10. Yunus Suresi 74. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Sonra onun ardından kendi kavimlerine (başka) elçiler gönderdik; onlara apaçık belgeler getirmişlerdi. Ama daha önce onu yalanlamaları nedeniyle inanmadılar. İşte biz, haddi aşanların kalblerini böyle mühürleriz.
ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِه۪ رُسُلاً اِلٰى قَوْمِهِمْ فَجَٓاؤُ۫هُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا بِمَا كَذَّبُوا بِه۪ مِنْ قَبْلُۜ كَذٰلِكَ نَطْبَعُ عَلٰى قُلُوبِ الْمُعْتَد۪ينَ
Summe beasna min ba'dihi rusulen ila kavmihim fe cauhum bil beyyinati fe ma kanu li yu'minu bima kezzebu bihi min kabl, kezalike natbeu ala kulubil mugtedin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Yunus suresi 74. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra onun ardından kendi kavimlerine (başka) elçiler gönderdik; onlara apaçık belgeler getirmişlerdi. Ama daha önce onu yalanlamaları nedeniyle inanmadılar. İşte biz, haddi aşanların kalblerini böyle mühürleriz.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ondan (Nuh'tan) sonra nice toplumlara, apaçık deliller (muhtevası özel Esma manaları) olan Rasuller ba'settik. . . Daha önceden yalanlamış oldukları şeye (gene) iman etmediler. . . İşte haddi aşanların kalpleri üzerine böyle mühür vururuz (şuurları kilitlenir)!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonra Nuh'un ardından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara mucizeler getirdiler. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte, haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra, onun ardından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara apaçık mucizeler getirdiler. Fakat onlar önceden yalanlamakta oldukları şeye inanacak değillerdi. İşte biz haddi aşanların kalplerini böylece mühürleriz.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra onun ardından, elçiler gönderdik, halklarına apaçık deliller getirdiler. Geçmişte yalanlamış bulunduklarına inanacak değillerdi. Azgınların kalplerini böyle damgalarız.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra onun arkasından bir çok Peygamberleri kavmlerine gönderdik, onlara açık mu'cizelerle vardılar, fakat önce yalan dediklerine bir türlü inanmak istemediler, işte biz tecavüzü ı'tiyad edenlerin kalblerini böyle tab'ederiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra onun arkasından birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik; onlara açık mucizelerle vardılar, fakat önce yalan dediklerine yine de bir türlü inanmak istemediler. İşte Biz sürekli haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz.
Gültekin Onan
Sonra onun ardından kendi kavimlerine (başka) elçiler gönderdik; onlara apaçık belgeler getirmişlerdi. Ama daha önce onu yalanlamaları nedeniyle inanmadılar. İşte biz haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra onun arkasından kendi kavmlerine (bir çok) peygamberler gönderdik de bunlar, onlara (da'valarını isbat eden) apaçık mu'cizeler getirdiler. Fakat önceden (hakkı) yalan say (mıya alış) dıkları için, (kaabil değil) inanmadılar. İşte haddi aşanların gönülleri üzerine biz böyle mühür basarız!
İbni Kesir
Sonra onun arkasından peygamberleri kavimlerine gönderdik. Onlara apaçık ayetylerle geldiler. Fakat önceden yalanladıkları için inanmadılar. Aşırı gidenlerin kalblerini işte böylece mühürleriz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ve sonra, o'nun ardından -her birini kendi toplumlarına olmak üzere- (başka) elçiler gönderdik; öyle ki onlar da hakkın apaçık delillerini ortaya koydular; fakat onlar bir kere yalanlamış bulundukları şeye (sonradan) bir türlü inanmak istemediler, haddi aşanların kalplerini biz işte böyle mühürleriz.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
O'ndan sonra da toplumlarına elçiler göndermiştik. (O toplumlara) elçiler belgelerle gelmişlerdi. Daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte, haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Nuh'tan sonra, kendi halklarına resul olarak daha nice peygamberler gönderdik. Onlar kavimlerine ayetler, mucizeler getirdiler; ama berikiler, önce yalan saydıkları şeye, bir türlü inanmadılar. İşte haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra onun ardından bir çok elçileri kavimlerine gönderdik; onlara; belgeler getirdiler. (Fakat onlar) önce yalanlamış oldukları şeye bir türlü inanmıyorlardı. İşte haddi aşanların kalblerini böyle mühürleriz.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Nuh'un ardından birçok resulleri daha toplumlarına gönderdik. Onlara açık seçik kanıtlar getirdiler. Ama onlar daha önceden yalanladıkları şeye bir türlü inanmadılar. Azgınlığa sapanların kalplerini biz, işte böyle mühürleriz.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Sonra onun izinden, her birini kendi toplumlarına olmak üzere (daha başka) elçiler de gönderdik. Ve onlar hakikatin apaçık belgeleriyle geldiler; fakat berikiler bir kez yalanlamış bulundukları hakikate inanmamakta sonuna kadar direndiler: İşte Biz, haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz!
