11.
Hud Suresi
40. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti.
حَتّٰٓى اِذَا جَٓاءَ اَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُۙ قُلْنَا احْمِلْ ف۪يهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَاَهْلَكَ اِلَّا مَنْ سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ اٰمَنَۜ وَمَٓا اٰمَنَ مَعَهُٓ اِلَّا قَل۪يلٌ
Hatta iza cae emruna ve faret tennuru kulnahmil fiha min kullin zevceynisneyni ve ehleke illa men sebeka aleyhil kavlu ve men amen, ve ma amene meahu illa kalil.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti.
Türkçe Kur'an Çözümü
Nihayet hükmümüz geldiğinde ve sular kaynaklardan fışkırıp taştığında dedik ki: "Ona, her cinsten bir çift ile daha önce aleyhlerine hüküm verilmiş olanlar dışında, aileni ve tüm iman etmiş olanları yükle". . . Zaten Onunla beraber iman eden çok azdı.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonunda buyruğumuz gelip tandırda sular kaynamaya başlayınca,"Her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan ehlini ve inananları gemiye bindir" dedik. Ancak, pek az kimse onunla beraber inanmıştı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Nihayet emrimiz gelip, tandır kaynamaya başlayınca (sular coşup taşınca) Nuh'a dedik ki: "Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri hakkında daha önce hüküm verilmiş olanlar dışındaki ailen ile iman edenleri ona yükle." Ama, onunla beraber sadece pek az kimse iman etmişti.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Nihayet emrimiz gelip de gök kaynayıp taşınca, kendisine dedik ki: 'Her türden birer çifti, daha önce mahkum edilmiş olanlar hariç, çoluk çocuğunu ve inananları ona yükle.' Kendisiyle birlikte inanmış olanlar zaten bir kaç kişiydi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Nihayet emrimiz geldiği ve tennur feveran ettiği vakıt dedik ki: yükle içine her birinden ikişer çift, ve aleyhinde huküm sebketmiş olandan maada ehlini ve iyman edenleri, maamafih pek azından maadası beraberinde iyman etmemişti, dedi
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Nihayet emrimiz gelib de fırın kaynadığı zaman (Nuha) dedik ki: "Her birinden (her bir neviden erkek ve dişi) ikişer çift ile — aleyhinde söz geçmiş (helakleri takdir edilmiş) olanlar müstesna — aileni ve iman edenleri içine yükle". Zaten onun maiyyetindeki az kimselerden başkası da iman etmemişdi.
Kur'an Mesajı
(Bu böylece devam etti) ta ki, hükmümüz vaki olup da yeryüzünde sular taşkınlar halinde kaynayıp coşuncaya kadar. (Nuh'a): "Her cins (hayvandan) birer çift ve haklarında hüküm verilmiş olanları değil, yalnız aileni ve imana erişenleri gemiye bindir!" dedik, çünkü o'nun inancını paylaşanlar zaten küçük bir topluluktu.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonunda emrimiz gelip, yerden sular kaynamağa başlayınca: -Her şeyden ikişer çift aleyhlerinde hüküm verilmiş olan dışında aileni ve iman edenleri ona bindir, dedik. Zaten onun yanında iman etmiş olan kimseler çok azdı.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Nihayet emrimiz gelip de tennur kaynadığı zaman Nuh'a dedik ki:"Her hayvan türünden erkekli dişili ikişer eş ile haklarında helak hükmü verilmiş olanları hariç olmak üzere, aileni bir de iman edenleri gemiye al!" Zaten beraberinde iman eden pek az insan vardı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca (iş ciddileşip sular kaynamağa başlayınca, Nuh'a) dedik ki: "Her şeyden ikişer çifti ve aleyhlerinde hüküm verdiklerimiz haric olmak üzere aileni ve inananları gemiye yükle!" Zaten onunla beraber inanan pek azdı.
Kur'an-ı Kerim Meali
Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca şöyle seslendik: "Yükle içine her birinden ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilen hariç olmak üzere aileni, bir de iman etmiş olanları." Ama Nuh'la birlikte çok az bir kısmı iman etmişti.
