16. Nahl Suresi 34. ayet Taqi Usmani

So, the evils of what they did overtook them, and they were encircled by the very thing they used to ridicule.
فَاَصَابَهُمْ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُوا وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟
Fe esabehum seyyiatu ma amilu ve haka bihim ma kanu bihi yestehziun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Nahl suresi 34. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey, kendilerini sarıp kuşatıverdi.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Bu yüzden yaptıklarının getirisi olan kötülükler kendilerine isabet etti ve kendisiyle alay edip durdukları şey kendilerini çepeçevre kuşattı.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Nihayet yaptıklarının kötülükleri onlara ulaştı ve alay ettikleri şey, onları kuşattı.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Yapmış olduklarının kötü sonuçları onlara dokundu ve alaya almış oldukları şeyler onları kuşattı.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onun için amellerinin fenalıkları başlarına musibet oldu ve istihza ettikleri şey kendilerini sarıverdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onun için yaptıklarının fenalıkları başlarına musibet oldu ve alay ettikleri şey kendilerini sarıverdi.
Gültekin Onan
Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey kendilerini sarıp kuşatıverdi.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onun için yapdıklarının cezası onları çarpmış, istihza edegeldikleri (hakıykat) çepçevre kendilerini kuşatıvermişdir.
İbni Kesir
Bunun için işledikleri kötülüklere uğradılar ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Öyle ki, işledikleri kötülükler kendi başlarına yıkılmış, alay edip durdukları şey onları çepeçevre kuşatmıştı.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlara, yaptıklarının kötülüğü dokundu ve onları alay ettikleri şey, çepeçevre kuşattı.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(33-34) Dini inkar edenler ille kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin azap emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yaptılar. Allah zulmetmedi onlara, kendi canlarına zulmediyordu onlar! Kendilerini buldu, yaptıkları kötü işler. Sarıp kuşatıverdi onları alay ettikleri şeyler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Nihayet yaptıklarının kötülükleri onlara ulaştı ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Sonunda, yapıp ettiklerinin kötülükleri başlarına musibet olmuş, alay edip durdukları şey kendilerini sarıvermişti.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
En sonunda yaptıkları kötülüklerin hedefi haline geldiler: alay edip durdukları şey tarafından çepeçevre kuşatıldılar.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Böylece yaptıklarının kötülükleri onlara isabet etti. Alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Böylece yaptıklarının kötülükleri onlara isabet etti. Alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonunda, yaptıkları kötülükler başlarına yıkıldı. Ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Yaptıkları işlerin kötü tarafları onlara gelip çattı da hafife aldıkları o şey başlarına geldi.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Yaptıkları kötülükler onlara dokundu ve alaya almış oldukları şeyler onları kuşattı.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonunda yaptıklarının kötülükleri onlara ulaşmış ve alay etmiş oldukları şey onları çepeçevre kuşatmış (olacak)tır.[1]
Əlixan Musayev
Onlara törətdikləri əməllərin pis cəzası nəsib oldu və istehza etdikləri (əzab) onları ağuşuna aldı.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onlara öz əməllərinin cəzası (pisliklər) artıq yetişdi. İstehza etdikləri (əzab da) onları yaxaladı.
Ələddin Sultanov
Nəhayət, etdikləri (pis) əməllərin cəzasına düçar oldular və istehza etdikləri (əzab) onları bürüdü.
Rashad Khalifa The Final Testament
They have incurred the consequences of their evil works, and the very things they ridiculed came back to haunt them.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Thus is was, that the evil of their work has afflicted them, and they will be surrounded by that which they used to mock.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Thus, the evil of their work afflicted them, and they were surrounded by what they used to make fun of!
Mustafa Khattab The Clear Quran
Then the evil ˹consequences˺ of their deeds overtook them, and they were overwhelmed by what they used to ridicule.
Al-Hilali & Khan
Then, the evil results of their deeds overtook them, and that at which they used to mock at surrounded them.
Abdullah Yusuf Ali
But the evil results of their deeds overtook them, and that very (Wrath) at which they had scoffed hemmed them in.
Marmaduke Pickthall
So that the evils of what they did smote them, and that which they used to mock surrounded them.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
The evil consequences of their misdeeds overtook them and what they mocked at overwhelmed them.
Taqi Usmani
So, the evils of what they did overtook them, and they were encircled by the very thing they used to ridicule.
Abdul Haleem
So the evil they had done hit them and they were surrounded by the very thing they had mocked.
Mohamed Ahmed - Samira
The evil they perpetrated overtook them, and what they mocked has turned upon them.
Muhammad Asad
for all the evil that they had done fell [back] upon them, and they were overwhelmed by the very thing which they had been wont to deride.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
By consequence, did the evil line of conduct to which they committed themselves and the evil deeds they conferred on themselves spring back and recoil on them, and they were beset on all sides by the same material and immaterial things they had turned in to ridicule.
Progressive Muslims
Thus, the evil of their work afflicted them, and they were surrounded by that which they used to make fun of!
Shabbir Ahmed
All the evil that they had done fell back upon them, and the very thing they used to mock, surrounded them.
Syed Vickar Ahamed
Then the evil results of their actions came upon them, and that very (anger of Allah) at which they had mocked surrounded them.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So they were struck by the evil consequences of what they did and were enveloped by what they used to ridicule.
Ali Quli Qarai
So the evils of what they had earned visited them, and they were besieged by what they used to deride.
Bijan Moeinian
It was their own wrongdoings which caught up with them and the very things they were mocking at came back to haunt them.
George Sale
The evils of that which they committed, reached them; and the divine judgment which they scoffed at, fell upon them.
Mahmoud Ghali
So the odious (deeds) that they did afflicted them, and that which they used to mock (Or: they were mocking) redounded on them.
Amatul Rahman Omar
So that the evil consequences of their deeds afflicted them. And (that punishment) which they used to look down upon encompassed them.
E. Henry Palmer
And the evil which they had done befell them, and that environed them at which they used to mock!
Hamid S. Aziz
So that the evil which they had done smote them, and that which they mocked surrounded (imprisoned, restricted, hemmed them in).
Arthur John Arberry
So the evil things that they wrought. smote them, and they were encompassed by that they mocked at.
Aisha Bewley
The evil actions they did assailed them. They were engulfed by what they mocked.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And there befell them the evil deeds that they did, and there surrounded them that whereat they mocked.
Эльмир Кулиев
Злое возмездие постигло их за то, что они творили, и окружило (или поразило) их то, над чем они издевались.