14.
İbrahim Suresi
45. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.
وَسَكَنْتُمْ ف۪ي مَسَاكِنِ الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْاَمْثَالَ
Ve sekentum fi mesakinillezine zalemu enfusehum ve tebeyyene lekum keyfe fealna bihimve darabna lekumul emsal.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.
Türkçe Kur'an Çözümü
Nefslerine zulmetmiş olanların yaşam ortamlarında yerleştiniz! Onlara neler yaşattığımız size açıklanmıştı. . . Size misaller de verdik.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Siz de kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Size misaller de verdik.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
"Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hatta, sizden önce kendilerine zulmetmiş olanların konutlarına yerleşmiştiniz ve onlara yaptıklarımız da size belli olmuştu. Üstelik, size örnekler de vermiştik.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Siz de o kendilerine zulm etmiş olanların meskenlerine sakin oldunuz, onlara nasıl yaptığımız ise sizce tebeyyün etti ve size emsal gösterdik
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Siz (Ad ve Semud kavmleri gibi) nefislerine zulmedenlerin diyarında da yerleşdiniz. Onlara neler yapdığımız sizin için apaçık meydana çıkdı. Size (bu hususta) bir çok misaller de gösterdik.
Kur'an Mesajı
"Üstelik, (sizden önce) kendilerine yazık edenlerin (bir vakitler) yaşamış oldukları yerlerde yaşıyordunuz ve onlara neler yaptığımız da size açıklanmıştı; ve size (günahkarların başlarına gelenler hakkında, kıyamet ve ceza hakkında) pek çok misaller de vermiştik".
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Ve zalimlerin yerlerinde oturdunuz, onlara, yaptıklarımız da size açıklanmıştı. Size de örnekler vermiştik.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Sizden önce, kendilerine zulmetmiş olanların diyarlarına yerleştiniz. Onlara neler yaptıklarımız da size iyice belli oldu ve size meseller getirerek gerçekleri anlattık.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Sizden önce 'Ad ve Semud gibi) kendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve size benzetmeler de yapıp anlatmıştık (değil mi?)"
Kur'an-ı Kerim Meali
Siz de o kendilerine zulmetmiş olanların barınaklarında oturmuştunuz. Onlara nasıl davrandığımız size açık seçik belli olmuştu. Size örnekler de vermiştik.
Hayat Kitabı Kur’an
Üstelik siz, kendilerine zulmedenlerin yurdunda yaşıyordunuz; dahası onlara nasıl muamele ettiğimiz size açıklanmıştı; ve size örnekler de göstermiştik.
Kerim Kur'an
Ve siz, kendilerine zulmeden halkların yurtlarında yaşadınız. Onlara neler yaptığımız sizlere belli olmuştu, örneklerle açıklamıştık.
Kerim Kur'an
Ve siz, kendilerine zulmeden halkların yurtlarında yaşadınız. Onlara neler yaptığımızı örneklerle açıklamıştık.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Üstelik onlara neler yaptığımız size açıklanmıştı. Üstelik size örnekler vermiştik.
Süleymaniye Vakfı Meali
Siz de (sizden önce) kendilerini kötü duruma sokan o kimselerin yerlerine yerleştiniz. Onlara nasıl davrandığımızı iyi bilirsiniz. Size başka örnekler de vermişizdir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hatta, sizden önce kendilerine zulmetmiş olanların konutlarına yerleşmiştiniz ve onlara yaptıklarımız da size belli olmuştu. Üstelik, size örnekler de vermiştik.
Kur’an Meal-Tefsir
(Sizden önce) kendilerine haksızlık edenlerin yurtlarında yerleşmiştiniz. Onlara nasıl davrandığımız size apaçık belli olmuştu. (Böylece) size (pek çok) örnekler de vermiştik."
The Final Testament
You dwelled in the homes of those before you, who wronged their souls, and you have seen clearly what we did to them. We have set many precedents for you.
The Quran: A Monotheist Translation
Andyou resided in the dwellings of those who had wronged themselves, and it was made clear to you what We did to them; and We had put forth the examples for you.
Quran: A Reformist Translation
You even resided in the homes of those who had wronged themselves, and it was made clear to you what We did to them. We had cited the examples to you.
The Clear Quran
You passed by the ruins of those ˹destroyed peoples˺ who had wronged themselves.[1] It was made clear to you how We dealt with them, and We gave you ˹many˺ examples.
Tafhim commentary
You said so even though you had lived in the dwellings of those who had wronged themselves (by sinning), and you were aware how We dealt with them, and We had even explained to you all this by giving examples.
Al- Muntakhab
"You dwelt in the abode of those* who were wrongful of actions and much did you apprehend the quiet of their cities which was purchased by the ruin of their land and the ultimate wretchedness of both. And We discoursed to you parables by which moral and spiritual relations were typically set forth."
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And you lived among the dwellings of those who wronged themselves, and it had become clear to you how We dealt with them. And We presented for you [many] examples."