18. Kehf Suresi 90. ayet Rashad Khalifa The Final Testament

When he reached the far east, he found the sun rising on people who had nothing to shelter them from it.
حَتّٰٓى اِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلٰى قَوْمٍ لَمْ نَجْعَلْ لَهُمْ مِنْ دُونِهَا سِتْراًۙ
Hatta iza belega matlıaş şemsi vecedeha tatluu ala kavmin lem nec'al lehum min duniha sitra.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kehf suresi 90. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ta Güneş'in başlangıcının olduğu yere geldi (kuzeyde Güneş'in batmadan en alt noktadan tekrar yükseldiği bölge). Onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için ona (Güneş'e) karşı bir örtü oluşturmamıştık (Güneş hiç kaybolmuyordu).
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonunda güneşin doğduğu yere varınca, güneşi, kendilerine güneşten başka bir örtü vermediğimiz bir topluluğun üzerine doğuyor buldu.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Uzak doğuya varınca, güneşi, kendilerini güneşten koruyacak herhangi bir şeye sahip olmayan bir topluluk üzerine doğar buldu.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ta gün doğu cihetine vardığı vakıt onu bir kavm üzerine doğuyor buldu ki onlara güneşin önünden bir siper yapmamıştık
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında, güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğmakta olduğunu gördü.
Gültekin Onan
Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Nihayet üstüne güneşin (ilk önce) doğduğu yere ulaşdığı zaman onu öyle bir kavmin üzerine doğuyor buldu ki biz onlar için buna karşı (korunacak) hiç bir siper yapmamışdık.
İbni Kesir
Nihayet güneşin doğduğu yere ulaştığında; onun, güneşe karşı hiç bir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğduğunu gördü.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Ve doğuya doğru yürüyerek) günün birinde güneşin doğduğu yere vardığında onu, kendilerini güneşe karşı bir örtüyle örtmediğimiz bir kavmin üzerine doğar buldu:
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonunda, güneşin doğduğu yere vardığında onun, güneşe karşı hiçbir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğduğunu gördü.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Güneşin doğduğu yere varınca onun, kendilerini sıcaktan koruyacak bir siper nasib etmediğimiz bir halk üzerine doğduğunu gördü.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu, güneşe karşı kendilerine siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğar buldu.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu yere varınca onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız bir topluluğun üzerine doğar buldu.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
En sonunda güneşin doğduğu yere ulaştı; onu kendileri için güneş ışığından gayrı bir örtü takdir etmediğimiz bir topluluk üzerine doğar halde buldu:
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Nihayet Güneş'in doğduğu yere vardığı zaman, onu, kendilerini Güneş'e karşı koruyacak bir örtü yapmadığımız bir halkın üzerine doğarken buldu.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Nihayet Güneş'in doğduğu yere vardığı zaman, onu, kendilerini Güneş'e karşı koruyacak bir örtü yapmadığımız bir toplumun üzerine doğarken buldu.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Güneşin doğduğu yere ulaştığında, aralarına engel koymadığımız bir toplumun üzerine doğarken buldu.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Güneşin gözüktüğü yere kadar vardı. Baktı ki bir topluluğun üzerinde gözüküyor; onunla(güneşle) o topluluk arasına örtü koymamışız. (Güneş hiç batmıyor)
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Uzak doğuya varınca, güneşi, kendilerini güneşten koruyacak herhangi bir şeye sahip olmayan bir topluluk üzerine doğar buldu.[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonunda güneşin doğduğu yere[1] ulaşınca, onu öyle bir toplum üzerine doğar buldu ki onlar için onun ardında (güneşe karşı) bir örtü yapmamıştık.
Əlixan Musayev
Nəhayət, günəşin doğduğu yerə çatdıqda onu elə bir qövm üzərində doğan gördü ki, onlar üçün (günəşə) qarşı heç bir örtük yaratmamışdıq.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Nəhayət, günəşin çıxdığı yerə çatdıqda onu bir qövm üzərində doğan gördü ki, onlardan ötrü ona (günəşə) qarşı heç bir sipər yaratmamışdıq. (Yalnız günəşin özü onlar üçün sipər idi).
