düzeye getirince, "Körükleyin!" dedi. Ateş durumuna getirince de şöyle dedi: "Bana, erimiş bakır getirin; bunun üstüne dökeceğim!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Bana demir parçaları getirin." İki yakası eşitlenince "Ateşi körükleyin" dedi. Demiri ateşe çevirince "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim" dedi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
"Bana demir kütleleri getirin." Her iki barikatın arasını doldurunca, "Üfleyin!" dedi. Onu bir ateş haline sokunca da, "Getirin, üstüne erimiş bakır dökeyim" dedi.
Kur’an Meal-Tefsir
Bana demir kütleleri getirin!" Sonunda dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince "Üfleyin (körükleyin)!" demişti. Onu kor hâline sokunca da "Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim." demişti.
The Final Testament
"Bring to me masses of iron." Once he filled the gap between the two palisades, he said, "Blow." Once it was red hot, he said, "Help me pour tar on top of it."
The Quran: A Monotheist Translation
"Bring me iron ore." Until he leveled between the two walls, he said: "Blow," until he made it a furnace, he said: "Bring me tar so I can pour it over."
Quran: A Reformist Translation
"Bring me iron ore." Until he leveled between the two walls, he said, "Blow," until he made it a furnace, he said, "Bring me tar so I can pour it over."
The Clear Quran
Bring me blocks of iron!" Then, when he had filled up ˹the gap˺ between the two mountains, he ordered, "Blow!” When the iron became red hot, he said, “Bring me molten copper to pour over it.”
Tafhim commentary
Bring me ingots of iron." Then after he had filled up the space between the two mountain-sides, he said: "(Light a fire) and ply bellows." When he had made it (red like) fire, he said: "Bring me molten copper which I may pour on it."
Al- Muntakhab
"Bring me blocks or sheets of iron", he said, "to fill up the space between the two natural barriers", then he said to them "Now you may subject it to fire and use your bellows to make it red hot, and when it softened he asked them for molten brass to pour on the iron to weld in solid mass".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Bring me sheets of iron" - until, when he had leveled [them] between the two mountain walls, he said, "Blow [with bellows]," until when he had made it [like] fire, he said, "Bring me, that I may pour over it molten copper. "