16.
Nahl Suresi
101. ayet
Mahmoud Ghali
And when We substitute a verse (Literally; a sign "ayat) in the place of (another) verse-and Allah best knows what He is sending down-they say, "Surely you are only a fabricator!" No indeed, (but) most of them do not know.
وَاِذَا بَدَّلْـنَٓا اٰيَةً مَكَانَ اٰيَةٍۙ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُٓوا اِنَّـمَٓا اَنْتَ مُفْتَرٍۜ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
Ve iza beddelna ayeten mekane ayetin vallahu a'lemu bima yunezzilu kalu innema ente mufter, bel ekseruhum la ya'lemun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
Türkçe Kur'an Çözümü
Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimizde, "Sen yalnızca bir iftiracısın!" dediler. Allah neyi inzal ettiğini daha iyi bilir! Bilakis, onların çoğunluğu bilmezler.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Biz bir ayetin yerini başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman onlar şöyle derler: "Sen sadece düpedüz bir iftiracısın."HalbukiAllah ne indirdiğini en iyi bilendir, onların çoğu bilmiyorlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Biz bir ayeti değiştirip yerine başka bir ayet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber'e, "Sen ancak uyduruyorsun" derler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Biz bir delilin yerine bir başka delili getirdiğimiz zaman ki ALLAH neyi indirdiğini iyi bilir 'Sen, ancak bir iftiracısın!,' derler. Gerçekten çokları bilmiyor.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bir ayeti bir ayetin yerine bedel yaptığımız vakıt Allah indirdiğine ve indireceğine a'lem iken o Şeytan yaranı: "Sen sırf bir müfterisin" dediler, hayır onların çoğu bilmezler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Biz bir ayeti diğer bir ayetin yerine (bunu nesh ederek) getirdiğimiz vakit — ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilendir — dediler ki: "Sen ancak bir iftiracısın". Hayır, onların pek çoğu bilmezler.
Kur'an Mesajı
Biz bir ayetin yerine bir başka ayeti getirdiğimizde -ki Allah adım adım ne indirdiğini bütünüyle bilmektedir- (hakkı inkar edenler), "Sen sadece uyduruyorsun!" derler. Oysa onların çoğu bilmeyen, anlamayan kimselerdir!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Bir ayetin yerini başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman -ki Allah ne indirdiğini çok iyi bilir- şöyle derler: "sen ancak uyduruyorsun." Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Biz bir ayetin yerine onun hükmünü neshedecek başka bir ayet getirdiğimiz zaman -ki Allah göndereceği ayetleri pek iyi bilmektedir- onlar: "Sen iftiracının tekisin!" dediler. Hayır, hiç de öyle değil! Onların çoğu işin gerçeğini bilmiyorlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz bir ayetin yerine başka bir ayet getirdiğimiz zaman, -Allah ne indirdiğini bilirken- "Sen (Allah'a) iftira ediyorsun (bu sözleri kendin uydurup Allah'ın üstüne atıyorsun)" derler. Hayır, onların çokları bilmiyorlar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyduğumuzda -ki Allah neyi indirmekte olduğunu daha iyi bilir- şöyle derler: "Sen düpedüz bir iftiracısın." Hayır, öyle değil. Bunların çokları bilmiyorlar.
Hayat Kitabı Kur’an
Ve Biz bir ayeti diğeriyle değiştirdiğimizde, -ki Allah neyi ne zaman indireceğini pekala bilir- "Sen sadece ve sadece uydurduklarını söyleyen birisin!" derler; aksine onların çoğu (lafının nereye vardığını) bilmeyen kimselerdir.
Kerim Kur'an
Biz, bir ayeti, başka bir ayetle değiştirdiğimiz[1] zaman: "Allah ne indirdiğini bilirken[2], sen kesinlikle uyduruyorsun." derler. Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyor.
Kerim Kur'an
Biz, bir ayeti, başka bir ayetle değiştirdiğimiz[1] zaman: "Allah ne indirdiğini bilirken[2], sen kesinlikle uyduruyorsun." derler. Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyorlar.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Bir kanıtı değiştirerek yerine başka bir kanıt getirdiğimizde, Allah, ne indirdiğini bilmesine karşın, "Yalnızca uyduruyorsun!" derler. Hayır, onların çoğu bilmez.
Süleymaniye Vakfı Meali
Allah, neyi indireceğini çok iyi bildiği halde, bir ayetin yerine başka bir ayeti koyduğumuzda sana şöyle dediler: "Sen sadece iftiracısın." Yok, onların pek çoğu bunu bilmezler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Biz bir delilin yerine bir başka delili getirdiğimiz zaman ki ALLAH neyi indirdiğini iyi bilir, "Sen, ancak bir iftiracısın!" derler. Gerçekten çokları bilmiyor.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti değiştirdiğimiz zaman -ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilendir- "Sen ancak bir iftiracısın!"[1] dediler.[2] Hayır; onların çoğu (gerçeği) bilmezler.
The Final Testament
When we substitute one revelation in place of another, and GOD is fully aware of what He reveals, they say, "You made this up!" Indeed, most of them do not know.
The Quran: A Monotheist Translation
And if We exchange a revelation in place of another revelation; and God is more aware of what He is revealing; they say: "You are making this up!" Alas, most of them do not know.
Quran: A Reformist Translation
If We exchange a sign in place of another sign; and God is more aware of what He is revealing; they say, "You are making this up!" Alas, most of them do not know.
The Clear Quran
When We replace a verse with another[1]—and Allah knows best what He reveals—they say, "You ˹Muḥammad˺ are just a fabricator." In fact, most of them do not know.
Tafhim commentary
Whenever We replace one verse by another verse - and Allah knows what He should reveal - they are wont to say: "You are nothing but a fabricator[1] (who has invented the Qur'an)." The fact is that most of them are ignorant of the Truth.
Al- Muntakhab
If We happen to exchange a revelation which has already served its purpose for another revelation appropriate for the new circumstance, and Allah knows exactly what to reveal and when, they -the infidels- accuse your O Muhammad of forgery. Indeed, most of them do not know the facts nor do they reflect.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And when We substitute a verse in place of a verse - and Allah is most knowing of what He sends down - they say, "You, [O Muúammad], are but an inventor [of lies]. " But most of them do not know.