8. Enfal Suresi 48. ayet Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve "Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur; şüphesiz ki ben de sizin yardımcınızım!" demişti. Ne zaman ki iki ordu birbirini görünce (şeytan) iki topuğunun üzerine geriye dönmüş ve "Şüphesiz ki ben sizden uzağım; şüphesiz ben sizin göremediğinizi görüyorum; gerçek şu ki ben Allah'tan korkuyorum.[1] Allah'ın azabı şiddetlidir." demişti.
وَاِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَاِنّ۪ي جَارٌ لَكُمْۚ فَلَمَّا تَرَٓاءَتِ الْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلٰى عَقِبَيْهِ وَقَالَ اِنّ۪ي بَر۪ٓيءٌ مِنْكُمْ اِنّ۪ٓي اَرٰى مَا لَا تَرَوْنَ اِنّ۪ٓي اَخَافُ اللّٰهَۜ وَاللّٰهُ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟
Ve iz zeyyene lehumuş şeytanu a'malehum ve kale la galibe lekumul yevme minen nasi ve inni carun lekum, fe lemma teraetil fietani nekesa ala akıbeyhi ve kale inni beriun minkum inni era ma la terevne inni ehafullah, vallahu şedidul ıkab.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enfal suresi 48. ayet

#kelimeanlamkök
1 ve iz O zaman وَإِذْ
2 zeyyene süslemiş زَيَّنَ
3 lehumu onlara لَهُمُ
4 ş-şeytanu şeytan ٱلشَّيْطَـٰنُ
5 ea'malehum yaptıkları işi أَعْمَـٰلَهُمْ
6 ve kale ve demişti وَقَالَ
7 la yoktur لَا
8 galibe yenecek kimse غَالِبَ
9 lekumu sizi لَكُمُ
10 l-yevme bugün ٱلْيَوْمَ
11 mine -dan مِنَ
12 n-nasi insanlar- ٱلنَّاسِ
13 ve inni ve elbette ben وَإِنِّى
14 carun yanınızdayım جَارٌۭ
15 lekum sizin لَّكُمْ ۖ
16 felemma fakat ne zaman فَلَمَّا
17 tera'eti birbirini görünce تَرَآءَتِ
18 l-fietani iki topluluk ٱلْفِئَتَانِ
19 nekesa (geriye) dönüp نَكَصَ
20 ala üzerine عَلَىٰ
21 akibeyhi iki ökçesi عَقِبَيْهِ
22 ve kale ve dedi ki وَقَالَ
23 inni elbette ben إِنِّى
24 beri'un uzağım بَرِىٓءٌۭ
25 minkum sizden مِّنكُمْ
26 inni elbette ben إِنِّىٓ
27 era görüyorum أَرَىٰ
28 ma şeyleri مَا
29 la لَا
30 teravne sizin görmediğinizi تَرَوْنَ
31 inni elbette ben إِنِّىٓ
32 ehafu korkarım أَخَافُ
33 llahe Allah'tan ٱللَّهَ ۚ
34 vallahu zira Allah'ın وَٱللَّهُ
35 şedidu çetindir شَدِيدُ
36 l-ikabi cezası ٱلْعِقَابِ