86.
Tarık Suresi
17. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sen kafirlere bir mühlet ver, az bir süre tanı.
فَمَهِّلِ الْـكَافِر۪ينَ اَمْهِلْهُمْ رُوَيْداً
Fe mehhilil kafirine emhilhum ruveyda.
Türkçe Kur'an Çözümü
Bu yüzden o hakikat bilgisini inkar edenlere mühlet ver, onlara az bir süre tanı.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
- Andolsun o dönüşlü göğe, o yarılıp çatlayan yeryüzüne. Şüphesiz Kur'an, hak ile batılı ayıran bir sözdür. O asla bir şaka değildir. Kafirler hep hile/tuzak kuruyorlar. Ben de hilelerine karşılık veririm. Onun için sen kafirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı!
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Habibim) sen şimdilik o kafirlere mühlet ver, onları biraz gecikdiriver.
Kur'an Mesajı
Öyleyse bırak, hakikati inkar edenler dilediklerini yapsınlar, yapsınlar kısa bir süre!
Kuran-ı Kerim ve Meali
Öyleyse o kafirleri kendi hallerine bırak! (yakında sana desteğimiz gelecektir.)
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hele sen o kafirlere mühlet ver, biraz bırak onları (bildiklerine gitsinler).
Süleymaniye Vakfı Meali
Öyleyse o kafirlere[1] süre (fırsat) ver. Evet, onlara biraz süre (fırsat) ver.
Al- Muntakhab
And so, overlook their actions O Muhammad and give them respite; their plots will be of no avail, and Allah's purpose shall prevail.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So allow time for the disbelievers. Leave them awhile.