Ələddin Sultanov
Nəhayət, günəşin doğduğu yerə çatanda onu bir qövmün üzərində doğarkən gördü. Biz onlar üçün günəşə qarşı heç bir örtük yaratmamışdıq. (Təfsir mənbələrində qeyd olunduğuna görə, Zülqərneyn qərbdəki işlərini həll etdikdən sonra şərqə yönəldi və nəhayət, Hind okeanı sahillərinə gəlib çıxdı. Burada qarşılaşdığı insanlar günəşin şüasına qarşı qorunacaqları paltar və evlər düzəltməyi bilmirdilər.)
Rashad Khalifa The Final Testament
When he reached the far east, he found the sun rising on people who had nothing to shelter them from it.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
So when he reached the rising of the sun, he found it rising on a people for whom We did not make any cover except it.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
So when he reached the rising of the sun, he found it rising on a people whom We did not provide them with coverings against it.
Mustafa Khattab The Clear Quran
until he reached the rising ˹point˺ of the sun. He found it rising on a people for whom We had provided no shelter from it.[1]
Al-Hilali & Khan
Until, when he came to the rising place of the sun, he found it rising on a people for whom We (Allâh) had provided no shelter against the sun.
Abdullah Yusuf Ali
Until, when he came to the rising of the sun, he found it rising on a people for whom We had provided no covering protection against the sun.
Marmaduke Pickthall
Till, when he reached the rising-place of the sun, he found it rising on a people for whom We had appointed no shelter therefrom.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
until he reached the limit where the sun rises and he found it rising on a people whom We had provided no shelter from it.[1]
Taqi Usmani
until when he reached the point of sunrise, he found it rising over a people for whom We did not make any shelter against it.
Abdul Haleem
then, when he came to the rising of the sun, he found it rising on a people for whom We had provided no shelter from it.
Mohamed Ahmed - Samira
Till he reached the point of the rising sun, and saw it rise over a people for whom We had provided no shelter against it.
Muhammad Asad
[And then he marched eastwards] till, when he came to the rising of the sun he found that it was rising on a people for whom We had provided no coverings against it:
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
He conducted an expedition eastward where the sun rises until he reached an open territory -probably a desert- where -he thought when viewing the horizon- the sun rises and where the people -who were primitive- had no covering besides the sun.
Progressive Muslims
So when he reached the rising of the sun, he found it rising on a people whom We did not make for them any cover except it.
Shabbir Ahmed
Then he reached (Balkh in Afghanistan) the rising place of the sun, the easternmost point of his expedition. He found it rising on a people for whom We had appointed no shelter from it. (They built no houses and lived a nomadic life).
Syed Vickar Ahamed
Until, when he came to the rising of the sun, he found it rising on a people for whom We (Allah) had provided no protection against the sun.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Until, when he came to the rising of the sun, he found it rising on a people for whom We had not made against it any shield.
Ali Quli Qarai
When he reached the place where the sun rises, he found it rising on a people for whom We had not provided any shield against it.
Bijan Moeinian
I had not prepared any [natural] protection (such as a hill or the trees, etc. , i.e. a barren desert) against the sun.
George Sale
until he came to the place where the sun riseth; and he found it to rise on certain people, unto whom We had not given any thing wherewith to shelter themselves therefrom.
Mahmoud Ghali
Until, when be reached the rising of the sun, he found it rising upon a people for whom We had not made a screen there from.
Amatul Rahman Omar
So that when he reached the land of the rising of the sun (- eastern most point of his empire) he found it rising on a people for whom We had provided no shelter against it (- the sun).
E. Henry Palmer
until when he reached the rising of the sun, he found it rise upon a people to whom we had given no shelter therefrom.
Arthur John Arberry
until, when he reached the rising of the sun, he found it rising upon a people for whom We had not appointed any veil to shade them from it.
Aisha Bewley
until he reached the rising of the sun and found it rising on a people to whom We had not given any shelter from it.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
When he had reached the rising of the sun, he found it rising upon a people for whom We had not appointed besides it any cover.
Эльмир Кулиев
Когда он прибыл туда, где восходит солнце, он обнаружил, что оно восходит над людьми, которым Мы не установили от него никакого прикрытия.