81.
Tekvir Suresi
23. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
وَلَقَدْ رَاٰهُ بِالْاُفُقِ الْمُب۪ينِۚ
Ve lekad reahu bil ufukıl mubin.
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
tr
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Ahmed Hulusi
Türkçe Kur'an Çözümü
tr
Andolsun ki Onu apaçık ufuk olarak müşahede etti!
Bayraktar Bayraklı
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
tr
- Sizin arkadaşınız Muhammed, kesinlikle deli değildir. O, meleği apaçık ufukta görmüştü. O, gaypten gelen bilgileri sizden esirgeyemez.
Diyanet İşleri
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
tr
Andolsun o, Cebrail'i apaçık ufukta gördü.
Edip Yüksel (Eski Baskı)
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
Onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
Vallahi gördü onu açık ufukta
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
tr
Vallahi onu (Cebrail) açık ufukta gördü.
Gültekin Onan
tr
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Hasan Basri Çantay
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
tr
Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.
İbni Kesir
tr
Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.
Muhammed Esed
Kur'an Mesajı
tr
o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;
Şaban Piriş
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
tr
Onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Suat Yıldırım
Kuran-ı Kerim ve Meali
tr
O, vahyi getiren elçi Cebrail'i, apaçık ufukta görmüştü.
Süleyman Ateş
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk
Kur'an-ı Kerim Meali
tr
Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.
Mustafa İslamoğlu
Hayat Kitabı Kur’an
tr
Doğrusu o, meleği berrak bir ufukta görmüştür.
Erhan Aktaş
Kerim Kur'an
tr
Ant olsun o, onu açık ufukta gördü.[1]
Erhan Aktaş (Eski Baskı)
Kerim Kur'an
tr
Ant olsun o, onu açık ufukta gördü.[1]
Ali Rıza Safa
Kur'an-ı Kerim Gerçek
tr
Gerçek şu ki, Onu, ufukta apaçık görmüştür.
Süleymaniye Vakfı
Süleymaniye Vakfı Meali
tr
O, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür.
Edip Yüksel
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
Onu apaçık bir ufukta görmüştür.[1]
Mehmet Okuyan
Kur’an Meal-Tefsir
tr
Yemin olsun ki onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştü.[1]
Əlixan Musayev
az
O, (Cəbraili) aydın üfüqdə gördü.
Bünyadov-Məmmədəliyev
az
And olsun ki, (Peyğəmbər!) onu (Cəbraili) açıq (ən uca) üfüqdə gördü.
Ələddin Sultanov
az
Həqiqətən, onu (Cəbraili) açıqaydın üfüqdə görmüşdü.
Rashad Khalifa
The Final Testament
en
He saw him at the high horizon.,
The Monotheist Group
The Quran: A Monotheist Translation
en
And he saw him by the clear horizon.
Edip-Layth
Quran: A Reformist Translation
en
He saw him by the clear horizon.
Mustafa Khattab
The Clear Quran
en
And he did see that ˹angel˺ on the clear horizon,[1]
Al-Hilali & Khan
en
And indeed he (Muhammad صلى الله عليه وسلم) saw him [Jibrîl (Gabriel)] in the clear horizon (towards the east).
Abdullah Yusuf Ali
en
And without doubt he saw him in the clear horizon.
Marmaduke Pickthall
en
Surely he beheld Him on the clear horizon.
Abul A'la Maududi
Tafhim commentary
en
he indeed saw the message-bearer on the clear horizon;[1]
Taqi Usmani
en
and he did see him (Jibra’īl X) on the clear horizon.
Abdul Haleem
en
he did see him on the clear horizon.
Mohamed Ahmed - Samira
en
He had surely seen Him on the clear horizon.
Muhammad Asad
en
he truly beheld [the angel - beheld] him on the clear horizon;
Abdel Khalek Himmat
Al- Muntakhab
en
For he certainly saw him -the angel Jibril- at the clear horizon.
Progressive Muslims
en
And he saw him by the clear horizon.
Shabbir Ahmed
en
And, indeed, he has found Wisdom at its highest horizon. (53:1-7).
Syed Vickar Ahamed
en
And without doubt he (the Prophet) saw him (the messenger from Allah) in the clear horizon.
Sahih International
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
en
And he has already seen Gabriel in the clear horizon.
Ali Quli Qarai
en
certainly he saw him on the manifest horizon,
Bijan Moeinian
en
Truly he has seen himself in a clear horizon.
George Sale
en
He had already seen him in the clear horizon:
Mahmoud Ghali
en
And indeed he (The Prophet) already saw him (The Angle Jibrîl "Gabriel") on the evident horizon,
Amatul Rahman Omar
en
And he has most surely seen himself (shining in the resplendence of his own light) in the clear horizon (- in the remotest corners of the world).
E. Henry Palmer
en
he saw him on the plain horizon,
Hamid S. Aziz
en
And of a truth he saw himself on the clear horizon.
Arthur John Arberry
en
he truly saw him on the clear horizon;
Aisha Bewley
en
He saw him on the clear horizon.
Sam Gerrans
The Qur'an: A Complete Revelation
en
And he saw him on the clear horizon;
Эльмир Кулиев
ru
Он видел его (Джибрила) на ясном горизонте