18.
Kehf Suresi
78. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dedi ki: "İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim.
قَالَ هٰذَا فِرَاقُ بَيْن۪ي وَبَيْنِكَۚ سَاُنَبِّئُكَ بِتَأْو۪يلِ مَا لَمْ تَسْتَطِـعْ عَلَيْهِ صَبْراً
Kale haza firaku beyni ve beynik, se unebbiuke bi te'vili ma lem testetı' aleyhi sabra.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dedi ki: "İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim.
Türkçe Kur'an Çözümü
(Hızır) dedi: "İşte bu (üçüncü itirazınla) beraberliğimiz sona ermiştir! Sana, katlanamadığın o şeylerin TEVİLİNİ (içyüzünü) haber vereceğim. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
O kul şöyle dedi: "İşte bu, artık ayrılmamızın sebebidir. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereceğim."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Adam, "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi. "Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dedi ki: 'İşte bu, benim seninle olan beraberliğimin sonudur. Dayanamadığın şeylerin açıklamasını ise sana bildireceğim.'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İşte dedi: bu, seninle benim aramın ayrılması. Sana o sabredemediğin şeylerin te'vilini haber vereyim.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
"İşte, dedi, bu benimle senin ayrılışımızdır. Sana üzerinde asla sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereceğim":
Kur'an Mesajı
(Bilge:) "İşte böylece seninle yol ayrımına gelmiş olduk." dedi, "Şimdi sana, sabır göstermediğin (bütün o olayların) iç yüzünü açıklayacağım:
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Bu aramızdaki ayrılık noktasıdır. Şimdi sana sabredemediğin şeylerin gerçek yüzünü haber vereceğim.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Hızır: "İşte" dedi, "seninle ayrılmamızın vakti gelmiş bulunuyor.Şimdi sana hakkında sabırsızlık gösterdiğin o meselelerin içyüzlerini tek tek bildireceğim:
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
"İşte, dedi bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana sabredemeğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
Kur'an-ı Kerim Meali
Dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramın ayrılmasıdır. Şimdi sana tahammül edemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
Hayat Kitabı Kur’an
O (kişi) "İşte böylece seninle yol ayrımına gelmiş bulunuyoruz" dedi; "şimdi sana, hakkında bir türlü sabır gösteremediğin olayların arkasında yatan gerçeği bir bir açıklayacağım:
Kerim Kur'an
"İşte bu yollarımızın ayrılma vaktidir. Sabırlı olmaya güç yetiremediğin şeylerin içyüzünü sana açıklayacağım." dedi.
Kerim Kur'an
"İşte bu yollarımızın ayrılma vaktidir. Sabırlı olmaya güç yetiremediğin şeylerin içyüzünü sana açıklayacağım." dedi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"İşte bu, birlikteliğimizin sonudur!" dedi; "Dirençli olamadığın şeylerin açıklamasını sana bildireceğim!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Dedi ki "İşte bu, benimle seni ayırır. Ama ben, dayanamadığın şeylerin içyüzünü sana bildireceğim.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dedi ki: "İşte bu, benim seninle olan beraberliğimin sonudur. Dayanamadığın şeylerin açıklamasını ise sana bildireceğim."
Kur’an Meal-Tefsir
(Bunun üzerine melek): "İşte bu (durum) benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana sabredemediğin şeylerin açıklamasını bildireceğim." demişti.
The Final Testament
He said, "Now we have to part company. But I will explain to you everything you could not stand.
The Quran: A Monotheist Translation
He said: "For this, we will now part ways. I will inform you of the meanings of those things that you could not have patience over."
Quran: A Reformist Translation
He said, "For this, we will now part ways. I will inform you of the meanings of those things that you could not have patience over."
The Clear Quran
He replied, "This is the parting of our ways. I will explain to you what you could not bear patiently.
Tafhim commentary
He said: "This brings me and you to a parting of ways. Now I shall explain to you the true meaning of things about which you could not remain patient.
Al- Muntakhab
"Now", said the teacher, "is the turning-point; we break off and separate from each other, and now", he added, "I will give you the interpretation of all the events you were unable to forbear".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[Al-Khidh r] said, "This is parting between me and you. I will inform you of the interpretation of that about which you could not have patience.