32.
Secde Suresi
Elmalılı Hamdi Yazır
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
3. Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, haktır o, rabbındandır, kendilerine senden önce kocundurucu Peygamber gelmemiş olan bir kavmi kocundurasın diye gerek ki hidayeti kabul edeler
4. Allah, o ki Gökleri ve Yeri altı günde yaratmış, sonra Arş üzerine istiva buyurmuştur, sizin için ondan başka ne bir veliy vardır, ne bir şefi', artık düşünmez misiniz?
5. Semadan Zemine (yukarıdan aşağıya) emri tebdir eder, sonra da o ona uruc eyler bir günde ki mikdarı sizin sayınızdan bin sene eder
9. Sonra onu tesviye edib içine ruhundan nefh buyurdu ve sizin için o işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı, siz pek az şükrediyorsunuz
10. Bir de: a! Arzda gaib olduğumuzda mı? Cidden biz mi muhakkak yeni bir hılkatte olacağız? dediler, fakat onlar rablarının likasını (huzuruna varacaklarını) inkar eden kafirlerdir
11. De ki size müvekkel kılınmış olan melekül'mevt canınızı alacak, sonra döndürülüb rabbınıza götürüleceksiniz
12. Görsen o vakıt ki mücrimler rablarının huzurunda başlarını eğmişler: rabbena! Gördük, dinledik şimdi bizi geri çevir salih bir amel işliyelim, zira yakin hasıl ettik derlerken
13. Eğer dilemiş olsa idik her nefse hidayetini verirdik ve lakin benden şu kavil hakk oldu: elbette ve elbette Cehennemi dulduracağım bütün cinlerle insanlardan
14. O halde tadın unuttuğunuz için bu gününüzün çatmasını, işte biz de sizi unuttuk ve tadın huld azabını yapıb durduğunuz işler yüzünden
15. Bizim ayetlerimize öyle kimseler iyman ederler ki onlarla kendilerine nasıhat verildiği vakıt secdelere kapanırlar ve rablarına hamd ile tesbih ederler de kibirlenmezler
16. Yanları yataklardan aralaşır korku ve ümid içinde rablarına dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan onlar hayra masraf yaparlar
19. Evet, iyman edib o salih amelleri işliyen kimselerin amellerine mukabil konukluk olarak kendilerine me'va cennetleri vardır
20. Amma fasıklık etmiş olanların me'vaları ateştir. Ondan her çıkmak istedikçe onlar içine iade olunurlar da kendilerine haydi tadın o ateşin tekzib edib durduğunuz azabını denilir
21. Şu da muhakkak ki onlara o en büyük azabdan beride o yakın azabdan da tattıracağız, gerek ki rücu' edeler
22. Rabbının ayetleriyle nasıhat edilib de sonra onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim de kim olabilir, muhakkak ki mücrimlerden biz intikam alırız
23. Şanım hakkı için muhakkak ki vaktiyle Musaya kitab vermiştik, şimdi de sen onun likasından şübheye düşme ve onu Beni İsrail için bir hidayet rehberi kılmıştık
24. Ve içlerinden öncül imamlar yetiştirmiştik ki sabrettiklerinde emrimizle hidayet ediyorlardı ve ayetlerimize yakin ile sarılmışlardı
25. Şimdi ihtilaf edib durdukları şeylerde hiç şübhesiz ki rabbın Kıyamet günü beyinlerini fasledecektir
26. Daha irşad etmedi mi onları ki kendilerinden evvel nice karınlar helak etmişiz, meskenlerinde geziyorlar, elbette bunda şübhesiz ayetler var, hala kulak vermiyecekler mi?
27. Ya hiç görmediler de mi? Biz kır yere suyu salıveriyoruz da onunla bir ekin çıkarıyoruz, ondan hayvanları da yiyor, kendileri de, hala gözlerini açmıyacaklar mı?
28. (28-29) Bir de ne vakıt o fetih eğer doğru iseniz? diyorlar. De ki; küfredenlere o fetih günü iymanları faide vermez ve onlara göz açtırılmaz
