108. Kevser Suresi 1. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ
İnna a'taynakel kevser.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kevser suresi 1. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser'i!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Biz sana çok hayır/Kevser'i verdik.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Biz sana bolca nimetler verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz verdik sana hakikatte kevser
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Habibim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Biz sana sayısız nimetler verdik.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Biz gerçekten sana verdik kevser.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Gerçek şu ki, Biziz sana her hayrı cömertçe bahşeden:
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Kuşkusuz Biz[1] sana kevseri[2] verdik.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Kuşkusuz, sana, Sayısız Nimetler verdik.[622]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sana çok şey verdik[1].
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Şüphesiz ki sana Kevser'i (bol nimet) verdik.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Ya Peyğəmbər!) Həqiqətən, Biz sənə Kövsər (Cənnətdəki Kövsər irmağını və ya bol nemət, yaxud Quran, peyğəmbərlik) bəxş etdik!
Ələddin Sultanov
(Ey Peyğəmbər!) Biz sənə Kövsəri verdik. (“Kövsər” kəlməsinə “cənnətdəki kövsər hovuzu, bol nemətlər, Quran, elm və şərəf” kimi mənalar verilmişdir.)
Rashad Khalifa The Final Testament
We have blessed you with many a bounty.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
We have given you plenty.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Indeed, We have granted you ˹O Prophet˺ abundant goodness.[1]
Al-Hilali & Khan
Verily, We have granted you (O Muhammad صلى الله عليه وسلم) Al-Kauthar (a river in Paradise).[1]
Abdullah Yusuf Ali
To thee have We granted the Fount (of Abundance).
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
(O Prophet), We have surely bestowed upon you good in abundance.[1]
Mohamed Ahmed - Samira
HAVE SURELY given you pre-eminence (in numbers and following);
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
We have bestowed on you O Muhammad AL-Kawther which is the abundance of good things. We favoured you with a good many blessings of magnificence and imposing magnitude here and Hereafter including knowledge, wisdom, distinction, followers, immunity, fame and insight.
Shabbir Ahmed
Behold, We have bestowed upon you Abundant Good. (The ever flowing stream of Wisdom and Knowledge in this Qur'an (13:35), (14:24-25)).
Syed Vickar Ahamed
To you (O Prophet!) We have granted the Fountain (of Abundance),
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Indeed, We have granted you, [O Muúammad], al-Kawthar.
Bijan Moeinian
Indeed you are destined to have the pleasure of enjoying the river named kusar in Paradise.
Amatul Rahman Omar
Verily, We have bestowed upon you (O Muhammad!) abundance of good (both of this life and of the Hereafter).
Hamid S. Aziz
Verily, We have given you (Muhammad) El Kauthar (The Fountain of Abundance);
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
We have given thee abundance,
Эльмир Кулиев
Мы даровали тебе аль-Каусар (бесчисленные блага, в том числе одноименную реку в Раю).