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Sonra onun arkasından, resulleri halklarına gönderdik. Onlar, halklarına kanıt içeren açık belgelerle geldiler. Daha önce yalanladıkları şeylere inanmak istemediler. İşte haddi aşanların kalplerini mühürleriz.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Sonra onun arkasından, rasulleri halklarına gönderdik. Onlar, halklarına kanıt içeren açık belgelerle geldiler. Daha önce yalanladıkları şeylere inanmak istemediler. Haddi aşanların kalplerini mühürleriz.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonra, Onun ardından, toplumlarına elçiler gönderdik. Onlara açık kanıtlar getirdiler. Fakat daha önce yalanladıkları için inanmadılar. Sınırı aşanların yüreklerine, işte böyle damga vururuz.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sonra Nuh'un ardından birçok elçiyi kendi halkına gönderdik. Bunlar onlara o açık belgeleri (mucizeleri)getirdiler. Ama başlangıçta elçiye karşı yalana sarılmaları sebebiyle daha sonra inanmaya yanaşmamışlardı. Aşırılık yapanların kalpleri üzerinde işte böyle bir yapı oluştururuz.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra onun ardından, elçiler gönderdik, halklarına apaçık deliller getirdiler. Geçmişte yalanlamış bulundukları gerçekleri onaylayacak değillerdi. Azgınların kalplerini böyle damgalarız.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonra onun arkasından elçileri kendi toplumlarına göndermiştik. Onlara deliller getirmişlerdi. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz.[1]
Əlixan Musayev
Sonra onun arxasınca elçiləri öz ümmətlərinə göndərdik. (Elçilər) onlara açıq-aydın dəlillər gətirdilər. Onlar isə öncə yalan hesab etdiklərinə iman gətirmədilər. Biz həddi aşanların qəlblərini beləcə möhürləyirik.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Nuhun ardınca öz ümmətlərinə peyğəmbərlər göndərdik. Onlar (öz ümmətlərinə) açıq-aşkar möcüzələr gətirmişdilər. Bunlar isə öncə (peyğəmbər gəlməzdən əvvəl) yalan hesab etdikləri şeylərə iman gətirmədilər. Biz (küfr etməklə, günah işləməklə) həddi aşanların ürəklərini belə möhürləyirik.
Ələddin Sultanov
Sonra onun ardınca bir çox peyğəmbəri öz qövmünə göndərdik. Onlara açıq-aşkar möcüzələr gətirdilər. Ancaq onlar əvvəl yalan saydıqlarına iman gətirəsi deyildilər. Həddi aşanların qəlblərini belə möhürləyirik.
Rashad Khalifa The Final Testament
Then we sent after him messengers to their people, and they showed them clear proofs. But they were not to believe in what they had rejected in the past. We thus seal the hearts of the transgressors.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Then, after him, We sent messengers to their own people, so they came to them with proofs. But they did not want to believe in what they had already denied beforehand. Thus it is We stamp upon the hearts of the transgressors.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Then, We sent messengers after him to their own people, so they came to them with proofs. But they did not want to acknowledge what they had already denied beforehand. It is such that We stamp on the hearts of the transgressors.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Then after him We sent ˹other˺ messengers to their ˹own˺ people and they came to them with clear proofs. But they would not believe in what they had rejected before. This is how We seal the hearts of the transgressors.
Al-Hilali & Khan
Then after him We sent Messengers to their people. They brought them clear proofs, but they would not believe what they had already rejected beforehand. Thus We seal the hearts of the transgressors (those who disbelieve in the Oneness of Allâh and disobey Him).
Abdullah Yusuf Ali
Then after him We sent (many) messengers to their peoples: they brought them Clear Signs, but they would not believe what they had already rejected beforehand. Thus do We seal the hearts of the transgressors.