Hayat Kitabı Kur’an
En nihayet, hükmümüzün vakti gelince tandır kaynadı. (Nuh'a) "Yanına her tür (canlıdan) birer çift al; bir de haklarında hüküm kesinleşmiş olanlar dışında aileni ve iman eden kimseleri (al)" talimatını vermiştik. Zaten onun inancını paylaşan kimseler çok azdı.
Kerim Kur'an
Buyruğumuz gelip tandır kaynamağa[1] başladığı zaman, Biz dedik ki: "Her cinsten birer çift[2] ve aleyhlerinde hüküm verilmiş olanlar hariç aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok az kimse iman etmişti.
Kerim Kur'an
Emrimiz gelip sular fışkırmaya başladığı zaman, Biz dedik ki: "Her cinsten birer çift ve aleyhlerinde hüküm verilmiş olanlar hariç aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok az kimse iman etmişti.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonunda buyruğumuz geldiğinde ve sular kaynayınca, şöyle dedik: "Her türden birer çift ile hakkında yargı verilmiş olanların dışındaki aileni ve inananları ona bindir!" Onunla birlikte inanan, zaten çok azdı.[155]
Süleymaniye Vakfı Meali
Sonunda emrimiz çıktı ve geminin kazanı[1] kaynadı. Nuh'a dedik ki "Erkekli dişili her türden birer çifti ve hakkında karar çıkan kişi dışındaki aileni, bir de inanıp güvenenleri gemiye bindir." Pek azı dışında Nuh ile birlikte inanıp güvenen olmamıştı.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Nihayet emrimiz gelip de gök kaynayıp taşınca, kendisine dedik ki: "Her türden birer çifti, daha önce mahkûm edilmiş olanlar hariç, çoluk çocuğunu ve iman edenleri ona yükle." Kendisiyle birlikte gerçeği onaylamış olanlar zaten bir kaç kişiydi.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
Sonunda emrimiz gelip de tandır kaynayınca[1] (Nuh'a) şöyle demiştik: "Her tür (canlı)dan iki çift[2] ile -içlerinden (boğulacağına dair) aleyhinde söz geçen(ler) dışında- aileni ve iman etmiş olan(lar)ı ona (gemiye) bindir!" (Nitekim) onunla birlikte çok az (kişi)den başkası iman etmemişti.
The Final Testament
When our judgment came, and the atmosphere boiled over, we said, "Carry on it a pair of each kind, together with your family, except those who are condemned. Carry with you those who have believed," and only a few have believed with him.,
The Quran: A Monotheist Translation
So, when Our command came and the chamber erupted. We said: "Carry in it a pair from each kind, and your family; except those against whom the word has been issued; and whoever has believed." But those who believed with him were few.
Quran: A Reformist Translation
So, when Our command came and the volcano erupted. We said, "Carry in it two from every pair, and your family; except those against whom the word has been issued; and whoever acknowledged." But those who acknowledged with him were few.
The Clear Quran
And when Our command came and the oven burst ˹with water˺,[1] We said ˹to Noah˺, "Take into the Ark a pair from every species along with your family—except those against whom the decree ˹to drown˺ has already been passed—and those who believe." But none believed with him except for a few.
Tafhim commentary
Thus it was until Our command came to pass and the oven boiled over.[1] We said: 'Take into the Ark a pair of every species; and take your own family except those who have already been declared (as unworthy);[2] and also take everyone who believes.[3] But those who, along with him, had believed were indeed just a few.
Al- Muntakhab
When Our command came to pass and the water bubbled up, rose in billows and erupted through the earth's surface inundating the land, We said to him: Carry with you on board ship a pair -a male and a female- of every kind or living creature (or possibly two pairs of each species) together with your family, except those against whom Allah has already pledged His word, and carry those who acknowledged the truth of your mission, they were but some few.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[So it was], until when Our command came and the oven overflowed, We said, "Load upon the ship of each [creature] two mates and your family, except those about whom the word has preceded, and [include] whoever has believed. " But none had believed with him, except a few.