18. Kehf Suresi 21. ayet Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

Bu suretle de kendilerine vukuf peyda ettirdik ki Allahın va'di hakk olduğunu ve saat, hakıkaten şüphesiz bulunduğunu bilsinler, o sırada aralarında emirlerine niza' ediyorlardı, bunun üzerine dediler ki: üstlerine bir bina yapın, rabları onları daha iyi bilir, onların emri üzerine galebe etmiş olanlar elbette, dediler: biz bunların üzerine bir mescid ediniriz
وَكَذٰلِكَ اَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُٓوا اَنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَاَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۚ اِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ اَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَاناًۜ رَبُّهُمْ اَعْلَمُ بِهِمْۜ قَالَ الَّذ۪ينَ غَلَبُوا عَلٰٓى اَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِداً
Ve kezalike a'serna aleyhim li ya'lemu enne va'dallahi hakkun ve ennes saate la reybe fiha, iz yetenazeune beynehum emrehum fe kalubnu aleyhim bunyana, rabbuhum a'lemu bihim, kalellezine galebu ala emrihim le nettehızenne aleyhim mescida.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kehf suresi 21. ayet

#kelimeanlamkök
1 ve kezalike ve böylece وَكَذَٰلِكَ
2 ea'serna buldurduk أَعْثَرْنَا
3 aleyhim onları عَلَيْهِمْ
4 liyea'lemu bilsinler diye لِيَعْلَمُوٓا۟
5 enne şüphesiz أَنَّ
6 vea'de va'dinin وَعْدَ
7 llahi Allah'ın ٱللَّهِ
8 hakkun gerçek olduğunu حَقٌّۭ
9 ve enne ve şüphesiz وَأَنَّ
10 s-saate saatin(geleceğinde) ٱلسَّاعَةَ
11 la asla olmadığını لَا
12 raybe şüphe رَيْبَ
13 fiha onda فِيهَآ
14 iz o sırada إِذْ
15 yetenazeune tartışıyorlardı يَتَنَـٰزَعُونَ
16 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ
17 emrahum onların durumlarını أَمْرَهُمْ ۖ
18 fe kalu dediler فَقَالُوا۟
19 bnu bina edin ٱبْنُوا۟
20 aleyhim onların üstüne عَلَيْهِم
21 bunyanen bir bina بُنْيَـٰنًۭا ۖ
22 rabbuhum Rableri رَّبُّهُمْ
23 ea'lemu daha iyi bilir أَعْلَمُ
24 bihim onları بِهِمْ ۚ
25 kale dediler ki قَالَ
26 ellezine ٱلَّذِينَ
27 galebu gâlip gelenler غَلَبُوا۟
28 ala عَلَىٰٓ
29 emrihim onların işine أَمْرِهِمْ
30 lenettehizenne mutlaka yapacağız لَنَتَّخِذَنَّ
31 aleyhim onların üstüne عَلَيْهِم
32 mesciden bir mescid مَّسْجِدًۭا