17.
İsra Suresi
48. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
اُنْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْاَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَط۪يعُونَ سَب۪يلاً
Unzur keyfe darabu lekel emsale fe dallu fe la yestetiune sebila.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
Türkçe Kur'an Çözümü
Bak senin için nasıl benzetmeler yaptılar da bu sebeple saptılar! Artık (Hakikate götüren) bir yol bulamazlar!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Baksana, senin için ne türlü benzetmeyi yaptılar! Bu yüzden öylesine saptılar ki, artık doğru yolu bulamayacaklardır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (doğru) yolu bulamazlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dikkat et, seni nasıl da tanımlayarak sapıyorlar ve artık bir daha yol bulamazlar
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bak seni nelere kıyas ettiler de nasıl dalalete düştüler, onun için bir yol bulmağa tab-ü tüvanları yok
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Bak, sana nasıl misaller getirib sapdılar. Artık onlar bir yol (bulmıy) a güc yetiremiyeceklerdir.
Kur'an Mesajı
Seni benzettikleri şeye bak (ey Peygamber!) Bir kere yoldan çıkmış bunlar ve bu yüzden (hakka çıkan) bir yol da bulacak durumda değiller artık!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sana nasıl örnek verdiklerine bir bak! Bu sebeple onlar sapıtmışlardır. Artık yol da bulamazlar.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Bak Resulüm, seni nelere kıyas ettiler (gah şair, gah büyücü, gah kahin, gah mecnun dediler) de nasıl dalalete düştüler? Hem öyle sersemleştiler ki artık yol bulacak halleri kalmadı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bak, nasıl misaller verdiler (seni şa'ire, büyücüye, kahine ve mecnuna benzettiler) de şaştılar. Artık bir daha yolu bulamazlar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Bak nasıl örnekler verdiler sana, nasıl sapıttılar. Artık hiçbir yola varamazlar.
Hayat Kitabı Kur’an
Şunların seni neye benzettiklerine bir bak hele! Ve sonuçta öyle bir sapıtıyorlar ki, bir daha doğru yolu bulacak (muhakeme) gücünü asla kendilerinde bulamıyorlar.
Kerim Kur'an
Seni neye benzettiklerine[1] bir bak! Bu yüzden sapkınlaştılar. Artık, bir daha doğru yolu bulamazlar.
Kerim Kur'an
Seni neye benzettiklerine[1] bir bak! Bu yüzden sapkınlaştılar. Artık, bir daha doğru yolu bulamazlar.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Senin için nasıl yakıştırmalar yapıyorlar bak? Böylece yoldan çıktılar ve artık bir yol bulamazlar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Baksana seni nelere benzettiler de sapıttılar. Artık bir çıkış yolu bulamazlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dikkat et, seni nasıl da tanımlayarak sapıyorlar ve artık bir daha yol bulamazlar.
Kur’an Meal-Tefsir
Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yapıp saptılar; (doğru) yolu bulamazlar.
The Quran: A Monotheist Translation
See how they put forth the examples for you. They have gone astray, and cannot come to the path.
Quran: A Reformist Translation
See how they cite the examples for you. They have gone astray, and cannot come to the path.
The Clear Quran
See how they call you names ˹O Prophet˺![1] So they have gone so ˹far˺ astray that they cannot find the ˹Right˺ Way.
Tafhim commentary
Just see how strange are the things they invent about you. They have altogether strayed, and are unable to find the right way.[1]
Al- Muntakhab
See how they describe you O Muhammad in irrelevant similies reflecting deviation of mind and thought that they are unable to strike on the path of truth that guides into all truth.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Look how they strike for you comparisons; but they have strayed, so they cannot [find] a way.