Marmaduke Pickthall
Then, after him, We sent messengers unto their folk, and they brought them clear proofs. But they were not ready to believe in that which they before denied. Thus print We on the hearts of the transgressors.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Then We sent forth after him other Messengers, each one to his people. They brought to them clear signs, but they were not such as to believe in what they had rejected earlier as false. Thus do We seal the hearts of those who transgress.[1]
Taqi Usmani
Then, after him, We sent messengers to their peoples, and they came to them with clear signs, but they were not to believe in what they had rejected earlier. This is how We seal the hearts of the transgressors.
Abdul Haleem
Then, after him, We sent messengers to their peoples bringing them clear signs. But they would not believe in anything they had already rejected: in this way We seal the hearts of those who are full of hostility.
Mohamed Ahmed - Samira
Afterwards We sent many messengers who brought clear proofs to their peoples. But they were not prepared to believe what they had once denied. That is how We seal the hearts of the iniquitous.
Muhammad Asad
AND THEN, after him, We sent forth [other] apostles-each one unto his own people -and they brought them all evidence of the truth; but they would not believe in anything to which they had once given the lie: thus it is that We seal the hearts of such as [are wont to] transgress the bounds of what is right.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
In succession, We sent Messengers, each carrying a divine message to his people. They presented them with enough signs to guide them out of want of spiritual and intellectual sight into illumination and enlightenment. But they would not give credence to what they had rejected aforetime. Thus do We deafen the hearts' ears of those whose thoughts thrive on disobedience and transgression.
Progressive Muslims
Then, after him, We sent messengers to their own people, so they came to them with proofs. But they did not want to believe in what they had already denied beforehand. It is such that We stamp on the hearts of the transgressors.
Shabbir Ahmed
Then after him We sent many Messengers to their respective nations and they brought them clear evidence of the Truth. They preemptively refused to accept the Message. And they were not the kind of people who would rethink their decisions. Our Law puts a seal on the hearts of those who trespass the bounds of reason.
Syed Vickar Ahamed
Then after him, We sent messengers to their people: They (messengers) brought them clear proofs (of Allah), but they would not believe what they had already rejected before. Like this, We do close the hearts of those who transgress their limits.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then We sent after him messengers to their peoples, and they came to them with clear proofs. But they were not to believe in that which they had denied before. Thus We seal over the hearts of the transgressors
Ali Quli Qarai
Then after him We sent [other] apostles to their people. They brought them manifest proofs, but they would not believe something they had denied before. Thus do We seal the hearts of the transgressors.
Bijan Moeinian
After Noah, I sent many prophets to his people. They presented undeniable miracles to them, but how can one believe in what he has decided to deny? Thus I seal the hearts of those who pass the limits.
George Sale
Then did We send, after him, apostles unto their respective people, and they came unto them with evident demonstrations: Yet they were not disposed to believe in that which they had before rejected as false. Thus do We seal up the hearts of the transgressors.
Mahmoud Ghali
Thereafter We sent forth even after him Messengers to their people. So they came to them with the Supreme evidences, yet in no way could they believe in what they had cried lies to earlier. Thus We stamp (i.e., set a stamp or seal) upon the hearts of the transgressors.
Amatul Rahman Omar
Then We sent after him (-Noah, many) Messengers to their (respective) people and they brought them clear proofs; but they would not believe (in them), because they had already cried lies to them. In this way We seal the hearts of the transgressors (because of their own stubborn and unjustified refusal to listen).
E. Henry Palmer
Then we raised up after him apostles unto their people, and they came to them with manifest signs; but they would not believe in what they had called a lie before. Thus do we set a stamp upon the hearts of the transgressors.
Hamid S. Aziz
But they called him a liar; and We saved him, and those with him, in the ark; and We made them Vicegerents (successors, agents, inheritors), and drowned those who had denied Our revelations. See then the nature of the consequences for those who had been warned!
Arthur John Arberry
Then We sent forth, after him, Messengers to their people, and they brought them the clear signs; but they were not men to believe in that they had cried lies to before. So We seal the hearts of the transgressors.
Aisha Bewley
Then after him We sent Messengers to their people, and they brought them the Clear Signs, but they were never going to have iman in something which they had previously denied. That is how We seal up the hearts of those who overstep the limits.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then raised We up, after him, messengers to their people, and they came to them with clear signs; but they were not to believe in what they had denied before; thus do We seal the hearts of the transgressors.
Эльмир Кулиев
После него Мы отправили посланников к их народам. Они приносили им ясные знамения, но те не желали уверовать в то, что отвергали прежде. Так Мы запечатываем сердца преступников.